001 Plaka kimin olacak?
“Şu okullar olmasa Maarif’i nasıl idare ederdim?” diyen devrin Milli Eğitim Bakanı gibi canım memleketimde 7 yıl bakanlık yapan Hüseyin Çelik’in “Otomatik pilota bağlandı” sözlerine taktım kafayı. ÖSS’de 30 bin sıfır çekenlerin orta öğretimdeki eksikliklerinden dem vurulurken bakanlığı dönemindeki tarihi başarıdan bahseden Hüseyin Çelik’e ne demeli? SBS’de ilk 100’de bir tek devlet okulunun olmayışı, çocukların özellikle matematikte sapır sapır dökülmesinin sebebi sanki kendi değilmiş gibi halen eğitim konusunda ahkam kesen Hüseyin Çelik’e aslında partisi AKP geç de olsa faturayı kesmedi mi?
Bakanlıktan alındığını duyduğu anda yani giderayak okul müdürlüklerinde yaptığı atamaların ceremesini öğrenci ve veliler halen çekerken Hüseyin Çelik’in TBMM Başkanlığı için kulise başlamasına da pişkinlik denmez de ne denir ?
Hüseyin Çelik daha önce Milli Eğitim Bakanlığı yapan Köksal Toptan’a özenmiş olmalı. Toptan oluyor da ben neden olmuyorum diye kolları sıvamış. Oysa memleketi Van’da Çelik ailesinin icraatları yüzünden AKP’nin kan kaybettiğini hatta Van belediyesinin DTP’ye teslim edilişinde de en büyük pay sahibi olduğu biliniyor.
AKP’li milletvekillerini bürosuna tek tek davet eden Çelik, TBMM Başkanlığı için kampanya yürütürken “Sizin öğretmen tayin ve atamalarınız için taleplerinizi 6 - 7 yıl boyunca hep yerine getirdim. Şimdi beni TBMM Başkanı seçerseniz milletvekillerinin maaş ve yan ödemeleriniz ile beraber danışman sayınızı da artıracağım. Sizi küçük odalarınızdan kurtarıp yeni bina yaparak yeni salonları kavuşturacağım” gibi vaatlerde bulunuyormuş.
Devlet protokolünde 001 plakası önemli tabii. Bakanlıktan alınmayı tenzili rütbe ile terfi edip Meclis Başkanlığı koltuğuna oturmayı planlayan Çelik’in bu çalışmalarından Tayyip Erdoğan da haberdar. Erdoğan, AKP’nin kuruluşunda büyük emeği olan Salih Kapusuz’un bakanlık beklentilerini bugüne kadar yerine getirmediği gibi TBMM Başkan adaylığına da sıcak bakmıyor. Yani Çelik ve Kapusuz’un kendisinden habersiz aday oluşlarına fena halde kızgın. AKP’nin il kongrelerinde 1’den fazla adayın çıkmasına tahammül edemeyip benim kongremden sana ne diye medyaya çatan Erdoğan’ın başı TBMM Başkan adaylığı için ağrıyacak gibi görünüyor. Meclis Anayasa Komisyon Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun da adı adaylar arasında geçerken eski bakanlardan Murat Başesgioğlu “Sayın Erdoğan uygun görürse” diyor.
Daha önce Abdullah Gül’ün yerine Cumhurbaşkanı adayı olması düşünülen Murat Başesgioğlu’nun köşk yolunu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kesmişti ve Abdullah Gül’ün seçilmesini sağlamıştı. Dolayısıyla gözler şimdi CHP ve MHP’de. Ağustos ayında seçilecek TBMM Başkanlık Divanı için bakalım muhalefet ile mutabakat aranacak mı? Kendi adıma hiç zannetmemekle beraber muhalefetin oylamalara katılmayarak seçimleri kilitleme gibi tek formülünü Bahçeli yüzünden gerçekleştiremeyeceğini zannediyorum. Cumhurbaşkanlığı’nda Sebahattin Çakmakoğlu’nu aday gösterip oylamaya giren MHP yine bir aday çıkararak AKP’nin önünü açacaktır. Dolayısıyla AKP’deki iç mücadeleye rağmen Tayyip Erdoğan’ın dediği olacaktır ama tek aday olma koşuluyla. Erdoğan’ın parti içi dengeleri gözeterek Köksal Toptan ile devam etmeyeceği biliniyor ama adı adaylıkta geçenlerden hiç birine yol vermeyerek sürpriz yapacağı da bir gerçek.
Peki öyleyse OO1 plakalı araca kim oturacak?
Bu sorunun cevabını önümüzdeki hafta yazmak üzere ülkü ile kalın.