2023 gelmeden...
AKP henüz ortada yok iken “2023 projesi” MHP’nin programıydı. Basın-yayın ve halkla ilişkilerle arası iyi olmayan MHP, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında “lider Türkiye” sloganı ile 2023’e dair projelerini açıklayarak Türk Milletine hedef göstermişti. Tayyip Erdoğan’ın ‘fikir mutfağı’nı oluşturan kadronun çoğunu tanırım. 2023 hedefiyle ilgili görüşler oradan servis ediliyor. Ancak MHP’den aparılan poje bu defa 2023’e ulaşılmadan Cumhuriyetin sonunu hazırlamak olarak değiştirilmiş durumda. “Parayı veren düdüğü çalar” misali on yıldır AKP’nin ekmeğini yiyen danışman kadrosu AKP’nin kılıcını sallayarak, Cumhuriyet değerlerinin yok edilme formülleri üzerinde çalışıyorlar. Türk basınının yüz aklarından Yılmaz Özdil, kendisine has üslubuyla kaleme aldığı “Yas’ak” başlıklı yazısında 29 Ekim, 19 Mayıs, 23 Nisan, 9 Eylül, 30 Ağustos, 1 Kasım, 23 Aralık ve 14 Ocak gibi milli bayram ve günlerin yasaklanış öyküsünü yazmış. Yerlerine konacakları da ilave etmiş. Eline, yüreğine sağlık. Sevgili kardeşim Müyesser Yıldız, bütün bunları beş yıl önce ön görüp “100 yılın hesaplaşması-Türkün tasfiye planı” (Bilgeoğuz Yayınları) adını verdiği müthiş kitapta ortaya koymuştu. Malumunuz tutuklanıp tam 16 ay hapiste tutularak cezalandırıldı. AKP ve zihniyetini fena halde rahatsız eden Yılmaz Özdil’in başına umarım Yıldız’ınki gibi bir şey gelmez. “Top kumaştan Bayramlık yazı” başlığıyla Odatv.de yazan Nihat Genç de Türkiye gündemini özetlemiş. Lakin Genç’in analizini anlayabilenlerin sayısı endişelendiriyor beni. Buna rağmen “uyanış” umutlandırıyor... Uyanışa vesile olanların kartopu misali çığ gibi büyümesi, milli meselelerde tavır sergileyenlerin ideolojik doğmalardan kurtuluşu önemli gelişme. Bu yönde büyük adımlar atan TGB(Türkiye Gençlik Birliği)ni kutluyorum. Bazı okuyucularımız TGB’nin yapısına dair şüphelerden bahsediyor. TGB’nin yapısına dahil gençlerin ortak özelliği emperyalizme karşı oluşlarıdır. Çoğu hiç bir siyasi partiye üye değil. Aralarında MHP’li, CHP’li gençler var. Ailelerinde AKP’ye oy verenler de mevcut. Türkiye’nin bağımsızlığı ve cumhuriyet değerlerinin korunmasını amaçlayan bu gençleri istihbarat ajanları şiddetin içine çekemedi. Çekemeyecek de. Üniversitelerde terör örgütünün mensupları TGB’li gençlere saldırıyor. Polis, TGB’nin faaliyetlerini dağıtmak için biber gazı cop kullanıyor ama TGB’li gençler kışkırtmalara cevap vermiyor, ne polisle ne de bölücü unsurlarla çatışıyor.
Geçtiğimiz hafta “Cumhuriyet Seferberliği” toplantısının valilik tarafından yasaklanabileceği ihtimalini yazmıştım. Sağ olsunlar beni mahcup etmediler. TGB ve ADD öncülüğünde onlarca gönüllü kuruluşun organize ettiği Ulus’taki eski TBMM önünde yapılacak basın açıklamasından kim ürkebilir? Bir avuç gazinin Tandoğan’da bir araya gelmesinden ürkenler, 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim, 30 Ağustos ve diğer milli günlerden de fena halde rahatsızdır. Çünkü Onlar “Türk” ten korkarlar. Türk kelimesini ağızlarına bile alamazlar. Anayasadan Türk kelimesini çıkarmayı, üniter yapıyı dağıtıp federasyon kurmayı planlamaktalar. Türkiye’yi bölünmeye götüren zihniyet, ülkenin savunma reflekslerini ortadan kaldırmak için önce medyanın büyük bölümünü ele geçirdi. Cumhuriyeti kuran iradeyi hapse tıktı. Türk askerini itibar infazına tabi tutarak, Türk Ordusunun kanatlarını kırdı. Nemrut Mustafa Divanları ile Türk askeri, Türk aydını mahkum edildi. Hal böyle iken Amerikan menşeli darbelerin Türk gençliğini depolitize etme planının dışında kalan Milli ve duyarlı gençlik hedeftedir. Uyanış ve direnişin temelini oluşturan gençliğin önünü kesmek, onları zindanlarla tehdit etmek için yasaklama kararı çıkarılıyor. Yetmiyor “katılanlar için yasal işlem” şantajı yapılıyor. İktidar belediyelerinin eliyle ay-yıldızlı Türk bayrakları ile Atatürk posterleri indirilmeye çalışılıyor. Maksat 2023 yılı gelmeden Türk mukavemetini tamamen ortadan kaldırmak. Fakat bu memleket sahipsiz değildir. İsot tarlasının işgalini beklemeyecektir. 29 Ekim’de Ulus’ta saat 11.00’de bir araya gelecek, Kurban Bayramı ile beraber Cumhuriyet Bayramını kutlayacaktır. Türk askerinin başına çuval geçiren Amerikan canilerinden “Hırtlar Vadisi”nin sanal intikamı alınamaz. Amerikan askerinin başına çuval geçirerek, BOP’a (Büyük Ortadoğu Projesi) karşı çıkan, ABD’nin masa başında çizdiği haritaları yırtıp atan, iradelerini meczuplara, ideolojik doğmalara teslim etmeyerek tam bağımsız-milli devlete inanan gençlerin yanında olmak milli görevdir. 29 Ekim Pazartesi günü oğlumu, kızımı ve yeğenlerimi alıp, ellerimizde Türk bayraklarıyla Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Kısmetimize biber gazı, polis copu düşerse ne ala... Ankara’daki dostlarımızı, vatandaşlarımızın tümünü bekliyoruz. İstanbul’dakiler Bağdat Caddesi’nde yürümeyi ihmal etmesin. 2023’te de Türkiye Cumhuriyeti var olacak... 2071’de de...
NOT: 29 Ekim’de camilere bayrak asma konusunda Diyanet’ten cevap çıkmadı. Bir bayrak alıp caminize götürün asılmasını reddeden imamları da ifşa edin.