Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Yanlış yere yanlış zamanda gitmek!

Türkiye Ermenistan ile olan sorunlarını çözmelidir. Hem de görüşme ve diplomatik yöntemlerle bunu yapmalıdır. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkarılmalıdır. Elbette bunun görüşme ve diplomatik yollarla başarılması en doğru yoldur. Savaş yapan ülkeler bile sonuçta barışı masa başında ararlar. Bu nedenle barış için her şey yapılmalıdır. Ancak barış için iki tarafın ve iki iradenin olması da şarttır. Tek taraflı barışlar galipler ya da bir başka tabirle mağluplar barışı olur.


Ermenistan’ın yarattığı oldu bittiler!
Ermenistan, diasporasını ve lobilerini de kullanarak Türkiye-Ermenistan ilişkilerini bir anlamda Türkiye/AB; Türkiye/ABD ve Türkiye/Rusya ilişkileri haline sokmuştur. İki ya da üç milyon nüfuslu Ermenistan’ın bölge ülkelerine özellikle Azerbaycan’a karşı yarattığı oldubittileri, uluslararası alanda sağladığı bu destek sayesinde sürdürebilmektedir.
Kafkasya’da meydana gelen son gelişmeler, 70 bin nüfuslu Güney Osetya’nın Rusya sayesinde üç buçuk milyonluk Gürcistan’ın dize getirilmesiyle sonuçlanmıştır. Bu durum Ermenistan’ı sevince boğarken, Azerbaycan’ı da endişeye sevk etmiştir.


Rusya’nın konumu!
Diğer yandan Ermenistan, bugün SSCB zamanından belki daha da fazla Rusya’nın denetimi altındadır. Bilindiği gibi Ermenistan, Rusya’ya olan borçlarını ödeyemediğinden en önemli sanayi tesislerini Rus firmalarına devretmiş ve bu durum ülke ekonomisinin büyük ölçüde Rus sermayesinin denetimi altına girmesini sağlamıştır. Ermenistan ekonomisinin can damarları bugün resmen Rusya’nın elindedir. Özelikle enerji üretimi ve dağıtımında Rus firmaları Ermenistan’da tekelleşmiştir. Ermenistan’ın güvenliğini ise zaten Rus askeri üsleri sağlamaktadır.
Ermenistan ile olan ilişkileri bu denli yoğun olan Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi aynı zamanda Azerbaycan’a verilmiş bir gözdağıdır. Azerbaycan, Ermenistan’la mukayese dahi edilmeyecek çok daha güçlü bir ordusu ve kaynakları olmasına rağmen topraklarını işgal altından kurtarmak konusunda umutsuz bir konuma
itilmiştir.


Erivan’a gitmenin anlamı!
Durum yeterince açıktır. Ermenistan arkasına dayadığı merkezlerden aldığı güçle pozisyonunu aynen muhafaza ediyor. Saldırgan üslubundan, işgalinden ve ithamlarından vazgeçmeyi asla düşünmüyor. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın bu şartlar altında bir spor müsabakasını izlemek için bile olsa Erivan’a gitmesini, Ermeni tarafı iddialarından geri adım atmak bir yana, bu durumu, konumunu meşrulaştırmakta kullanacaktır. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Erivan’a ziyaretini Ermeniler “Ayağımıza getirdik” çerçevesi içinde değerlendireceklerdir. Ermenistan tarafında, bir yandan “Türklerle konuşulmaz” diyenler, diğer yanda da “Türklerden tarihi rövanşı almak ve soykırımı kabul ettirmek için konuşulabilir” diyenler var. Her iki taraf da esasta aynı şeyi söylemektedirler.
Türkiye tarafında ise tam bir kutuplaşma hâkimdir. Bazı köşe yazarları “Cumhurbaşkanı Gül Erivan’a gitmeli, varlık nedenlerini düşmanlıklarda bulanlara kulak asmamalıdır” diyor. “Ermenistan’la beyaz sayfa açılmalıdır” diyenler var. Hatta bazıları bu ziyaret gerçekleşmezse ABD’deki Ermeni lobisinin eline koz verilmiş ve “AB Komisyonu’nun Kasım ayında yayımlayacağı Türkiye İlerleme Raporu’na olumsuz not olarak” düşülmesine neden olur demektedirler. Hangi amaca hizmet ettiği belli ol(may)an bu yazarlar Türkiye’nin attığı her adımına karşı Ermeni tarafının takındığı uzlaşmaz ve saldırgan tutumu ısrarla görmezlikten gelmektedir.
Bölgenin jeopolitik ve jeokültürel konumunun farkında olanlar ile uluslararası ilişkileri iyi okuyanlar Cumhurbaşkanı’nın spor müsabakası için Erivan’a gitmesine çok fazla anlamlar yüklemezler. Cumhurbaşkanı Gül’ün bu maça gitmesinin barışın kapısını aralayacağını sananlar Ermenistan’ın sahip olduğu psikolojik ve tarihi takıntılardan habersiz olanlardır.
Kaldı ki, Gürcistan’ı ezen Rusya’nın Azerbaycan’a adeta “sıra sende” mesajı verdiği bir dönemde Cumhurbaşkanı’nın Erivan’a maç için gitmesi hiç de doğru değildir. Böyle bir zamanda Ermenistan’ın değil Azerbaycan’ın morale ihtiyacı vardır. Yanlış yere yanlış zamanda gidiliyor. Türkiye, Ermenistan’la ilişkileri düzeltmek isterken Azerbaycan’ın güvenini kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıyadır!

Yazarın Diğer Yazıları