21. Yüzyılın Sultan Galiyev'i: İlham Tohti...

Mao demiş ki: "Nerde zulüm varsa, orada direniş vardır."

Zulüm şimdi Doğu Türkistan'da var, hem de arşa dayanmış durumda... Bunu nereden mi çıkarıyorum? İlham Tohti'nin fikirleri ve mücadelesinin aktarıldığı bir kitabı okuduktan sonra vardım bu kesin yargıya. Bu kitap Şira Yayınları'nca yayımlanmış, tam adı: "Hapisteki Lider İlham Tohti, Yolum, Gayem ve Uygur Türkleri"...

Evet hapisteki lider, hem de müebbet hapiste... İlham Tohti, dünyanın tanıdığı değerli bir bilim adamı, hem Çin'de, hem de Çin dışında son derece değerli bilimsel çalışmalara imza atmış bir aydın.

Siyaseti seçmemiş, bilimi seçmiş ama halkına yapılan baskılara, zulümlere, yok etme ve asimile etmelere dayanamayıp karşı çıkmış...

Karşı çıkması, Rabia Kadir gibi arkasına ABD'yi alarak ya da birilerinin yaptığı gibi radikal İslam'a sarılarak olmamış. "Rabia Kadir'e benzemiyorum, onun içerdeki yüzü değilim, isteseydim defalarca yurt dışına giderdim. Ben etnik topluluklar arasında bir iletişim kurmak istiyorum" diyor Tohti. Bu iletişimi kurmaksa çok kolay, Çin Yönetimi, Çin Anayasası'na ve yasalarına uysun, yeter... Yani yasalar açısından hiçbir eksiklik yok, eksiklik kafalarda.

İlham Tohti, bu kafalara demiş ki: "Ben siyasi bir figür değil bir akademisyenim, iletişim köprüsüyüm. Çin devletinden benim istediğim sadece adalet ve eşitlik. Sorun; barışçıl, şeffaf, eşit, saygılı ve iyi niyetli olmakla çözülür."

Sen misin diyen, haydi zindanlara... Urumçi Cezaevi'nde tek kişilik hücrede çile doldur...

Neden? Çünkü ayıpları var, onları örtemiyorlar... İşte o ayıplar:

-Uygur Özerk Bölgesindeki Çin nüfusu geçmişte %6 iken bugün %40'a yükseldi, yükseltildi... Neden?

-Neden Uygur Özerk Bölgesi'nde ekonomik mucizeler olurken, Uygurlar mutlu olmuyorlar? Çünkü onlara yansımıyor bu kalkınmanın getirileri... Uygurlar ekonomik bakımdan hep gerideler. Dünyada yoksulluk ve işsizliğin en ağır olduğu halk Uygurlardır.

-Yoksul Uygurların çocukları organ mafyalarına satılıyor, Uygurların Çinlilerle evlenmeleri teşvik ediliyor.

-Uygurların dinsel özgürlük hakları, irticai eylemler bahanesiyle kısılıyor...

Tohti hakkında yazılan bu kitaptaki yazı ve bilgileri derleyen Hamit Göktürk, kitabı "Köp Muhterem Üstadımız Cazim Gürbüz Hocama sağlık, esenlik ve başarılar niyazı, dua ve selamlarımla..." diye yazıp imzalayarak yollamış. Gazeteye pek sık uğrayamadığımdan dolayı, kitap da elime geç geçti. Bu gecikme için, Tohti'ye "21. Yüzyılın Sultan Galiyev'i" diyen Hamit Bey'den özür dilerim. Biz Galiyevlere, Tohti'lere bigâne kalmayız, kalamayız...

İlham Tohti'ye, saygıdeğer eşi ve ABD'de okuyan ve babasının haklarını orada savunan kızına ve Anayurdunda ana kucağında bulunan diğer çocuklarına, yüreği yanık annesine selam olsun, onu ve halkını özgür göreceğimiz günleri görmeyi nasip etsin Hak Çalabım.

İskoçyalı Müzisyen Joe Hamilton, Tohti için "Sen Dönene Kadar" adlı bir şarkı bestelemiş, o şarkının sözlerinden alıntılarla bağlayalım dileklerimizi, umutlarımızı:

"Gördün geleceklerini/Ama kaçmadın/Hatta açtın kapılarını ardına kadar/İşte belki de bu yüzden/Terk etmeyeceğim seni

Sevgi varsa/Işık da vardır/Kandilimiz yanacak, lambalar sönmeyecek/Sen dönünceye kadar/Gökyüzüne adını yazacağız/Ve orada parıldayacak o yazı/sen dönünceye kadar"

Yazarın Diğer Yazıları