Yerel seçimlere dikkat
Bayram boyunca gündem gırtlağa kadar yükselen yolsuzluklardı. İftardan sahura kadar Ramazan boyunca Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkardığı Deniz Feneri rezaletini konuşan vatandaş, bayramda Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerin alternatif olduğunun altını çiziyor. AKP hükümetine sarı kart mı yoksa kırmızı kart mı göstereceği belli olmayan hakem seçmen belediyelerdeki yolsuzluğu mercek altına almış durumda. Büyük şehirlerden en küçük belde belediyesine kadar AKP’nin hüküm sürdüğü yerlerde sokaktaki vatandaş başkan ve yöneticilerin mal varlıklarını tartışıyor. Yakınlarının türedi şirketlerle ne kadar götürdüğünün çetelesini tutuyor ve bu arada AKP belediye başkanlarının yerine alternatif arıyor.
İç çekişmeler yüzünden ana muhalefet görevini yerine getiremeyen CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun atağa geçmesini azımsamıyoruz. Fakat MHP’nin bu konuda gayret göstermeyişi sadece bu partiye oy verenleri değil, oy vermeyi düşünenlerin de canını sıkıyor.
“Bizim burada pervanelerimiz çalışıyor. Ama Ankara’dan rüzgar esmeyince harekete geçmemiz, sonuç almamız zorlaşıyor” tespitini yapan MHP’nin eski bir il başkanına kulak verilmiş olsaydı durum farklı olabilirdi. Ancak yerel seçimlerde oylarını ikiye katlaması gereken MHP’de belediye başkan adayları henüz belli bile değil.
Dünkü Hürriyet’e Ahmet Hakan “İstanbul’da CHP’nin kazanması zor ama” diyerek başladığı yazıda AKP’deki tek seçici Tayyip Erdoğan’ın Kadir Topbaş’a gülümsemesini gündeme getirirken, CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday göstermesi durumunda başarı sağlayabileceğini ifade etimiş. Daha önce de CHP’nin İlhan Kesici’yi aday gösterip 1994’ün rövanşına hazırlık yaptığı da yazılıp çiziliyordu. İlhan bey bu konuda sessizliğini koruyor ama İstanbullu, imar değişikliklerinden elde edilen rantı unutmuş değil. Erdoğan’ın Ankara’da Çankaya, Türkiye’de İzmir’i hedef gösterdiği gibi CHP ve MHP’nin hedeflerini ilan etmeyişi seçmenlerinin morallerini bozuyor.
Şunun şurasında seçime altı aydan az bir süre kaldı. Adayları yıpratmamak için isim açıklamıyoruz bahanesinin arkasına sığınmaya soldan sağdan kimse inanmıyor. Siyaset uzun soluklu bir maraton ise partiler ve adaylar nefeslerini bu gerçeğe göre ayarlamalı. Ramazanda katıldığım iftarlarda bazı siyasilere adayları sordum, cevap “Genel Merkezden henüz talimat gelmedi” oldu. Oysa hükümet olmanın görevde olmanın avantajını kullanan AKP, çoktan kolları sıvamış bile. Neredeyse bir yıldır belediye başkan aday adayları, belediye meclis üyesi, il genel meclisi aday adaylarını, bulunduğu yerde sevilen oy potansiyeli olan kişileri siyaset kamplarına davet ederek hazırlanın mesajı veriyor ve mensubiyet duygusu aşılıyor. Bu arada özellikle MHP tabanına yönelik çengel atmalar da devam ediyor. Yıpranan, başarılı olmayan ya da hakkında söylenti olan başkanların yerine dürüstlüğü ve kişisel duruşuyla sembol olan milliyetçi ülkücülere adaylık önerisinde bulunup, seçilme garantisi veriyorlar. Tüm bu girişimlerin başarılı olduğunu söylemek doğru olmaz. Ama bireysel hatalar ve parti genel merkezinin vurdum duymazlığı yüzünden bazı yerlerde ciddi problemler çıkacak gibi görünüyor. Asıl üzücü olan ise MHP’li belediye başkanlarının başarılı olduğu önemli büyük şehirlerde parti teşkilatı ile başkanların uyumsuzluğu. Kulağımıza gelen söylentilere göre ayrı tellerden ses gelince, seçmenin de kafasının karışık olduğu.
Üst yönetimdeki basiretsizliğe rağmen, Anadolu’dan daha çok, Batıdaki il ve ilçelerde potansiyeli yükselen MHP için bu seçim bana göre dönüm noktası olacak. “Ülkücü, bulunduğu toplumda parmakla gösterilen örnek insandır” anlayışının hakim olması gereken aday tespitlerinin isabetli olması durumunda MHP, mevcut yüzde 14’ü, 30’ların üzerine rahat çıkarabilir. Sayın Koray Aydın’ın yüzde 25’in üzeri olarak hedeflediği oy miktarının altı ise, kelimenin tam anlamıyla fiyasko sayılabilir.
Beklentilerin ve didişmelerin sona ermesi için, bayramdan hemen sonra netleşmekte fayda olduğunu, sıradan bir seçmen olarak hatırlatmakta fayda görüyorum. Bu arada bütün okuyucularımızın Ramazan Bayramı’nı kutluyor, yürekten selamlıyorum.