Yeşilköy’e Rus Anıtı ve Bayburt Kalesinin anahtarları
“AKP, ” 93 Harbi” olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrası Yeşilköy’e dikilen ancak 1914’te dinamitle yıkılan anıtın yeniden yapılmasına izin verdi!
93 Harbi’ni kaybeden Osmanlı imzalamak zorunda kaldığı ve ağır şartlar içeren Ayastefanos Antlaşması’yla birlikte “utanç anıtı“na da karşı çıkamamıştı” 09.12.2012 Yeniçağ
Önce bu haberi okudum gazetemizden, iki gün sonra da “Bayburt Postası” adlı memleketimin gazetesinden aşağıdaki haberi:
“Bayburt Kalesi’nin anahtarları Rusya’da bir müzede ortaya çıktı. Rusya’nın St. Petersburg şehrinde bulunan Savaş Müzesi’nde sergilenen eserler arasında yer alan iki anahtar ve bir kilitten oluşan tarihi eşyalardan birinin Bayburt Kalesi’ne ait olduğu belirtildi.
1829 yılında kaybolduğu ileri sürülen ve 183 yıldır bulunamayan tarihi kalenin anahtarları Rusya’nın St. Petersburg şehrindeki Savaş Müzesi’nde sergileniyor. Savaş dönemlerine ait eserlerin bulunduğu müzede, tarihte Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük darbe aldığı savaşlardan biri olan 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Bayburt’ta yağmalanan eserlerin de bulunduğu ortaya çıktı.”
Rus’taki ulusal bilince, tarih bilincine bakın, bizdeki gaflet, dalalet ve hatta hıyanete bakın. Adamlar kalemize sahip olamayıp çekilmek zorunda kalınca, iki anahtar ve kilidini alıp götürmüşler. Biz bu anahtarlarımızın davacısı olacak yerde, Yeşilköy’deki Rus anıtını ihya ediyoruz.
Ne günlere kaldık Tanrım?!
Tepkimi şiire döktüm. O şiiri paylaşacağım sizlerle, umarın duygularınıza tercüman olurum:
“Duduzar’dan (1) mehtabın inemediği bir Bayburt gecesinde/Hulusi Bey’in kızı Mehtap çıkıyordu evlerinin kaleye bakan penceresine./Yanındaki ben, altı yaşındayım, köyden gelmişim/” Bak “ diyor Mehtap, ” Bu kale Çini Maçin/Çinileri varmış eskiden, parlar apaydın edermiş geceleri/Boynundan Çoruh geçer mavi gerdanlık/Önü Şingâh, Galer, arkası Kaleardı bağlık bahçelik/’Bengiboz at’içine uçuvermiş Koruk Düzü’nden /Ve Koruk Düzü’nden teey Duduzar’a/Kocaman ayak izleri var, kimseler silememiş./Altın beşikte yatmakta bir kral kızı nice yüzyıldır.
Sapsarı kocaman bir ayyıldız /Cumhuriyet aydınlığı parlıyordu orta burcunda./Büyük utkunun açtığı bir hacet kapısı gibi görünüyordu.
Yarım yüzyılı aşkın bir süre sonunda öğreniyorum ki/Bayburt Kalesi’nin St.Petersburg Savaş Müzesinde bulunan/İki anahtarla bir kilidi/Moskof’un övünç ve zafer tesellisi olarak saklanıp sergilenmektedir.
Bu züğürt tesellisiyle avunaduranlara bildiririz ki/Cumhuriyetle birlikte kalemize biz/Ayyıldızlı formayı giydirmişiz/Burçlarındaki yüzlerce Türk damgasından en silinmezi./Anılarımız ve söylencelerimiz var yüzyılların yüzyıllara devri/Bütün bunlara bir anahtarı çevirerek sahip olamazsınız/Kendi içinize kendinizi kilitlersiniz.
Gönderin o anahtarları yerli yerine/Ya da getirin konuğumuz olun ağırlayalım/Gelip alabiliriz de, ona da varız/Bir hakkın tesliminden mutlu/Büyülenerek bakarız
Dostoyevski’nin beyaz gecelerine
(1) Bayburt’u çevreleyen tepelerin birinde bulunan köy, Dede Korkut’un Bamsı Beyreği’nin mezarı oradadır.