YSK'nın, İstanbul seçimlerini yenileme kararı alması; Türkiye'de artık hakkın, hukukun, adaletin kalmadığının, seçmen iradesinin hiçe sayıldığının son ve en acı örneğidir.
Tek tek hukuki açıklamalar, yorumlar yapmayacağım.
Emsal kararları, örnekleri, kanunları sunmayacağım.
Çünkü bu yaşananların herhangi bir açıklaması, meşruluğu bulunmuyor.
Talimat verildi, seçimler iptal edildi!
Aynı zarfın içine konulan pusulalarda ilçeye verilen oy geçerli, büyükşehire verilen oy geçersiz!
Türk siyasi tarihinde böyle bir kararın, böyle bir yorumun eşi, benzeri yok. Olamaz da…
Adını koymamız gerekiyor.
Türkiye yıllardan beri devam eden bir gerileme sürecinde.
Gerileme o kadar hızlı ve örgütlü bir şekilde hareket etti ki, terör yöntemlerini kullanan ve kendini "Müslüman" olarak tanımlayan bir grup orduyu ele geçirip, darbe yapmaya kalktı.
İşte böyle bir ülkede; namuslu, dürüst insanlar sandığa giderek iradelerini yansıtacaklarını düşündüler!
Ama kazın ayağı öyle değildi!
"Atı alan Üsküdar'ı geçti" diyerek rejim değiştirenler, İstanbul'u kaybedemezlerdi.
Türlü alakasız gerekçeler, açıklamalar…
Çuvalların üzerine yattı insanlar, oylarını çaldırtmamak için seferber oldu avukatlar. Gece-gündüz demeden çalıştı gazeteciler… Tam bir kaos, tam bir karmaşa. Her gün yeni bir itiraz, her gün yeni bir olayla oyaladılar. Ama biz bu süreçlere takılırken, arka planda bambaşka bir proje sürdürülüyormuş.
Şimdi de YSK üzerinden seçimleri yenilemeye kalktılar.
Bu girişimler, tüm vatandaşlara hakarettir,
Cumhuriyet rejimine hakarettir,
Demokrasiye hakarettir,
Tarihe hakarettir!
***
23 Haziran'da on milyonlarca TL verilerek seçimlere gidilecek.
Hem de daha önce sonucu belli olmuş, kazananın mazbatasını bile aldığı bir seçime gidilecek.
Rejim değişikliğinin yapıldığı gün mühürsüz oyları kabul eden, hiç gereği yokken seçimleri yenileten YSK'nın hakemliğinde seçimlere gidilecek!
İtirazlar, tepkiler yine o YSK'ya yapılacak.
Hakemin bile tartışmalı olduğu bir ortamda nasıl bir demokrasi iradesi ortaya çıkacak!
O gün, YSK hiç aklımıza gelmeyen bir karar çıkartabilir.
O gün, daha önce hiç denenmemiş yöntemlerle manipülasyonlar yapılabilir.
Garantisi kim, hakemi kim?
Belki de seçim sonuçları AK Parti'nin istediği gibi olacak!
Peki sonra? 24 Haziran sabahı nasıl bir Türkiye'ye uyanacağız?
31 Mart öncesi sürekli dillendirdikleri "ikinci Gezi hareketliliği var" söylemiyle belirli kesimleri sokağa döküp, kontrolü yeniden güçlü bir şekilde ele almak mı istiyorlar?
Yoksa her geçen gün güçlenen muhalefeti terörle ilintilendirme çabası mı var?
15 Temmuz öncesinde yükselen milliyetçilik ve yeni siyaset dili, darbe girişimi sonrasında "FETÖ ile mücadele ediyoruz, siyasetin sırası mı şimdi" diyerek bastırılmadı mı?
PKK ile masaya oturmanın hesabını vermediler,
Seçim gecesi yapılan manipülasyonlarla ilgili tek bir soruşturma açmadılar,
5-6 oy farkla ve çok tartışmalı bir şekilde AK Parti'nin kazandığı belediyelerdeki itirazları görmediler…
Böyle bir ortamda, tarihte eşi benzeri olmayan bir kararla tekrarlanacak seçimler, 23 Haziran günü çok demokratik geçecek öyle mi?
Birbirimizi kandırmayalım, birbirimizi aldatmayalım.
YSK bu kararı neden bu kadar geciktirdi?
AK Parti seçim gecesinden beri sandığa gitmeyen kesimler üzerinde araştırma yapıyor, oralardan alacakları oylarla belediyeyi kazanacaklarına inançları tam.
Dahası, PKK ile başlatılan ikinci çözüm sürecinin Kürt kökenli seçmen üzerinde tesir oluşturması bekleniyor. Bakmayın HDP'nin "biz aynı noktadayız" dediğine, Öcalan'ın açıklama metinlerini HDP mi yazıyor devlet mi?
Eğri oturup, doğru konuşalım.
Türkiye açıkça demokrasiden uzaklaştırılmıştır.
Kontrolünü kaybetmiş ve öfkesiyle milyonları hedef alanlar tarafından tehdit edilir hale gelmiştir.
Biz sustukça, biz sakin durdukça hepimizi yutacak bir canavar gibi cehalet örgütleniyor.
Parti kimliklerini, ideolojilerimizi bir kenara bırakarak düşünelim.
Bizim vergilerimizle yaşam alanı bulan yönetim erkleri, yine bizi kullanarak demokrasiyi katlediyorlar.
Bu gidişin sonu felakettir.
Mahkemelerinin, adalet sisteminin belirli bir grup tarafından ele geçirildiği bir ülkede, egemenlik günden güne milletten alınacaktır!
