Wagner isyanı ve sonuçları
Wagner isyanının sonuçlarını ve alınacak dersleri doğru değerlendirebilmek için önce bu örgütün neden kurulduğunu, hangi operasyonlarda görevlendirildiğini, nasıl sevk ve idare edildiğini, isyanın neden çıktığını, nasıl sona erdiğini gözden geçirmek gerekir.
Özel askerî şirketler
İngilizcesi Privete Military Company (PMC) olarak tanımlanan bu şirketler, Avrupa Güvenlik Akademisi gibi yerlerden belli bir eğitim alarak sertifika sahibi olan kişiler tarafından kurulmaktadır. Kendi devletinin izniyle, özellikle yabancı silahlı kuvvetlerin istenen birliklerine eğitim vermekte ve/veya yine devletinin izni ve yönlendirmesiyle yabancı topraklarda genelde örtülü operasyonlar yapabilmektedir.
ABD başta, yabancı ülkelerde faaliyet gösteren ülkeler, doğrudan kendi silahlı kuvvetleri ve güvenlik kurumları tarafından yapılması halinde, uluslararası sorun yaratacak işlerde bu özel askerî şirketlerden istifade etmektedir.
Wagner Özel Askerî Şirketi de Rusya tarafından kullanılan bir örgüttür. Suriye, Libya, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ni de içine alan birçok yerde faaliyette bulunmuştur. Rusya’nın buradaki hatası Wagner’i, Ukrayna’da Rus Silahlı kuvvetlerinin bir unsuruymuş gibi görevlendirmesi ve ona cephe tahsis etmesidir.
Wagner güç ve prestij kazanıyor
Yarı askerî bir güç olan Wagner, Rusya devleti tarafından örtülü bir şekilde finanse edilmekte, ayrıca operasyon bölgelerinde kontrolünü ele geçirdiği petrol sahalarından elde ettiği gelirden de, yine devletle sağladığı mutabakat çerçevesinde pay almaktadır.
Oldukça etkin bir finans kaynağına sahip olan Wagner’in Ukrayna’da, Rusya’nın savaştığı bir sahada, kendisine tahsis edilen bölgede başarı elde etmesi, ona güç, etkinlik ve prestij kazandırmış ve bu durum kendisini Rusya Silahlı Kuvvetlerinin yapamadığını başaran bir ordu olarak görmesine neden olmuştur.
İşte bu safhadan itibaren Wagner’in kendi devletinden olan talepleri artmaya başlamış, Rusya Savunma Bakanlığı da bu durumun farkına vararak Wagner’e olan desteğini, mühimmat başta olmak üzere birçok alanda azaltmıştır. Hatta Wagner’in etkinliğinin kırılması için birtakım tedbirler aldığı da söylenmektedir.
Bu durum Wagner ile başta Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı olmak üzere Rus yönetimi arasında gerginlik yaratmıştır. Gerginlik, yönetimden (Putin’den), bu kişilerin görevden alınmasını talep etmeye kadar gitmiştir.
Dış güçler gerginliği provoke ediyor
ABD, NATO ve Batı, her türlü desteği de sağlayıp vekâleten savaşla Ukrayna’yı kullanarak, yaptırımlar uygulayarak, NATO’nun genişlemesini sağlayarak Rusya’nın gittikçe sıkıştırılıp zayıflatılması yönünde hareket etmektedir.
Hal böyleyken, önüne çıkan Rusya yönetimiyle Wagner arasındaki bu gerginliği fırsata çevirmeyi düşünmemesi mümkün değildir. CIA ve MI6’ın bölgede etkin olduğu malumdur. Wagner’i lideri Prigozhin’in (Prigojin) Ukrayna İstihbaratıyla gizlice görüşüp, Rus birliklerinin yerlerini bildirmeyi teklif ettiği duyumu da alındığına göre, başka yönlerde işbirliği içinde hareket etmiş olması da ihtimal dâhilindedir.
Ayrıca Rus ordusundan Wagner taraftarı bazı askerlerin de, başkaldırmanın başarılı olacağı düşüncesiyle Wagner saflarına katıldığı da ortaya çıkmıştır.
İsyan sona eriyor
İsyana 25.000 değil, 8.000 Wagner mensubunun katıldığı ve başarılı olmasının mümkün olamayacağı anlaşılmıştır. 24 saat sonra, Belarus liderinin Prigojin’le görüşmesi sonucu fazla tahribat ve zayiat yaratmadan durdurulmuş, Prigojin de şimdilik Belarus’a gitmiştir.
İsyana katılmayanların yargılanmayacağı, Putin'in bu Wagner üyelerini Rus ordusuna katacağı, grup liderlerini ise tasfiye edeceği söylenmektedir. Katılanların yargılanıp yargılanmayacağı ise henüz net değildir. Wagner’e katılan Rus askerleri de ortada kalmıştır.
İsyan eylemi sonucu itibariyle, iç barış ve bütünlük sağlanamadığı, ordunun disiplini ve yönetimin otoritesinin zayıf olduğu izlenimi verdiğinden Rusya için büyük bir prestij kaybına neden olmuş, bölgedeki etkinliğini sorgulanır hale getirmiştir.
***
Rusya’nın uğradığı bu prestij kaybını yeniden kazanmak ve bölgede etkin bir aktör olduğunu yeniden hissettirebilmek için, iç bütünlüğü ve ordunun disiplinini sağlama yönünde tedbirler alacağı, askerî gücünü ve enerjisini Ukrayna savaşı üzerinde yoğunlaştırarak hedeflerine ulaşmaya çalışacağı, dolayısıyla Ukrayna’da savaşın şiddetleneceği değerlendirilmektedir.
Türkiye’nin de yarı askerî güç olan Özel Askerî Şirketler/Örgütler konusunda bu olaydan ders almasının da faydalı olacağına inanılmaktadır. SADAT’ın Wagner’le benzer yönleri vardır. Ancak ideolojik düşünce ve söylemlerinin devleti dönüştürme tehlikesi gösterdiğine, FETÖ’nün ise içten örgütlenmeyle devleti çökertmeye çalıştığına özellikle dikkat edilmelidir. Suriye’de faaliyet gösteren ÖSO(SMO)’nun durumunun dikkatle takip edilmesi ve geleceğinin de sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi düşünülmelidir.