8 KİŞİ KENDİSİ Mİ GİTTİ?..
Türk Askeri’ni kaçıramadılar..
Geçen hafta, Türk Ordusu’na saldıran PKK görünümlü terör çetesinin içinde ABD askerlerinin olup olmadığını sormuştum. Bence bu kuvvetle muhtemel. Hâlen bu görüşümü koruyorum.
TSK’nın (Türk Silahlı Kuvvetleri) sınır ötesi operasyon yapmasını geciktiren ABD’nin, bu terör çetesi içindeki ABD unsurlarını -şimdilik- geri plana çekmeye çalıştığını, bunların deşifre olmasını engelleme peşinde olduğunu “tahmin” (!) ediyorum. İleri tarihlerde bu belgelendiğinde, kamuoyuna açıklanabilecek mi onu da merak ediyorum.
Bu konuyu ortaya atmamdan sonra, çok tartışıldığını ve birçok gazeteci ile politikacının gündemine girdiğini görüyorum.
MEHMETÇİK KAÇIRILMADI!..
Şimdi gelelim, PKK’nın “kaçırdığı” söylenen 8 askerin durumuna.
Şunu kesine yakın söyleyebilirim ki (bir gazeteci tahmini), terör çetesi PKK, Mehmetçiği kaçıramadı!..
Peki bu 8 kişi PKK’nın elinde, bu nasıl oluyor?..
Nasıl olduğunu yakın zamanda resmi açıklamalarla öğreniriz belki.
Bu 8 kişi, acaba kendisi mi gitti?..
Bu duyarlı konuda yanlışlık yapmamak için sorularla devam edelim.
Şimdi olayı bir de düşman gözüyle değerlendirelim.
Türk Ordusu’nun küçük düşürülmesi çalışmalarını öteden beri biliyoruz. Bu her düzeyde ve her olayda deneniyor. Hem içeriden hem de dışarıdan. Halkın gözündeki “en güvenilir kurum” olarak haklı yer edinen TSK küçük düşerse, zayıflamış da olacak. Ne yazık ki, içimizde bile bunu çok isteyenler var. O zavallılar bir ordunun ne anlama geldiğini bilmediği için, bu durumu “politikacının zaferi” olarak değerlendiriyor. Yani, onlara göre, Türk siyasetinde ordunun etkisi azalacak ve onlar mutlu olacak. (Diyelim ki bu oldu. Zayıf orduyla ne yapmak istiyorlar ki?)
İç ve dış düşman, şöyle bakıyor olaya.
Türk ordusu asıl görevinde bile başarısız iken, nasıl olur da diğer konularda görüş açıklar?.. Bakın, hem istihbarat alıp, 200 teröristin sınırdan girdiğini görmüyor, hem de 12 şehit veriyor ve hem de askerleri kaçırılıyor.
Bunu söylemek ve söyletmek isteyenler, içeride köstebek ve işbirlikçi bulundurmaz mı?.. Bulundurur... (Nitekim, bazı görevliler, kritik bölgelerden geri çekil-medi mi?)
ESİR ALMA GÖRÜNTÜLÜ OPERASYON!..
İç ve dış destekli “esir alma görüntülü” operasyon ile birçok kuş vurulacak ve şu hedeflere ulaşılacaktı;
-PKK’nın politik uzantısı DTP’liler halka sevdirilecekti, “barış havarisi” görünümünde, arabuluculuk ederek Türk askerini sözde kurtarmış olacaklardı.
-PKK muhatap alınmış olacaktı.
- Ordu güçsüz duruma düşmüş olacaktı.
- 8 kişinin ailesi terörist televizyonlarında (ki, bunları AKP Hükümeti hâlâ kapattıramadı) konuşturulacak, duygu sömürüsü yapılacak ve PKK’nın gücü tescillenecekti. (Bu televizyonlarda ailelerle röportajların yayınlandığını duyuyorum.)
- Genelkurmay Başkanı istifaya davet edilecekti.
- AB ve ABD’nin “dolma” kalemleri topçu atışı gibi, mürekkepleri ile sağı solu dövecek ve işgalcilere temizlenmiş bir saha hazırlayacaklardı.
TÜRK MİLLETİ HEPSİNİ BİLİYOR..
Bu yazıyı yazdığım saate kadar, bu büyük hedeflere ulaşamadılar.
Bundan sonra da çok zor.
Çünkü, Türk Milleti bunların hepsini biliyor. Aslında benim yazdıklarımı da parça parça biliyor, bilmediğini hissediyor, ya da tahmin ediyor.
Ben, kendi “tahminlerim” (!) ile hepsini birleştirdim sadece.
84. yaşını kutlayan Cumhuriyetimizin 85’ini görememesini istiyorlar.
Gerçekten Cumhuriyetimizin “kurtuluş” ve “kuruluş” yıllarından sonraki en zor dönemleri yaşıyoruz.
Her şeye rağmen, kutlu olsun..