A Planı: Davutoğlu B Planı: Kurtulmuş

Ne yapalım!..
Recep Erdoğan, devlet erkanına verdiği veda resepsiyonunda   kamuoyunun önünde Abdullah Gül’e kibarca “gelme” deyince  bize de dünkü haberimizi kaldığımız yerden devam ettirmek düştü.
Şöyle kısaca hatırlamakta fayda var; Abdullah Gül, “partime döneceğim” deyince Köşk kaynakları tarafından Cumhurbaşkanının 27 Ağustos’tan önce istifa edebileceği oltası kulislere atılmıştı. AKP MKYK toplantısından sonra Erdoğan’ın kancaya gelmeyeceği anlaşılınca Abdullah Gül’ün resmi ve gayri resmi sözcüleri “planlar 2015 kongresine yönelik” dümenine yattı. Erdoğan ise gece yarısı özel ulakla gönderdiği mesajın ardından, veda resepsiyonunda zaten üzüntüden konuşmakta zorluk çeken, izleyenlerin “aha şimdi hıçkırıklara boğulacak” diye beklediği konuşmasının ardından  Gül ve Gülcülere fena tokat attı.
Ne dedi?
 “ 27 Ağustos’ta Genel Başkanlığa seçilecek isim Başbakan olacak. Bundan sonraki normal kongreye kadar partide yönetim değişikliği olmayacak” 
 “Abdullah Gül’ün devir teslimden sonrası partimize dönmesi normaldir” 
 “Siyaset boşluk kaldırmaz” 
 “Gelecek noktasında partide taşlar yerine çok daha iyi oturacaktır” 
Milletin önünde adamın gözünün içine baka baka daha kibar şekilde “Gelme, istemiyorum, sana yer yok”un bundan güzel bir izahı olur mu?..
Acılı veda resepsiyonunun ardından baktım dünkü neşriyata hala Gül bülbülleri   “2015 Kongresinde Gül gelecek” diye şakımaya devam ediyor. Neymiş efendim?.. 27 Ağustos’ta atanacak yeni Başbakanın  2015 performansına bakılacakmış, eğer işler yolunda gitmiyorsa ve anketlerle bu da doğrulanıyorsa Eylül olağan kongresi öne alınarak parti Abdullah Gül’e bırakılacakmış. 
Köprüyü geçene kadar taktiği izleyen Erdoğan sözcüleri ise bıyık altı gülerek bu projeye “havet” diyor.
İşin aslına gelince..
Bakmayın siz o  kapalı zarf oylamalarından çıkan isimlere. 30 Mart sonrasında yazdığımız ilk yazıda söylediğimiz gibi Başbakan Erdoğan’ın kafasındaki  “A” planına göre Genel Başkanlık ve Başbakanlık için en kuvvetli isim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu. Bugün yapılacak genişletilmiş teşkilat toplantısı ile yarın yapılacak milletvekilleri toplantısı şekilden ibaret olacak. Erdoğan’a birinci halkadan yakın kaynakların verdiği bilgiye göre şartlarda çok anormal değişiklikler olmazsa Ahmet Davutoğlu Başbakanlık koltuğuna Erdoğan’ın hazırlayıp eline verdiği yeni kabine listesiyle oturacak.
Yine aynı kaynaklar Başbakan’ın  2015 Kongresine yönelik bir “B” planının olduğunu da doğruluyor. Ama bu planın Abdullah Gül’süz olduğunda ısrar ediyorlar. Aynen Köşk bülbüllerinin de söylediği gibi Recep Erdoğan 2015’e kadar Ahmet Davutoğlu’nun  performansını ölçecek. Eğer yeterli görmezse 2015 Haziran öncesine çekeceği olağan kongreyle  B planını devreye sokacak ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’u koltuğa oturtacak. Bu sürecin şartlara göre Haziran seçimi sonrasına da kayabileceği konuşuluyor.
Yani anlayacağınız; Erdoğan ve yakın etrafının kafasında şu anda hiçbir Gül’lü formüle yer yok. Bir bakıma Ahmet Davutoğlu her an ensesinde Numan Kurtulmuş’un nefesini hissederek tam bir emanetçi Başbakanlık noteri olarak görev yapacak.
Zaten yeni Kabine kulisleri de bunu doğrular nitelikte. Davutoğlu’nun eline teknokrat görünümlü bir Bakanlar Kurulu listesi tutuşturulacağı ve bu listede Numan Kurtulmuş’un da Başbakan Yardımcılığı görevini üstleneceği ileri sürülüyor.
Başbakan’ın yakın halkasından isimler AKP kulislerinde, MKYK’da “Olağanüstü Kongreyi devir teslimden sonra 29 Ağustos’ta yapalım Gül’e ayıp etmeyelim” önerisinin Başbakan Yardımcısı  Bülent Arınç tarafından dile getirildiği ve nasıl reddedildiği anlatılarak şaka ve espriler yapılıyor.
Kamuoyunda çok tartışılan konu olan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ile birlikte Anayasa hükmü olarak partisi ile ilişkisi kesilince meydanlara çıkıp AKP için oy isteyip isteyemeyeceğine de formül bulundu.
 AKP’de yapılan planlamalara göre, Recep Erdoğan için “Yeni Türkiye” mitingleri düzenlenecek. Erdoğan bu mitinglerde hem teşekkür edecek, hem de  “yeni Türkiye” için destek ve oy isteyecek. Mitingler seçim takvimine göre ayarlanacak.

***

Haber ağırlıklı yazılarımda dikkatinizi çekmiştir, kendi yorumlarımı karıştırmamaya azami özen gösterir ve bunlara çok kısa yer verirken de benim düşüncelerim olduğunun ısrarla altını çizerim.
Müsaadenizle yeri gelmişken tüm bu olup bitenler çerçevesinde  derim ki;
Recep Erdoğan’a karşı yaşanan son yenilginin ardından Abdullah Gül’den medet ummak, Gül ile yeni ve güçlü bir muhalefet oluşacağı hayallerini millete de yutturmak yine Erdoğan değirmenine su taşımaktan öteye gitmeyecektir. Bu nafile çabalar gerçek bir muhalefet oluşumunun da önünü tıkar ve var olan muhalefet bezginliği ve yılgınlığına tüy diker. Abdullah Gül’ün bunu  yapacak ve düşünecek nitelikte olmadığını çok iyi biliyorum. 
Hala bu hayallerle son bir çırpınış olarak Gül’ün dikenlerine saplananlara derim ki;
Boşuna nefesinizi tüketip yorulmayın. Zaten Erdoğan’ın istediği gibi muhalefet yapan CHP ile MHP yöneticileri var. Oralarda oyalanıp milleti kandırmaya devam edin. Abdullah Gül’ü de çok zorlamayın her an çatlayabilir!..

Yazarın Diğer Yazıları