Yine Maraş-Ercan konusu yine oyalama taktikleri
Maraş’ın sözde yasal sahiplerine verilmesi karşılığında Ercan Hava Limanı’nın uluslararası uçuşlara açılması konusu uzunca bir süredir yeniden canlandırılmaya çalışılıyor.
Maraş bölgesinin ‘Türk Vakıf Malı’ olması bir yana, söz konusu Maraş’a karşılık Ercan Havalimanı’nın açılması konusu bana göre gereksiz bir tartışmadır.
Kıbrıs sorunu muhakkak ve muhakkak bütünlüklü, adil ve yaşayabilir bir şekilde çözülmelidir. BM kararları da bunu öngörmektedir. Müzakerelerde de “tüm konularda anlaşılmadan hiçbir konuda anlaşılmamış olunacağı prensibi” temel ilkedir. Sorun ya tamamen çözülecek ya da mevcut statüko devam edecektir. Mevcut statükonun devamı Kıbrıs Türkünün aleyhinedir. Rum bu nedenle Kıbrıs sorununu uzatmak adına her yolu denemektedir. Maraş-Ercan konusu da bu amaçla, pişirilip pişirilip gündeme getirilmekte ve boşu boşuna tartışmalar uzayıp gitmektedir. Rum tarafının yeni lideri Anastasiadis de kendinden önceki tüm liderlerin yaptığı gibi Maraş konusunu gündeme taşıyarak zaman kazanma yolunu seçmiştir. Türk tarafı olarak Maraş’a karşılık Ercan’ın uluslararası uçuşlara açılmasının kesinlikle kabul edilmeyeceği açıklanmalıdır. Bu arada Güney Kıbrıs’ta birçok siyasi de Maraş’ın sözde yasal sahiplerine doğal olarak verilmesi gerektiğine vurgu yaparak, Maraş karşılığında Ercan üzerinden “ödün” verilmesine karşı çıkmaktadır. Rum lider Anastasiadis’e özellikle AKEL yetkilileri saldırmakta ve onu beceriksizlikle suçlamaktadır. AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu 7 Ağustos’ta Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Rum Ulusal Konsey üyelerine ilettiği ve kaygılarını dile getirdiği belgede “Meşruiyet güvence altına alınsa dahi siyasi yan etkilerinin büyük olacağı” ve önerinin “KKTC’nin fiili tanınması tehlikesini taşıdığını” vurguladı.
Rum tarafında yayınlanmakta olan Fileleftheros gazetesi “Maraş’la İlgili Masada Sadece Füle’ye Gönderilen Öneri... Partiler Timbu Havaalanı İle Herhangi Bir Bağlantıyı Kesin Dille Reddediyor” başlıklı haberinde Rum hükümet kaynaklarını adres göstererek, şu anda masada Maraş’la ilgili tek şeyin, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle’ye gönderilen öneri olduğunu, önerinin somut olduğunu ve Ercan Hava Limanı ile alakalı hiçbir şey içermediğini yazdı.
Habere göre aynı kaynaklar, Füle’ye gönderilen öneride a) Maraş’ın eski sakinlerine verilmesi, b) Mağusa Limanı’nın Avrupa Komisyonu’nun sorumluluğunda açılması, c) “Kıbrıs Cumhuriyeti” nin tanınması anlamına gelen Ankara Protokolü’nün hayata geçirilmesi ve d) Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerindeki başlıkların açılması ile ilgili olduğuna işaret ettiler. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bu öneri hakkında Rum siyasi partilerine, görüşmeleri sırasında bilgi verdiğine işaret eden kaynaklar, AKEL’in Maraş önerisiyle ilgili analizi vesilesiyle “var olan, verilerden başka bir şey değildir” vurgusunu yaptılar.
Hazır Rum tarafında Maraş-Ercan konusuna muhalefet ve tartışma varken, Türk tarafı olarak, mevcut şartlarda konunun kabul edilmesinin mümkün olamayacağını açıklamakta fayda vardır. Konu hem “toprakla” hem de “egemenlikle” ilgilidir. Hayati öneme sahip bu konunun kapsamlı müzakerelerin dışına alınarak halledilmesi yönüne gidilemeyeceği açıklanmalı ve bu konunun bir daha gündeme getirilerek Rum’a zaman kazandırması önlenmelidir.