Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

301'e takanlar ve takılanlar!

Marksist gelenekte olayları tek nedene bağlamak esastır. Onlar için her türlü üst yapısal sorunun temelinde, üretim ilişkileri, üretim araçları üzerindeki mülkiyet yani ekonomi vardır. Ekonomik ilişkiler değişince, din, ideoloji, hukuk, estetik vb. her şey değişecektir. Neden tektir.
Bu geleneğin liberal devşirmeleri ve dönmeleri aynı yöntemi demokrasi ve özgürlük konusunda da sürdürmektedir. Bu zevata göre demokrasinin, özgürlüğün, AB ve ABD ile ilişkilerin iyi gidebilmesinin en önemli nedeni 301. maddenin değişmesidir.
Onlara göre 301. madde kalkınca “ifade özgürlüğü” önündeki bütün engeller kalkmış olacaktır. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin milli ve üniter yapısı aleyhine örgütlenmiş klan mensupları, diledikleri gibi Türklüğe hakaret edebileceklerdir. Bir kısmı Türklerin Ermenilerin soyunu nasıl kuruttuklarını özgürce anlatabilecek, diğer kısım da Türk milleti aleyhine bölücülüğün her çeşidini büyük bir özgürlük ortamında rahatça ortaya koyabileceklerdir.
301. madde düşmanı cenahın demokrasi, özgürlük ve serbesti yanlısı tavırları birkaç gün önce mecliste test edildi. 301. maddeye takan ve takılanların görüntüleri ibret verici olmuştur.
Türklüğe hakarete onay verenlerin Kamer Genç’e karşı takındıkları tavırdan 301. maddeyi nasıl algıladıklarını anlamak mümkün olmuştur. AKP’liler, hakaret etmek bir yana kendilerini eleştirmesinden dolayı Kamer Genç’i linç etmeye kalkmışlardır. Demek ki iktidar yanlıları ile “vaftiz edilmiş liberaller” demokrasiyi, hukuku ve ifade özgürlüğünü yalnız kendileri için istiyor.
Liberal ve AKP’nin 301. madde konusundaki koalisyonu hususunda Hasan Cemal de itiraf gibi bir yazı yazdı. O, yazısına “Başbakan Erdoğan’la yakın çevresinde 301’le ilgili olarak şu sıralar hayal kırıklığı rüzgârı esiyormuş” diye başlamış. Hasan Cemal’e göre Erdoğan şöyle diyormuş “Bir zamanlar kıyameti koparanlar şimdi neredeler?” diyerek “Takdir edilmemekten kaynaklanan, aradıkları desteği göremeyen” birisi olarak sitem ediyormuş.
Başbakan, liberallerin her istediğini bu arada 301. maddeyle ilgili düzenlemeyi büyük riskler üstlenerek gündeme getirdiğini, ancak uzun zamandır “niye gündeme almıyorsunuz” diye “kıyameti koparanlar” ın -liberalleri kastediyor- yeterli desteği vermediklerinden dolayı üzüntü duyuyormuş.
Başbakan bu söylemleriyle bir anlamda AKP’ye endeksli liberal güçleri, 301. madde konusunda kendisini desteklemek için harekete geçmeye davet ediyor. “Biz sizin gibi on, on beş kişinin ” Türklük “ kavramından duyduğu rahatsızlığı gidermek için yasa değiştiriyoruz. Sizse bu konuda yeterli destek vermiyorsunuz” demeye getiriyor.
Anlaşılıyor ki, Türk ve Türklük üzerinde her türlü tasarruf yapma konusunda iktidar AB, ABD ve yerli liberaller tam mutabakat halindedir. Bu mutabakat sürecektir.
Sonuçta 301 değişti. Değişen maddeden de liberal kesimin çok da hoşnut olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü onlar tümüyle 301. maddenin kaldırılmasını hatta anayasanın kökten değiştirilmesini istiyorlar. Ancak 301. maddede yapılan değişiklikler, liberaller için önemli bir kazanımdır. O bakımından, onlar, bu durumu geçici bir başarı olarak algılamaktadırlar. Onlar bundan sonra devleti millilikten tümüyle çıkarıp, uluslararası sermayenin aparatı haline getirecek değişiklikler için iktidarı zorlamaya başlayacaklardır.
301. maddenin değiştirilmesi konusunda televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde ve siyaset kürsülerinde konuşanlar gerekçelerini her ne kadar “demokrasi, özgürlük, serbestlik” gibi güzel sözcüklerle kundaklamış olursa olsunlar, gerçeği Türk milletinden saklamak mümkün değildir.
301. maddenin değiştirilmesinin en hararetli taraftarları; Ermenistan Meclisi, ABD Senatosu, AB, PKK, DTP ve türlü çeşit azınlıkçılardı. Bu değişiklik onlara verilmiş bir cevap, daha doğrusu tavizdir. Bu maddeyi demokrasi ve özgürlüğün standardı olarak pazarlayanlarsa liberal takılan yerli şaşkınlardır. Yoksa onlar da Türklüğün gerçek koruyucusunun yasalar değil Türk milletinin kendisi olduğunu çok iyi bilirler.

Yazarın Diğer Yazıları