20. ulusal ve 4. uluslararası turizm kongresi
Anadolu Üniversitesi öncülüğünde, Türk turizminin ulusal ve uluslararası bilimsel bir platformda tartışılmasında ayrıcalıklı bir rol üstlenen ve gelenekselleşen "20. Ulusal Turizm Kongresi ve 4. Uluslararası Turizm Kongresi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eskişehir Valiliği, Türk Hava Yolları, TÜRSAB, TÜBİTAK, Vakıfbank, Eskişehir Ticaret ve Sanayi Odalarının destekleriyle 16-19 Ekim tarihleri arasında Eskişehir Anemon Oteli'nde gerçekleştirildi.
Ülkemizin çeşitli üniversitelerinden ve ABD, Fransa, İngiltere, Kanada, Polonya, İran, Endonezya, Azerbaycan, Bosna Hersek ve KKTC'den akademisyenlerin katılımlarıyla organize edilen kongrede, şehir turizminin bugünkü durumu ve geleceğine yönelik bilimsel bir tartışma ortamı oluşturuldu.
Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı ve Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oktay Emir'in yaptığı kapsamlı açılış konuşmasının ardından protokol konuşmalarına geçildi.
Ana teması şehir turizmi olan kongrenin ilk bölümündeki panelin moderatörü Prof. Dr. Salih Kuşluvan (İstanbul Medeniyet Üniversitesi), panelistler ise Prof. Dr. Muzaffer Uysal (University of Massachusetts Amherst), Prof. Dr. Metin Kozak (Dokuz Eylül Üniversitesi), Prof. Dr. Fahri Karakaya (University of Massachusetts Dartmouth) ve Mehmet Salim Kadıbeşegil (Kurum Danışmanı) konferansın yol haritasını oluşturdular.
Prof. Kozak konuşmasında, ''21. Yüzyıl şehir turizmi senaryolarında yatay mı, yapay mı?'' başlığı altında şehir turizminde kongre, kültür, alışveriş, sağlık, eğlence ve teknoloji gibi konuların önemini vurguladı ve uluslararası kongrelere katılarak ses getirmemiz gerektiğini ifade etti. Şehirlerin doğallığının korunmasının önemine değinerek "Ne kadar dikey o kadar yapay yaşam, ne kadar yatay o kadar doğal yaşam" demektir dedi.
Prof. Karakaya, 46 yıldır ABD'de yaşadığını belirterek yarı İngilizce, yarı Türkçe yaptığı konuşmasında şehirlerin markalaşmasında "Icon-sembol" yapıları üzerinde durdu. Katılımcılarla karşılıklı iletişim kurarak Paris, Londra, New York, San Francisco, Moskova, Tokyo, İstanbul gibi şehirlerin icon yapıları ile nasıl markalaştıklarını anlattı. Son olarak konuyu Eskişehir'e bağlayarak burada da benzer icon'ların geliştirilmesinin şehir turizminin sürdürülebilmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Prof. Uysal, turizmin en hızlı büyüyen segmentlerden birinin şehir (kentsel veya urban) turizmi olduğunu, önemini, sorunlarını ve gelecekteki yönelimlerden söz ederek konuşmasına başladı. Şehir turizminin 1990'lı yıllarda hız kazandığını ve ulaşım, alt yapı düzenlemeleri, göç artışı, kapasite dağılımı, iklim değişikliği, dijitalleşme gibi eş zamanlı sorunlarla gelişerek sürdürülebilirlik, yaşam kalitesi, markalaşma, rekabet, teknolojik kullanım ve kişisel deneyim ve sorumluluklar ile ivme kazandığından bahsetti. Konuşmasının sonunda "Blok Zinciri (Blockchain)" teknolojisinden bahsederek öncelikle Japonya ve Çin'de geliştirilen ve uygulamaya giren bu yeni tekniğin kodlamayla sahtekarlığı önlemek için tüm dünyaya yayılarak ekonomik hayatımızın tümünde en yakın zamanda da turizm endüstrisinde kullanılacağını ve birçok paradigmayı da değiştireceğini söyledi.
Son panelist olan Kadıbeşegil, ülkemizin önde gelen turizm beldelerinden biri olan Alaçatı örneğini vererek aşırı turizmin çevreye verdiği doğal yaşam tehdidi, kültürel erozyon ve kitlesel göç gibi olumsuz etkilerinden bahsetti. Özellikle kışın nüfusu 10 bin olan Alaçatı'nın yazın 250 binlere ulaştığını, sakin şehir olması gerekirken 2012 yılından itibaren Alaçatı'da alarm çanlarının çaldığını, gürültü ve çevre kirliliğinden yerel halkın kendi beldelerinde yaşayamadıklarından söz etti. Daha sonra herhangi bir şehrin markalaşması için arkeolojik yapıların yanı sıra öyküler, romanlar, dansların önemine işaret etmesi farklı yorumlara yol açtı.
Daha sonra farklı salonlarda yeni ve farklı trendler, şehir turizminin geleceği ve kapasite, akıllı şehir uygulamaları, şehirde yaşam kalitesi, gastronomi turizmi, sürdürülebilir turizm ve şehir turizminde fark yaratma gibi konularda 158 ulusal ve 76 uluslararası olmak üzere 234 bildiri sunuldu.
Katkı mahiyetinde kongrede dile getirdiğimiz gibi şehir turizmi, destinasyon kavramı kapsamında Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından makro bazda geliştirilen ve tartışmaya açılan Destinasyon Yönetim Organizasyonu (DMO) bir çok ülkeler tarafından Destinasyon Yönetimi (DM) adı altında öne çıktı.
Bu bağlamda, Kamu otoritesinin alması gereken tedbirler, tüm paydaşların turizm faaliyetleri sırasında kurmaları gereken dengeler, özel sektör kuruluşlarının katkıları, destinasyon yönetimi şirketleri, DMC'lerin rolü ve önemi ile turist oluşturan ve turist destinasyon bölgesi analizleri yapılmalıdır.
Markalaşmak için öyküler uluslararası pazarlara taşınmadıkça sadece bölgesel kalacaktır.
Kongrenin ikinci bölümü bir sonraki yazıda ele alınacaktır.