23 Haziran seçim mi, "seferberlik" mi?..

Demokrasiye ağır bir darbe vurulacağı ve 6 Mayıs'taki hukuk rezaletinin yaşanacağı çok önceden öngörülüyordu aslında...

Kimse kendini kandırmasın; İstanbul gibi devasa bir metropolü ve en önemlisi de bir siyasi "güç" kaynağını elinden kaçırmayacağı belliydi AKP'nin...

Ve yine kimse kendini oyalamasın ki, Ekrem İmamoğlu, AKP'li Binali Yıldırım'a 300 bin oy farkla atsaydı da sonuç değişmeyecekti!!!

Yani "iptal" gerekçesi "oy farkı"ndan kaynaklanmıyor 31 Mart için!.. AKP, kendi düzenlediği "sandık kurullarının oluşturulmasında usulsüzlük" olduğunu iddia ederek seçimi "iptal" ettirdiği için, oy farkı yüksek olsaydı da halk iradesine taarruz edilecekti...

Çünkü 6 Mayıs'taki "hukuk skandalı" da gösterdi ki, adında "adalet" olan AKP demokrasiye zerre kadar inanmıyor...

Velhasıl, halkın kararına saygı duymayan zihniyetler, "minareyi çalan kılıfı hazırlar" stratejisini önlerine koyarak siyaseti bürokrasi üzerinde baskıya dönüştürdüler ve sonuçta İstanbul CHP'nin elinden adeta zorla alındı...

Evet; yine de kimse yılgınlığa düşmesin, kimse "CHP seçimi bir daha kazanırsa yine iptal edilir" iddiasıyla sakın ola rehavete kapılmasın ve demokrasinin içerisindeki en büyük mücadele alanı olan sandık üzerinde hesaplarını yapmaya çalışsın...

Sandığa sahip çıkarak- sarılarak, kitleleri sandığa yönelterek, gaflete düşenleri uyararak, gitmeyenleri zorlayarak ve kararsızların oy kullanmasını sağlamaya çalışarak hedefe yürüsün herkes...

Yaralansa da hukuk, "demokrasi" içerisinde başka çare yok çünkü...

İmamoğlu'nu büyüten ortam...

6 Mayıs'taki hukuk skandalıyla demokrasiye darbe vurulmasının, iki tarafı keskin bir bıçağı sandık üzerine koyduğu da unutulmamalı...

Aralarında AKP'lilerin de olduğu önemli bir seçmen kesimi YSK'nın kararına öfkelenerek elbette İmamoğlu'ndan taraf duracak...

Ancak propaganda döneminin Ramazan ayına, bayrama, okulların kapanmasına ve tatile denk gelmesi ciddi bir handikap olarak önde dursa da, sevindirici olan gelişmeler de yaşanıyor...

Toplumun her kesiminden seçmenlerin; sağcısı- solcusu ve Doğulusu-Batılısının YSK'nın demokrasiyi tarumar eden kararıyla bilendiğini unutmayalım...

İnsanlar öfkeli, yaşananlar vahim, her kesimden "hak- hukuk -adalet" çığlıkları yükseliyor, halk kazanılmış bir "hak"kın gasp edildiği konusunda endişe içerisinde, yaşananları hayretle izliyor ve tabii ki "hesap sormak" için sandık gününü bekliyor...

İşte bu buhranlı-tepkili ortam AKP'yi ciddi biçimde zorlayacak... Madem hukuk tarumar edildi, "hak"kın yerini bulması için, halk mührü bir kez daha eline alacak ve İmamoğlu'ndan adeta zorla alınan koltuğu asıl sahibine iade etmek için çırpınacak...

Beklentiler ve temenniler bu yönde olsa da;

bu saptamaların asıl gerekçesi, halkın seçimine saygı duymayan AKP'ye yönelik öfkeyi- tepkiyi demokrasi direncine dönüştürecek bir heyecanlı süreç yaşanması...

Ve yukarıdaki saptamaları besleyen gelişmeler ve sevindirici olaylarla eylemler, CHP- İYİ Parti adayı İmamoğlu lehine ciddi sinyaller de veriyor...

İşte o gelişmeler, 23 Haziran seçimlerinin sonuçları ile ilgili "hak"tan yana olan kesimlere sevindirici ipuçları veriyor, halkı doğruya yönlendiriyor, gücün nerede birleşmesi gerektiği konusunda da pusula oluyor...

Halk bu kez teyakkuzda...

23 Haziran'ın kaderini değiştirecek o sevindirici gelişmeler İstanbul'da sıradan bir seçim hazırlığı ve propaganda dönemi manzarasından çok, bir "seferberlik havasının toplumun önemli bir kesimini etkisi altına aldığını da gösteriyor...

Dünkü son verilere bakılırsa, İstanbul'dan tatil için yapılan rezervasyonların yüzde 90'ı iptal edilmiş görünüyor...

Turizm bölgelerindeki tesisler, önceden rezervasyon yapan yurttaşları zor durumda bırakmayacak önlemler alırken, diğer taraftan da yurttaşlar Anadolu'nun her yanından İstanbul'da oy kullanacaklar ya da sandıkta görev alacaklar için otobüs-uçak bileti yardımı uğruna dayanışma zinciri oluşturuyor...

Ve en önemlisi de Ekrem İmamoğlu'nun propaganda giderlerine katkı sunmak için Türkiye'nin her tarafından CHP'nin açtığı banka hesaplarına yardım yağıyor...

Kimi yurttaşlar 20 lira, kimileri 200 lira, kimileri ise bin lira yatırıyor İmamoğlu'na yardım için... Hiç kuşkunuz olmasın, geçen yıldan itibaren emekli ve çalışanlara dağıtılan bayram ikramiyelerinden de yardım yağacak İmamoğlu'na...

Aynı zamanda İstanbul'da, sandığa hakimiyeti için yaratılan alarm ortamına hukukçular da katılıyor...

YSK'nın karşısındaki binalarına "hukuksuzluğun tam da karşısındayız" yazılı devasa bir pankart asan Ankara Barosu başta olmak üzere, İstanbul seçimlerinde çalışmak için yurt genelinden yüzlerce avukat İstanbul'a akın etmeye hazırlanıyor...

CHP'nin tüm ilçelerde oluşturduğu "danışma kurulları" çalışmalarını yoğunlaştırıyor, İYİ Parti örgütleri de teyakkuz halinde, 23 Haziran'da mücadelenin nasıl yükseltileceğini tartışıyor...

Evet; AKP'nin çırpınışları da gösteriyor ki, İmamoğlu sadece Binali Yıldırım'la değil, cumhurbaşkanıyla, devlet bürokrasisiyle, "Cumhur İttifakı"nın yurt genelindeki belediyeleriyle, mamalarının kesilmesi endişesine kapılan tarikat ve cemaatlerle ve hatta İstanbul'da ihalelerin kaymağını yiyen rantiyeci müteahhitlerle de savaşacak...

Ancak kimse unutmasın; tüm bunların karşısında, sağcısı- solcusu, muhafazakarı sosyalisti olmak üzere, "hak-hukuk-demokrasi"den yana olan milyonlarca vicdanlı yurttaş da 23 Haziran'ın sadece bir seçim değil, aynı zamanda cumhuriyetçi bir "seferberlik" olacağı bilinciyle hareket edecek...

Sanatçısından işçisine ve öğrencisinden esnafına kadar kimse boşuna, "herşey çok güzel olacak" demiyor...

Yazarın Diğer Yazıları