Yeni Anayasa çalışmalarında Cemil Çiçek’ten Başbakan’a anlam
Yeni anayasa için uğraşan TBMM Uzlaşma Komisyonu, AKP’nin ’Padişahlık sistemi’dayatması yüzünden depresyona girdi. Öngördükleri takvime göre çalışmaların gerisinde kalan komisyon tıkandı. Parlamentonun tam bir uzlaşma içinde yeni anayasa yapması için var gücüyle gayret gösteren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Perşembe günü tekrar devreye girdi. Komisyona başkanlık etti. Tarafları bir uzlaşma noktasına getirmeye çalıştı ama pek “olur” gibi görünmüyor. Dışarıya verdikleri görünürde olumlu demeçlerle oyunu bozan taraf olmak istemeyen iktidar ve muhalefet temsilcileri ile yaptığımız özel sohbetlerde gördüğümüz şu ki “bu iş artık çıkmaz sokağa girdi” ...
Komisyonun kapalı toplantısında çözüm önerileri getirerek parti temsilcilerine, “Bu anayasayı yapamazsak millet bizi affetmez” diyen ve tıkanıklığı gidermeye çalışan TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile gelinen son noktayı öğrenmek için özel bir sohbetimiz oldu. Cemil Çiçek, “tıkanıklık” tanımına katılmıyor:
“Her parti, her madde ya da konuyla ilgili olarak kendi görüşlerini veriyor. Bu görüşler birbirinden farklı görüşler. İlk defa olmuyor. Diyelim ki eşitlik maddesi, eğitim hakkı ya da vatandaşlık. Dört siyasi partinin görüşü aynı değil. Dolayısıyla farklı görüşler var. Bu farklı görüşler tartışılıyor, müzakere ediliyor. Sonuçta mutabık kalınan da var, üzerinde bir defa daha, 2 defa daha tartışılması gereken şeyler oluyor. O nedenle üzerinde gelinen bölüm yasama ve yürütme. Burada da her partinin olaya bakışı paralel olan olabilir kaba başlık olarak ama içerikte birbirinden farklı olan olabilir. Onun için ortada bir tıkanıklık değil konunun tam da tartışılması gereken bir noktasında bulunuyoruz. Ak Parti Başkanlık sistemini istiyor. Bu gizli kapaklı bir şey değil. Günlerce bunun tartışması yapıldı. Kamuoyunda tartışmalar oldu. Hükümetten, partiden müteaddit açıklamalar oldu. Şimdi dünkü yapılan toplantıda şöyle bir şey söylediler. İster başkanlık sistemini, ister yarı başkanlık sistemini, isterseniz parlamenter sistemi tespit edin yani bunun üzerinde çalışın. Sistemden ayrı olarak yasama organının bazı yetkileri var. Sistem bunlardan hangisi olursa olsun bu alandaki düzenlemelerin de yazılması lazım. Ne gibi mesela; ant içme, Meclis dönemi, seçimlerin erkene alınması, üyeliğin düşmesi, yasama dokunulmazlığı. Başkanlık sisteminde de milletvekili dokunulmazlığı var, yarı başkanlıkta da var, parlamenter sistemde de var. Bu ve benzeri ortak konuların çalışalım üzerinde, öbür taraftan da kendi aralarında tartıştılar, dün de tartıştılar, evvelsi gün de tartışmışlar. Herkes herkesin bu konudaki itirazlarını, düşüncelerini yüz yüze öğrenmiş oldular. Biz de bu arada bir taraftan bu çalışmayı yürütürken karşılıklı olarak bu sözleri bir değerlendirin. Çünkü her partinin orada temsilcileri var, şahıslar adına gelmiyor kimse oraya. Partilerini temsilen geliyorlar ki partilerin de istişare edecekleri olabilir, belki danışmanları ile istişare edecekleri olabilir, başka akademik çevrelerle konuşacaklar olabilir. Onlara da bu fırsatı verebilmek için bir taraftan çalışalım öbür taraftan da bu konuları herkes kendi içinde müzakere etsin diye kaldığımız yerden devam ediyoruz.”
-Peki, siz Cemil Çiçek olarak ne yapacaksınız? Liderlerle görüşecek misiniz?
