Yedik mi? NATO, İran yerine İsrail’i hedef seçmiş
Yani Allah razı olsun şu Gül ve Erdoğan ikilisinden. Sayelerinde batı dünyasının en güçlü askeri ittifakı NATO kurtuldu. NATO, İsrail, Pakistan ve Hindistan’a cephe aldı. Onların açıklamalarına göre sonuç, İran’ı da korumuşlar. Bizimkiler sayesinde İran hedef ülke durumundan çıkmış.
Şimdi bu yazdıklarım geçen hafta yemyeşil Türk basınında yer alan haberler. Acaba bu haberleri yayınlarken azıcık olsun vicdanları sızladı mı, boyalı basının yazı işleri, kendi yalanları ile yalakalıklarına kendileri de inandı mı? Çok merak ettim. Eğer inandılarsa, gerçekten söyleyecek şey yok ama zekâ sorunları var demektir.
Bizde çıkan ve yayınlanan haberlerin, neresinden tutayım, neresine, hah burası doğru diyeyim, her yeri, her noktası yanlış. Tayyip Bey yemediğimizi fark etti sustu, zirveye giden Abdullah bey zekâmızla alay eder gibi konuşup, “İsteklerimizi aldık” diye demeç verdi.
Ne kadar acı ki NATO zirvesinde Türkiye’nin bir tavuk kadar hükmü olmadı. O güçlü dediğini yaptıran Türkiye gitti yerine başımızdakiler yüzünden zerre kadar hükmü olmayan bir ülke ortaya çıktı. Herkes dalga geçiyor. Duyduğumuz kadarı Abdullah Bey orada gülücükler dağıtmış o kadar.
Gerçekte ise kimse Türkiye ile uzlaşmadı, fikrini sormadı, ikna ya çalışmadı, kimse de hedefini değiştirmedi. Bırakın akıllı bir adamı, gelin normal zekâlı kişi ölçüsüyle Lizbon kararlarını değerlendirelim.
Ne demişti bizimkiler; “düğmeye biz basacağız, düğmemize bastırmayız”. Kararda füzesavar sisteminin düğmesine Türkiye basar diye bir madde ben görmedim. Anlaşılan bizimkilerin kulağına “üzülmeyin elektrikler kesikken arada bir siz de basarsınız” falan diye fısıldamışlar. Ayrıca münasebetsiz NATO sözcüsü tam da toplantı öncesi “düğmemize bastırmayız” diye konuştu. Türkiye’de olsa Tayyip Bey, Rasmussen’e baskı yapar işten attırırdı. Demek ki düğme konusunda gol yemiş durumdayız.
İkinci talebimiz neydi, hedef ülke ismi zikredilmeyecek. Yani İran denmeyecekti. İnanın demediler. Bir şaşırdım bir şaşırdım ki sormayın. Yalnız şu Fransa Devlet Başkanı zevzek Sarkozy kalktı boşboğazlık yapıp “hedef ülke İran” deyiverdi. Onu birkaç lider daha izledi. Bak sen şu ağzı gevşeklere.
Peki, Tayyip ve Abdullah beylere göre hedef ülke kimmiş? Elinde nükleer silah olan ülkeler. Bölgede tek nükleer silahı olan ülke İsrail. Yani bizim Hamasçı ve Hizbullah destekçisi liderlerimiz allem edip, kalem edip NATO füze silahlarını HAMAS ve Hizbullah hedefi İsrail’e çevirttiler. Yani ABD, Fransa, İngiltere, Almanya İsrail’e cephe aldı. Nasıl yediniz mi bu palavrayı da.
Öteki bölgeye yakın nükleer silahı olan ülkeler kimler? Pakistan. Amerikan insansız uçaklarının El Kaide liderlerini taradığı ülke. Bir başkası Hindistan. ABD Başkanının zirveden birkaç gün önce gidip dostluk şarkıları söylediği yer. Evet, gördüğünüz gibi İran dışında NATO ve lideri ABD, ne kadar dostu olan ülke varsa hedef seçti. Yani İslam dünyası ne kadar şükran duysa Tayyip ve Abdullah beylere yeridir. Şimdi anladınız mı zirvede neler olduğunu?
Bu arada başka bir konu; Cengiz Çandar içindeki zehri boşaltmış. Brüksel’de katıldığı Kürt konferansında “hiçbir zaman PKK’yı terör örgütü olarak görmediğini” açıklamış. Neden şaşırmadım acaba? Aynı konferanstaki yandaş konuşmacıların bende burada bir tarikat toplantısında birbirlerine yaslanmış resimleri var. Aynı ekip Brüksel’de cevher saçmış. Zaten konferans sonrası alınan kararda dikkat çekici, “PKK’nın terör örgütleri listesinden çıkarılmasını” istemişler. Bu toplantıda bir Hasan Cemal yokmuş. Olmadı, ayıp etmişler adama. E zamanımız dönekler devri. O yüzden Mevlevi dansı çok popüler bugünlerde.