Yörükler alınlarıyla damgaladı vatan toprağını

Valla hemşeri kıyağı değil ama algıda seçicilik mi neyse artık Adana’da ilk gördüğüm kişi Tekirdağ İl Başkanı Enes Kaplan oluyor yine... Yöneticileriyle birlikte bir gün önceden gelmiş Adana’ya. Kırklareli İl Başkanı Şaban Bey de yanında. Anlattıklarına, heyecanlarına bakılırsa MHP’nin kaybettiği Kırklareli belediyesi yerel seçimde geri kazanılacak gibi...
Bu da duyguda seçicilik olsa gerek;
Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Teyar Karakoç, Bursa ve İzmir’den sonra Adana’da da çıktı karşımıza. ‘Vatan’ bir, Diyarbakır ve Adana bütün, parçalanamaz diyor o da.

***

Aktarmazsam olmaz. THY’nin muhalif gazetelere alerjisi malum. Yeniçağ’a uyguladığı ambargo TBMM kürsüsünde dahi dillendirildi ya, ‘el mi yaman bey mi?’ diyor okurlar anladığım kadarıyla. Adana-İstanbul uçağında birbirinden bağımsız, birbiriyle alakasız üç ayrı yolcu, ellerinde Yeniçağ gere gere, göstere göstere, ‘Siz misiniz bizim tercihimizi umursamayan, kendimiz bayiden alıp sokuyoruz işte uçaklarınıza’ mesajı veriyorlar. Tabii anlayana...

***

Bir gün öncenin serinliği yerini kavurucu güneşe bırakmış; yanıyor Adana. Böyle olunca sabah saatlerinde heyecanla alana gelenler bir süre sonra kan ter içinde kalmış halde, kendilerini ilk buldukları gölgeye atıyorlar. Biz de öyle yaptık. ‘Biz’ derken birinci çoğul şahsın içini dolduran grubumuz şöyle;
Balyoz Davası’ndan tutuklu olarak Silivri’de bulunan Yörük Ali Paşa (Ali Aydın)’ın kızı Aslıhan, eşi Ayşe Hanım ve yeğeni Mustafa.
Buluştuğumuz dakikalar Aslıhan’ın babasıyla telefon görüşüne rastlayınca, ben de konuşuyorum kısa süre Yörük Ali Paşa’yla:
- Var mı bir mesajınız Adana’ya?
- Yörüklerin bir paşası vardı onu da hazmedemediler... Tek söyleyeceğim: Susmayın, ses verin Yörükler!
Bedeni Silivri’de ama aklı, fikri Adana’da Yörük Ali Paşa’nın... Aklı fikri ‘Vatan’da.

***

Dün İstasyon Meydanı’nda meyvesini veren emeği anlamak için geceden başlamalı aslında anlatmaya.
MHP Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin bir haftadır Niğde, Osmaniye, Adana bölgede gezilmedik il, ilçe, köy bırakmamış. İl Başkanı Mustafa İzgioğlu pürtelaş hazırlıklarla meşgul olduğundan, mitingin fahri ev sahipliğini de Çetin yaptı. Önceki gün ve dün şehre dışarıdan gelenlerle tek tek ilgilendi. Ki tam bu noktada söylemeli 12 Eylül darbesinin cezaevi zulmünden geçmiş ülkücülerin konuştukları ve bir tek kendilerinin anladığı başka bir dil var aralarında. Dışarıdan dahil olma şansınız yok, dinlemek tek şansınız.

***

Saat gece yarısını çoktan geçmiş; Genel Başkan Yardımcıları Sadir Durmaz, Ahmet Kenan Tanrıkulu, Emin Haluk Ayhan, Bursa Milletvekili Necati Özensoy sahada; mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı’nın süsleme çalışmalarının başında.
Genç bir kız gözüme takılıyor; Halime’ymiş adı. Halime Büyükgüzel, İmamoğlu’nun ilk ve tek kadın belediye başkan aday adayı. Ondan başka 9 aday adayı daha varmış. Bazı ilçelerde aday adayı sayısının daha da fazla olduğunu söylüyorlar. Bu teveccühü ümitvar bir gösterge olarak değerlendiriyorlar.

