15 Temmuz'un anlam önemine dair konuşma(cı)lar!
Üç yıl öncesine kadar "hizmet", "camia" vs. diye anılan, "ne istedilerse verilen" sonra kumpasları kendilerine de uzanınca ani bir aydınlanma yaşayıp "FETÖ" olduğunu keşfettikleri yapılanmanın 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin "anıldığı" gün, günün anlam ve önemine dair hâlâ sicili Gülen övgüsünden geçilmeyen Bekir Bozdağ konuşabiliyorsa, bu "o gece ne olduğunun ve neden olduğunun" ne kadar "anlaşılmadığının" resmidir ve artık üzerine kurulacak her cümle emek, fikir, düşünce, ifade israfıdır aslında!
***
Gelin görün ki…
***
CHP adına, "Pensilvanya'yı ziyaret ettikleri" iddia edilen ama bu iddiayı yalanlayan 5 CHP'li vekilden biri olan Engin Özkoç'un konuştuğu…
AK Parti adına, Özkoç'ların mevzu bahis ABD ziyaretinde, Washington'da konuşma yaptıkları programda kendisinin de hazır bulunduğunu söyleyerek "tanık gösterdikleri" Mehmet Muş'un konuştuğu…
Özkoç'un, tabiri caizse "ateş ettiği" konuşmasına AK Parti adına cevabı, vere vere, yıllarca FETÖ'nün medya ana üssü olan Zaman'da yazılar yazmışlığını bulunan Naci Hoca (Bostancı)'nın verebildiği…
MHP adına, 2017 yılında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla hazırlanan 383 sayfalık raporda, "FETÖ'cüler"in hakkında, "Bir arkadaşımızla direkt mesajla irtibatları vardı. Bizim yönlendirmemizle Meclis'te bir soru önergesi verdi" dediği Erkan Akçay'ın konuştuğu…
MHP adına konuşan Akçay, kürsüde cemaatin yayın organlarına "basın özgürlüğü adına destek verenleri" lanetlerken, MHP sıralarında, cemaatin yayın organlarına, basın özgürlüğü adına "geçmiş olsun" ziyaretine giden, hatta polisle münakaşaya giren, CİHAN muhabirlerini sandık başına parti müşahidi olarak diken milletvekillerinin oturduğu…
Saadet Partisi adına, daha geçen yıl bile "Gülen özür dilesin, tövbe etsin, son günlerini Türkiye'de, iktidarla iyi ilişkiler içinde geçirsin" yazabilen Yusuf Ziya Kavakçı'nın, KHK'yla ihraç olmuş eski damadı Cihangir İslam'ın yaptığı…
BBP adına, yine geçmişte "Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendili" konuşmaları bulunan Mustafa Destici'nin konuştuğu…
Velhasıl neresinden tutsanız elinizde kalan halin fotoğrafını da çekmeden duramıyor bünye!
NOT 1: Herhangi bir kayırma söz konusu değil, hızlı bir Google taramasında, İYİ Parti adına konuşan Yavuz Ağıralioğlu ile Türkiye İşçi Partisi adına konuşan Erkan Baş'ın "Gülen övgüsü" yahut "ilişki", "ziyaret" emaresine denk gelmediğim için, HDP'nin tutumunu da, PKK'yı terör örgütü olarak tanımadıkça saygıdeğer bulamadığım için anmadım; sizde varsa yollayın.
NOT 2: Yazıda adını andığım isimler durumu kişiselleştirmezlerse, şahıslarından bağımsız olarak "dinime küfreden…" vari ortamı nakletmeye çalıştığımı idrak edebilirlerse sevinirim…
MAKSAT ŞEHİDİN ADINI YAŞATMAKSA; "EREN" KOYSAYDINIZ NEDEN "MAÇKA"?
THY "Maçka" uçağının, 15 yaşında şehit olan Eren Bülbül'ün kabrini ziyareti de kapsayan bir tören çerçevesinde, "protokol"le yaptığı ilk uçuşa muhalefet partilerinin milletvekillerinin davet edilmemesini eleştirmiştim ya bir okurumuz "keşke tek eleştirilecek yanı bu olsa" tadında bir mesaj göndermiş.
Anlayıp dinlemeden, kimse öyle ezbere, sağa sola çekmesin diye ben peşinen altını çizeyim; uçağının adının şehidimize atıf olmasıyla ilgili bir derdi yok okurumuzun, derdi metodun "suniliği"yle, samimiyetsizliğiyle.
Aktarıyorum:
"Bu uçağa verilecek isim için THY yönetimi 25 Haziran 2018'de ulusal çapta bir yarışma açmıştı ve 4 isim önermişti :
• GÖBEKLİTEPE
• PERGE
• ASSOS
• ZEUGMA
Yarışmaya katılanların % 52 si GÖBEKLİTEPE ismini önermiş olmalarına rağmen, THY Yönetim Kurulu, katılımcı vatandaşların önerilerine saygı göstermeksizin, keyfî bir kararla uçağa MAÇKA ismini verdi ve gerekçe olarak da şehidimiz Eren Bülbül'ün doğum yeri olduğu için bu ismin konulduğunu belirtti.
Madem şehidimiz anılmak isteniyordu, neden doğrudan onun adı verilmedi acaba?
Madem uçağa MAÇKA ismi verilecekti, neden bu konuda bir anket başlatıldı acaba?
İçinde bulunduğumuz yılın uluslararası çapta GÖBEKLİTEPE yılı olduğu malumken ve dünya tarihi açısından çok önem arz eden GÖBEKLİTEPE'nin reklamının yapılabileceği bir imkân da, keyfî tutum yüzünden ne yazık ki çöpe atılmış oldu."