Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Agah Oktay GÜNER
Agah Oktay GÜNER

2016'ya girerken

Yeni yılın bütün insanlığa, milletimize barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Gönülden temennimiz Türkiye'mizin, yaşadıklarını iyi değerlendirerek 2016'da vatandaşlarının huzur ve güven içinde yaşayacağı bir ülke haline gelmesidir. Dış politika sorunlarının fevkalade ağırlaştığı bir dar boğazdayız. Hükümet adına yapılan konuşmalarda; "Hangi hataları işledik de Türkiye'yi bu yalnızlığa mahkûm ettik?" sorusunun asla gündeme getirilmediğini görüyoruz. Hükümetin mezhepçiliği esas alan ve ABD'ye teslimiyete dayanan siyaseti, bize dış politikada onulmaz yaralar açmıştır.

Üç ülke de karşımızda

Türkiye Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)'nin rüzgârına kapıldı. Libya, Mısır, Irak, Suriye ile çok geniş bir yelpazede gelişen iktisadi menfaatlerimizi ABD'nin BOP'una kurban ettik. ABD, AB ile "sıfır" gümrükle mal akışını temin edecek Trans Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşmasını imzalamış, Türkiye'ye "Ey benim fedakâr müttefikim, dostum sen de anlaşmaya taraf ol" dememiştir. Bir süper güce yakışan vefasızlık ve kaypaklıkla Türkiye'nin çok aleyhine olacak bu ekonomik anlaşmaya Türkiye'yi dahil etmeyi düşünmedi. Türkiye BOP'un yıkım tablosunda küçük bir askeri birliğini Musul civarına Başika'ya yerleştirmişti. ABD'nin ağzından, "Türkiye askerlerini Başika'dan çeksin" diye demeç patlatmayı marifet sayan bir üslupla Irak ve ardından AB ve Rusya karşımıza çıktılar. AKP'nin hükümet etme ve devlet yönetme sanatında en büyük talihsizliği geçmişte yapılanları inkâr ederek yola çıkmış olmasıdır. Büyük Nutku, Atatürk'ün yakın silah arkadaşlarının hatıralarını okumak zahmetine katlanmadan Ata'yı kulaktan dolma bilgilerle yargılayıp mahkûm edenler, Büyük Nutku ve Ata'nın silah arkadaşlarının çok titiz bir dikkatle kaleme alınmış hatıralarını okusalardı, asla böyle bir yanlışa batıp kalmazlardı. Emperyalist oyunları öğrenirlerdi. Bu zincirleme yanlışlar yetmezmiş gibi bir Rus savaş uçağı 17 saniye sınırlarımızı ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldü. Rusya adeta beklediğim fırsat ayağıma geldi dercesine olayın üstüne atladı. Putin'in de Türkiye ile olan bütün münasebetleri çok kolaylıkla ayaklar altına atabileceğini teessürle gördük.

Yüzeydeki gayretler

Yeni yıla girerken iç politika problemlerimiz en az dış politika kadar ağırdır. "İnsan yetiştirme düzenimiz" ve bunun temeli olan eğitim sistemimiz perişan edilmiştir. Politikacıların sığ idraki ve dar ufkuyla Millî Eğitim Bakanlığı Tanzimat devrinde başlayan ve 1940'ların sonuna kadar devam eden parlak eğitim düzenini ve okullaşmayı muhafaza edememiştir. Ufuksuz politikacının Bakanlığa topladığı yetersiz uzmanlarla Türk eğitim sistemi ve sonucunda gençliğimiz tam bir çıkmaza girmiştir. Çocuklarına lisan öğretemeyen İmam Hatip okullarından din bilgini ve görevlisi çıkmaz; lisede yeterince gelişmeyen, iyi yetişmeyen öğrenciden de sakat bir üniversite gençliği ortaya çıkar. Dağı taşı lise ve İmam Hatip okullarıyla dolduran tembel siyaset adamları; teknik eğitime geçmeye endüstri liseleri açmaya bu politikaları sıkı bir iradeyle takip etmeye girememiştir. Yüzeyde kalan gayretler Maarif'in temel dertlerine çare olamamıştır.

Yeni yıla girerken ne yazık ki insan yetiştirme düzenimiz kadar dertli ve perişan bir ekonomik tablo ile karşı karşıyayız. İsrafçı, kaynakları heder eden gösterişçi ekonomi harcamaları ile Türkiye verim ekonomisine geçmekten çok uzaktadır. Resmi rakamlar işsizlik oranının %11 dolayında olduğunu söylüyor. Fiili işsizlik oranı en az %17'dir. Üç gençten biri işsizdir. İşsizliğin çözümü için hükümet ortaya bir plan ve program koyamamıştır. Türkiye 400 milyar doları geçen dış borçlarını ödeyebilmek için gelir yaratmak zorundadır. Büyüme olmazsa gelir sağlanamaz.

Bölücü savunucusu

Yeni yılda ülkeyi bekleyen en ağır meselelerden birisi "Türkiye'nin partisi olacağız" diyenlerin Kürt ırkçılığının partisi olmalarıdır. HDP bünyesindeki bu gömlek değiştirme bünyelerindeki iyi yetişmiş, sağ duyulu insanları da eminim üzmektedir. Türkiye ve Rusya ilişkilerinin geldiği gerginlik çizgisinde Ruslarla görüşmek HDP'nin işi olmamalıydı. Bu yanlışa eklenen S. Demirtaş'ın bölünmeden ve bağımsız Kürt Devletinden söz etmesi artık akıl ve uzlaşma yolunu terk ettiklerinin göstergesidir. Onlara yakışan savunma kaleleri haline getirilmiş sokakları, kasabaları görmek ve buna karşı çıkmaktı. Ne yazık ki bebek öldüren, dede kurşunlayan, kitap okuyan gençlerle kütüphaneleri yakan, okulları ateşe veren bölücünün savunucusu olmak Demirtaş ve ekibine sempati ile tanınmış olan krediyi sıfırlamıştır. Hükümet öncelikle istihbarat birimleri arasında koordinasyon ve iş birliğine ağırlık vermeli, devlet ciddiyeti içinde terör bitirilmelidir. Terörü bitirmeden şöyle veya böyle müzakere masasına oturmak ülkenin intiharı olur.

Terör konusunda iş birliği yapmamız gereken ülkelerin hepsi hasım haline getirilmiş, bu sayede teröristler geniş imkânlara ve ağır silahlara kavuşabilmiştir. Bunlar görülmeli ve çareleri düşünülmelidir.

2016 yılı tablosu görüldüğü gibi çetindir. Hükümet bu işleri başarmak zorundadır. Aksi halde demokrasi içinde yeni kadrolar gelir. Türkiye'nin insan malzemesi kimseyi ve kimseleri put yapmayacak kadar zengindir. Yeter ki inancımızı, güvenimizi ve irademizi diri tutalım.

Yazarın Diğer Yazıları