***

Ve İstasyon Meydanı...
MHP lideri gökyüzünü kaplayan kırmızı beyaz balonlar, konfetilerle giriyor alana. Tabii izdihamla. İzmir’in ‘tavan’ olduğu düşünüyordu ama Adana mitingi İzmir’in çıtasını bir kademe daha yukarı taşıdı. Bahçeli’nin ifadesiyle Adana ‘destan yazdı’. Mahşeri kalabalık derler ya; tam öyleydi İstasyon Meydanı. Doldu, taştı... Meydan, meydana bağlanan sokaklar, bahçeler, parklar, evler, işyerleri ‘vatan’ sever fışkırıyor baktığın yerden Adana’da. Tek ses kalabalık. Bahçeli’nin sorularına verdikleri cevaplar, hiç mübalağasız söylüyorum, sallıyor her yanı.
İlk göze çarpan Adana Ülkü Ocakları’nın dev pankartı:
‘Koruyamıyorsan hudutları; işte Bahçeli’nin bozkurtları...’
‘Bugünleri, bu mitingi hepsini özetliyor’ diyerek gösteriyor Şefkat Çetin pankartı.
Alana ilk giren dövizlerde ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene’ ve ‘Türk doğdum, Türk öleceğim’ yazılı.
Meydana bakan bir diğer binada MHP İl Başkanlığı’nın hazırladığı afiş:
‘Kaygılanma Türkiye, biz varız.’
Bu arada MHP Lideri Bahçeli ile bir kamyon şoförünün sohbeti damga vurmuş Ankara-Adana yolculuğuna. Çocuğunun burs alamadığını, Maliye ile sıkıntılarını anlatan kamyoncu ‘Ben sizin partinizden değilim ama bildiğim bir şey var siz geleceksiniz’ demiş MHP Genel Başkanı’na. Kahin değildir herhalde ama ‘gidici’ olanlar bu kadar ortadayken ‘gelecek olan’ın adını koyabiliyor olmak, ‘ariflik’ten ileri geliyordur belki de!
Hadi alana dönelim...
Elinde pazar çantasından bozma valiziyle bir amca; ‘dört gün önceden geldim kızım Kayseri’den, iktidarı silip süpürecekler’ diyor.
Elazığ eski İl Başkanı İzzet Ertem orada. Sitemi ‘bunları görmeyen medya’ya. Bir ‘bölge’den haber veriyor laf arasında:
‘PKK’lılar çekildi diyorlar. Her gün geziyorum ben. Görüntü hepsi... Çekildikleri filan yok, en tehlikeli kadrolarını kamufle edip şehre indirdiler; metropollerde büyük kalkışma hazırlığındalar!’
Trabzon’dan gelen Beyler Virdiloğlu ay-yıldızlı tişörtü, elinde bayrağı, yakasında rozetiyle ayaklı propaganda makinesi gibi. Hiç konuşmasa bile mesajı belli. ‘Tarihi gün’ diyor, bayrağını sallamaya devam ediyor.
Çiftçi için en önemli günlermiş bunlar; hasat zamanı. Yine de Adana, Osmaniye ve Mersin’in köylerinden kalkmış gelmiş köylüler. Onlarınki ‘açılım isyanı’:
‘Biz çiftçiyiz. Mazotu düşün, gübreyi düşün hep dert. Her şey PKK’ya gidiyor, bize bir şey yok. AKP’ye oy verdik de ne faydasını gördük. Teröriste fayda sağlayacak oy yok bizde.’
Kadınlı erkekli coşkulu bir grup geliyor uzaktan. Bir bomba patlatacaklar belli. Yaklaşıyorum, konu komşu ailecek toplanıp, gelmişler. Orta yaşın üstünde hepsi. Tribün liderleri görse transfer etmek isterler öyle yaratıcı tezahüratları. ‘Zort çekmeye geldik’ diyorlar; alkış kıyamet.
Necati Doğru sağ olsun; bir röportajımızda tarif etmişti de biliyorum bu deyimin ne anlama geldiğini.
Adanalılar beğenmedikleri olaylar karşısında, iki parmaklarını yumup ağızlarına dayayarak ‘zort çekiyorlar’.
Şaşırıyorum haliyle;
- Protesto mu edeceksiniz yani?
Evet protesto gelmişler ama iktidarı!
Dün de bahsetmiştim, net, keskin bir iktidar karşıtlığı olgusu var Adana’da. ‘Mevzubahis vatansa’ kenetleniveriyorlar bir anda. Çok çarpıcı bir örnek, önceki gün çok farklı bir vesileyle arayan CHP Adana Milletvekili Turgay Develi’ye ‘memleketinizdeyim’ deyince; ‘Adana’da olsaydım ben de katılacaktım mitinge’ diyor!
Nasıl yani!
‘Bilir beni Adanalılar’ diyor gülerek. Ve ekliyor:
‘İzmir’de bayrak için yapılan buluşma çok güzeldi, Adana’da vatan için de aynısı olur inşallah!’
Bu da böyle yani...

***

Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün babası Ali Sözlü ‘Cumhuriyet nesli’nin mümtaz bir temsilcisi. Camide ‘Cumhuriyeti yıkmaktan bahseden iktidar yandaşları’nı nasıl def ettiğini anlatıyor o kutsal mekandan. O yaşta heyecanını, inanmışlığını görseniz Yahya Çavuş’ların mucizesini anlarsınız.
Ceyhan’ı anınca alanı kuşatan Hüseyin Sözlü kıtalarından bahsetmeden olmaz. Meydanın her yanında, girişlerinde, çıkışlarında, ay-yıldızlı Hüseyin Sözlü tişörtleri giymiş kadınlar ve gençler, el ilanları, bantlar, şapkalar dağıtıyorlar. Ceyhanlı kadınların elleriyle hazırladığı 100 bin püskevit ayrı bir manzara. MHP liderinin telaffuzu sayesinde popüler olduktan sonra Türkiye’nin her yerinde girişildi bu işe ama püskevit dağıtma işine ama anavatanı Adana.

***

Bir not olarak Adana sokaklarından aktarmak gereken önemli bir nokta var;
Aytaç Durak’ın hakkındaki soruşturma ve davalar dolayısıyla görevden alınmasından sonra yerine geçen Zihni Aldırmaz’ı MHP’li sanıyor birçok kişi hâlâ. Böyle olunca belediyeye dönük ne kadar eleştiri varsa MHP’nin hanesine yazılıyor elbette. MHP’liler mevcut belediye başkanının partileriyle ilişiğini kestiğini yeniden hatırlatmalı galiba. Çünkü gördüğüm kadarıyla şehir halkı Aldırmaz’ın hizmet adı altında yaptıklarından yaka silkmiş durumda.

***

Beni çok etkileyen bir sözle bitireyim. Yüzü Toroslar’ın toprağı, ormanı gibi çizgi çizgi, ton ton, çatlak ama bereketli bir teyze. Görmüş geçirmiş belli ki. Sözü, Türk bayrağı ve Atatürk posteri ile Allahüekber’i yan yana getiremeyenlere:
‘Biz beş vakit alnımızla damgalayıp da vatan yaptık bu toprağı. Onu bizden çekip almak kolay mı!’