Yeni Global Vergi konusunda AKP ne diyor?
Ben mi çok tepki gösteriyorum, yoksa bizim basın mı kalite kaybetti. Şu İstanbul’daki IMF ve Dünya Bankası toplantılarında Türkiye’yi de ilgilendiren bir dizi hayati karar alınıyor, bizimkiler sokaktaki şiddet hareketlerinde. Arkadaşlar, bu olaylar IMF’nin toplantı düzenlediği tüm dünya kentlerinde meydana gelir ama orada ağırlık bu toplantılarda alınan kararlardır.
Bu noktada ne kadar haklı olduğumun bir başka örneği, ABD’de Pittsburg’da yapılan G-20 zirvesinde yayınlanan nihai bildiride yer alan bir madde. Bizleri doğrudan ilgilendiriyor. Ben bu bildirinin 10’uncu sayfasında yer alan ve dünya finans kurumlarını yeniden diriltmek için liderlerin bir “Global Vergi” tesis edilmesi kararını sorguladım. Ama maşallah bizim basın böyle ciddi konuları sevmez ne hikmetse.
Önce Wall Street Journal muhabiri tarafından ortaya çıkarılan bu konuya göre liderler, IMF’yi de vergilerin nasıl ve nerelere konulacağı, nerede toplanacağı konusunda hazırlık yapmakla görevlendirmiş. Tahminler, her türlü mali olayda sizler de dünya finans kurumlarına ödeyeceğiniz vergi ile yardım edeceksiniz.
Yani bundan sonra kredi kartı kullanırken veya bankanızda bir işlem yaparken, dolaylı olarak sizlerden kesilen ek paralarla patronlarına bol keseden ikramiye dağıtarak zor duruma düşen finans kurumlarına yardım edeceksiniz. Ben bunu Tayyip bey Pittsburg’da neyi imzaladığını biliyor mu diye sormuştum ama Ankara’dan çıt yok.
Hükümet artık kendi yarattığı girdap içinde boğuluyor. Anlaşılan Kürt açılımı veya değiştirilmiş adıyla demokratik açılım palavrasına yeterli desteği bulamadı. Ancak şimdilerde söylenen, halkın kulaklarının daha önce tepki gösterdiği bu laflara alışmış olması. Bu arada PKK’nın siyasi kolu olduğunu artık gizlemeyen DTP ise sürekli çıtayı yükseltiyor. Böylece de hükümetin elinde bir öneriler paketi olmadığı ancak PKK’dan gelen taleplere karşı bunları formüle ettikleri görülüyor. Şimdilerde de bebek katili İmralı sakini APO ile PKK terör örgütünün de bu sürece dâhil edilmesi gerektiğini kustular. Yakında bu lafların da AKP’li siyasetçiler tarafından sık sık kullanıldığını görürsünüz.
Bu arada Kıbrıs konusunda da hükümet daha önce tepiştiği KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın çizgisine geri dönüyor. Ne oldu, neden bu yola dönecekler dersiniz. Zira artık kimse onları adam yerine koymuyor. Rumlar AKP’yi oynattı, AB oynattı ve ABD oynattı. Sonuçta Denktaş’ın tutumunun ne kadar haklı olduğu ortada. Yani iman yoluyla uluslararası ilişkiler çözülemiyor ne yazık ki.
AB ile ilişkiler tamamen artık buzdolabına kaldırılmış durumda. Egemen Bağış hemen hemen hiçbir varlık gösteremiyor. Bu, Bağış’ın suçu mu yoksa süreç mi dondu bilemiyorum ama ortada bir gerçek var. Türkiye Avrupa’dan ve Batıdan koparılıp yüzünü artık geriye, asırlardır kendisini sırtından vuran Araplara dönmüş durumda.
Bu arada Ermenilerin başka ülkelerde yaşayan ve Diyaspora diye tanımlanan azınlık grupları Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan’a tepki koydular. New York, Los Angeles ve Lübnan’da sürekli Ermeniler ellerinde bizi sattın veya soykırımını nasıl örtbas edersin gibi pankartlarla tepki gösterdiler. Bu tepkiler ne kadar etkili bilemiyorum ama bizimkiler ayın 10’unda (yarın) protokolü imzalayacaklarını söylüyor.
Öte yandan bizimkilerin sanki bir adım öne geçmişler gibi sattıkları Tarihi Komisyon olayı konusunda da Erivan’dan açıklama var. Ermeniler bu Tarihi Komisyonun soykırımı konusunu ele almayacağını ileri sürüyor. İyi de bu komisyon neyi ele alacak, hangi tarihi gerçeği ortaya çıkaracaktır merak ediyorum. Ekonomik kriz ise bir çığ gibi geliyor.
Bizim ekonomi uzmanlarının yorumları ile yabancıların yaptıklarını karşılaştırıyorum. Sonuç çok komik. Dolar düşüyormuş ve o yüzden borsa zıplıyormuş. Doların değer kaybetmesine özellikle şu anda dünya ticaretini elinde tutan Çin izin vermez. Zira Çin, dünyadaki en fazla dolar rezervine sahip ülke konumunda. Bence ekonomik kriz, dolar veya borsayla alakasız olarak gelişecek. Bu ay önemli sevgili okurlarım. Eğer iktidar karambola getirmezse, hep birlikte göreceğiz ne kazık yediğimizi.