Yalan makinesi bile çatlar!..
Tayyip Erdoğan, 3-4 Kasım günlerinde partisinin Kızılcahamam’da yapılan kampında, “insanlarımızın bir kısmı idamın geri gelmesini istiyor” dedi. Erdoğan’ın bu sözlerine kendi adamları bile inanamadı; “yahu etmeyin eylemeyin idam cezasının kaldırılmasına biz destek olduk” dediler.
Erdoğan yine de tınmadı!..
10 Kasım’da Ankara’da Anıtkabir’de olmak yerine altın kaplama uçaklı sultanın ülkesinde bir günlüğüne de olsa ağırlanmayı tercih eden Tayyip Erdoğan taa Endonezya’dan demeci patlattı:
“Şu anda Avrupa’da idam kalktı. ABD, Japonya, Çin’de kalktı mı? Demek ki yeri geldiğinde bir haklılık sebebi var. Kendimizi çek etmemiz lazım, adalet terazisine yatırmamız lazım ki barışı huzuru bulalım” diye buyurdu!..
Gözlerim yaşardı!..
Adalet terazisi birden bire nasıl oldu da aklına geldi?..
Federalizm yasası görüşülürken, ana dilde savunma hakkı verilirken, İmralı canisi ile yeniden görüşmeler başlarken, başkanlık sistemi Meclis’e sunulurken, bölücülere tüm istedikleri parçalar halinde altın tepsilerde hediye edilirken, Öcalan’ın idamını çağrıştıracak yutturmacalarla neler tezgahlanıyor acaba?..
Sözü arşivlere bırakalım..
Hürriyet Gazetesin 10.06.2002 tarihinde internet sitesinde de bulabileceğiniz Anadolu Ajansı mahreçli haber;
“Erdoğan: İdam kalksın
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, idam cezasının tamamen kaldırılması gerektiğini belirterek ‘Bunun için hükümete destek vermeye hazırız’ dedi.
Partisinin Silivri İlçe Başkanlığı’nın açılışına katılan Erdoğan, ilçeye gelişinde kalabalık bir partili grubu tarafından karşılandı.
Erdoğan, açılışta yaptığı kısa konuşmada, Avrupa Birliği’ne (AB) giden yoldaki bütün engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
“AB’ye evet” diyenlerin başında geldiklerini kaydeden Erdoğan, ‘Türkiye, artık AB’nin kenar mahallesi olmaktan kurtarılmalı. İdam cezası tamamen kalkmalı. Bunun için hükümete destek vermeye hazırız. Kürtçe eğitime hayır, ama ana dilde yayına evet’ diye konuştu.
Erdoğan, MHP’nin hükümetten çekilmesi durumunda DSP-ANAP koalisyonunu destekleyeceklerini ifade ederek, ‘Yeter ki, Kasım ayında seçime gidelim’ dedi.
Açılışa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Alaattin Büyükkaya’nın yanı sıra çok sayıda partili katıldı.
Bunun ardından olup bitenleri malum; meşhur Koca yayla operasyonu ile bugünlere geldik.
Bu millet bu kadar balık hafızalı mı?..
Bu soruya çoğu zaman kendimi de dahil ederek doğru cevap vermekte çok zorlanıyorum.
MHP kongresinden çıkan sonuçla Koca yayla zihniyetinin devamını garantiye alıp zil takıp oynayan Erdoğan, milliyetçilerin ağzına yalandan da olsa bir parmak bal mı çalmaya hazırlanıyor?
Bu iktidarı yalan makinesine bağlasanız herhalde makine anında kısa devre yapıp yanar.
Ama muhalefet yapar gibi görünenlerin de yalan makinesine bağlanması gerektiğini düşünüyorum.
Başkanlık önerisi Meclis’te, federalizm kılıklı Büyükşehir yasası da çıktı çıkacak. Muhalefet milletvekillerinin kürsü önünde Meclis TV yayınları için yaptığı kavgalara pek inanmayın. Çünkü; iç tüzük hükümlerine göre her şey iktidarın lehine. Bunu onlar da biliyor ama ne yapsınlar!.. Seçmene selam göndermek lazım.
“Amma da eleştiriyorsun. Muhalefet daha ne yapsın?..Ellerinden başka ne gelir ki?” demeyin.
BDP’liler gibi açlık grevi yapsınlar demeyeceğim.
Hatırlarsınız;
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Devlet Bahçeli ile görüşüp, “ne yaparsak yapalım kanun Meclis’ten geçecek. Sine-i millete dönelim” demişti.
Buna CHP’yi de dahil ediyorum. Eğer, muhalefet iktidarın karanlık zihniyeti ile mücadelede kararlıysa dönsünler milletin sinesine de görelim.
***
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, “Erdoğan kendini Halife sanıyor” diye çok doğru bir laf etmiş ama eksiği var.
En yakın halkalarında Tayyip Erdoğan halife olarak kabul edilir. Emevi geleneğine bağlı olan bu zihniyet de Erdoğan’a “sultanım” diye hitap eder. AKP’nin okyanus ötesi projelerinden biri de hilafeti geri getirmektir. Padişahlık sistemi için tam gaz hareket eden Erdoğan, mütedeyyin vatandaşlarımızın da gönlünü fethedebilmek(!) adına yakında bunu da tartışmaya açarsa şaşmayın.
Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’in(S.A.V) “halifelik benden sonra 30 yıldır” hadisi maalesef bu Emevi zihniyeti yüzünden unutturuldu.
Öyle bir yayla havası verdiler ki!..
Yüksek oranda oksijen çarpması yüzünden; kandırıla kandırıla, unutturula unutturula “durmak yok yola devam”..
Önemli not: Siz Meclis TV’den Büyükşehir yasası görüşmeleri sırasında yaşanan kayıkçı kavgalarını izlerken AKP mebusları da kulislerde birbirini giriyor. Örneğin Bolu, Gümüşhane gibi Büyükşehir statüsüne alınmayan bazı illerin milletvekilleri AKP yöneticilerine “biz seçmene ne diyeceğiz?” diye hesap soruyor. Teskin edici cevap ise, “sabırlı olun daha sonra yapılacak bir düzenleme ile kapsam genişletilecek.”