“Şimdi bu komisyonun çalışma usulünü hatırlarsanız ben bu çalışmalarda taraf değilim. Taraf olan bu masanın 4 ayağı varsa, 4 siyasi parti var. Ben 4 siyasi partinin görüş birliği içerisinde aldıkları kararları uygulayan, koordine eden, bir şey olursa karar almalarını kolaylaştıran ve varsa talepleri, onları yerine getirmek konumundayım. Daha evvel ‘birlikte siyasi partileri ziyaret etsek uygun olur’ dediler. Siyasi partileri ziyaret ettik. Çatı kuruluşları ziyaret etsek uygun olur, kararları kendileri aldılar. Şimdi eğer ileride böyle bir şeyde fayda görürlerse bu kararı kendileri alırlarsa ben de onun gereğini o zaman yaparım. Ben henüz o noktada bir şey olduğu kanaatinde değilim çünkü yapılacak daha çok iş var.”
-Ama süre sıkıştırıyor. Aralık ayı sonuna kadar. Onu nasıl aşacaksınız?
“Aralık ayı sonu yani oradaki cümleye bakarsanız kesin bir tarih değil. Bunu çek ve senetteki bir tarih gibi herkes anlıyor. Oradaki ifadeye bakarsanız ‘yıl sonuna; yani 2012 yıl sonuna bitirmeyi hedefliyoruz’ diyor. Bu bir hedef. Bu hedefin bazen gerisinde olursunuz, bazen ilerisinde olursunuz. Ama bence çalışmalar iyi gidiyor. Yapılan iş anayasa. Türkiye’nin en temel konuları tartışılıyor. Bir televizyon kanalında dört tane fikir, düşünce sahibi tartışıyor. Dördünün anlaşamadığını düşünün. Burada da 4 siyasi parti var. Hepsinin zaman zaman görüşleri birbirinden farklı. Bunları ortak bir noktada buluşturabilmek o kadar da kolay bir şey değil. İlk defa da bu yöntemle Türkiye’de bir iş yapılıyor. Bunun kendisi önemli. Onun için 2012 bir hedeftir. Ve dikkat ederseniz bu kadar siyasetin yaygın olduğu bir ortamda bütün olumsuzluklara rağmen 1 yıldır birlikte çalışan, birlikte bir şey üretmeye çalışan tek platform da bizim orasıdır. İşin o kısmına bakalım.”
-Görünürde ve tartışmalarda hep başkanlık sistemi var. Görünürdeki tabloya göre söylüyorum.
“Parlamenter sistem de tartışılıyor.”
-Fakat ön plana hep başkanlık sistemi çıkıyor...
“O, komisyondan kaynaklanan bir durum değil. Komisyonun dışında sayın başkanlar veya başkaca bu konuda fikir söylemek isteyenler bunların sizlerle daha temasları olduğu için, bu konularla ilgili daha fazla toplantı yapıldığı için.. Biz içe dönük çalışıyoruz, dışa dönük çalışmaları biz nisan sonu itibariyle bitirdik. Bizimki bir manada kapalı devre çalışmadır. Dolayısıyla konuların gündemde olup olmaması bizimle alakalı değil. Bizim dışımızdaki tartışma. Diyelim ki; Sayın Başbakan’a soruluyor, hükümet sözcüsü arkadaşımıza soruluyor, başka Sayın Genel Başkana soruluyor e, öyle olunca gündemde kalıyor. Konunun da tartışılacağı zaman. Tartışılacak, sonuçta bir karara varılacak. Eğer bunlar tartışılmazsa; o zaman da ’tartışılmadan bu işler oldu’denir. Türkiye’de kimse aynı konuda ittifak etmiyor.”
-Peki, ne zaman biter? Herhangi bir kestiriminiz var mı?
“Onu ben bilemem. Komisyona bağlı. Komisyon çalışıyor. Bu işlerde çek- senet tarihi gibi bir tarih koymak doğru olmaz.”
-Bu tıkanıklık aşılmazsa ne düşünüyorsunuz?
“Şu an bir tıkanıklık yok. Çalışma devam ediyor.”