Vize oyununa dikkat!
Türkiye ve Avrupa Birliği(AB) arasında 18 Mart'ta mülteciler konusunda imzalanan anlaşma çerçevesinde, Türkiye'nin 72 koşulu yerine getirmesi halinde Haziran ayından itibaren Türk vatandaşlarına 3 aylık vizesiz Schengen bölgesine seyahat serbestisi öngörülmektedir. AB Komisyonu bugün bu konuda merakla beklenen kararını açıklayacak. Söz konusu kararda Türkiye'nin yerine getirmesi gereken 72 kriterden 10'a yakınının henüz yerine getirilmediğine vurgu yapılarak; Türkiye'nin veri koruma kurallarını bazı güvenlik birimlerini de kapsayacak şekilde güçlendirmesi, azınlık haklarının daha iyi korunması için terörle mücadele alanında yasal düzenlemeleri gözden geçirmesi ve Türkiye'de siyasi partilerin finansmanı konusunda şeffaflığın artmasını sağlayacak yolsuzlukla mücadeleye yönelik yeni önlemler alması istenecek.
***
28 üyeli AB içinde Türk vatandaşlarına vizesiz dolaşım verilmesi bazı üye ülkeleri oldukça rahatsız etmektedir. Almanya ve Fransa'nın, çok sayıda Türk vatandaşının Avrupa'da yasa dışı olarak kalması ya da sığınma başvurusu yapması durumunda vize serbestisini askıya almaya yönelik "acil fren mekanizması" geçtiğimiz hafta AB Komisyonu tarafından reddedilmişti.
Komisyon'un tavsiye kararının ardından vize konusu önce Avrupa Konseyi'ne gidecek. 28 AB üyesi ülkenin liderlerinden oluşan Konsey'de nitelikli çoğunlukla konunun onaylanması gerekmektedir. Bilahare Avrupa Parlamentosu'nun da söz konusu vize kararını onaylaması gerekecektir. Vize konusunda Türkiye istediği kararın verilmemesi halinde mülteci anlaşmasının yürürlüğe konulmayacağını en yetkili ağızlardan açıklamıştır. Vizeye karşılık mülteci anlaşması Türkiye ve AB'yi bir kez daha karşı karşıya getirmiştir. Türk düşmanı ülkeler kapalı kapılar arkasında sinsi şer planlar yapmakla meşguldür. Bu ülkelerin başında kuşkusuz Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gelmektedir. Rum Yönetimi bilinen Türk düşmanlığını bir kez daha sergileme fırsatı yakalamıştır. Güney Kıbrıs, Türk vatandaşlarına AB'de vize serbestisine onay vermek için önce Türkiye'nin 72 kriterin tamamını yerine getirmesini ve özellikle Kıbrıs Rum vatandaşlarını ülkeye vizesiz kabul etmesini şart koşmaktadır.
***
Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis Türkiye, ancak önüne konulan 72 kriter arasında bulunan, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne karşı yükümlülüklerini yerine getirirse konu (Türk vatandaşlarına vize serbestisi) gündeme gelebilir diye tehditte bulundu. DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise Türkiye'nin sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımadan vize serbestisi hakkına kavuşmasının AB'nin öngördüğü kriterlerle bağdaşmadığını belirtti.
Kendi çıkarları adına Türkiye'yi direkt olarak karşısına almak istemeyen başta Fransa ve Almanya olmak üzere, malum Haçlı zihniyetindeki ülkeler, Türkiye'nin tam üyeliğini engellemek için Rumları taşeron olarak, kendi emelleri doğrultusunda kullanmaktadır.
Ne var ki Almanya ve Fransa Avrupa'yı tehdit eden mülteci sorunundan kurtulmak için vize havucunu kullanmaktan çekinmemiştir. Rum tarafı bu kez avucunu yalayacak ve Türkiye düşmanlığı kursağında kalacaktır. Türkiye'nin eli oldukça güçlüdür. Özellikle Almanya, üzerinde mutabakat sağlanan konularda herhangi bir aksaklık yaşanmasını arzu etmemektedir. Vize anlaşmasının şu veya bu şekilde uygulamaya konulmaması halinde mülteci krizi yeniden gündeme gelecek ve AB bu sorunla boğuşmak zorunda kalacaktır.
Avrupa'nın vize konusunda en azından geçici de olsa "ödün" vereceği bilahare ise "acil fren mekanizması" reddedilmiş olsa da yerine yeni mekanizmalar icat ederek vizeyi daraltması ve sulandırması söz konusu olabilecektir. Sömürgeci AB'nin kendi sorunlarını çözme amacıyla yeni tezgahlar peşinde olacağından hiç kuşkumuz olmamalıdır. Türkiye hükümeti muhakkak gerekli tedbirleri almalı, vize ve mülteci anlaşmalarının ayrıştırılmasına ve engeller tesis edilmesine müsaade etmemelidir. AB'nin vize düzenlemesini kendi çıkarları öyle gerektirdiği için yapmak zorunda kaldığı, yoksa Müslüman Türkiye'ye herhangi bir jest veya iyi niyet yaklaşımı peşinde olmadığı da unutulmamalıdır.