Ve bir melek gelip soracak:

Yahudi ve Hıristiyanlara gösterdiğiniz dostluğu Alevilerden neden esirgediniz!

Siyasetçi kürsüde; cezbeye kapılmış müritler meydanda:
-Alevi olduğu bilinen Kemal Kılıçdaroğlu...
Müritler haykırıyor:
-Yuuuh!
Maşallah ne de gür çıkıyor sesi Ehl-i sünnet vel cemaatin...
Duyunca Alevi lafını basıyor, yuhu...
....
Bu Aleviler; Milli Mücadele’ye karşı isyanlar çıkarttılar; padişahın hilafet ordusuna katıldılar...
Yuhlayın...
Bu Aleviler isyan edip Teğmen Kubilay’ı Bülent Arınç’ın memleketinde bağ bıçağı ile kestiler.
Yuhlayın...
Bu Aleviler; Maraş’ta gebe kadınların karınlarını deştiler...
Yuhlayın...
Bu Aleviler, Sivas’ta aydınları ve gençleri diri diri yaktılar...
Yuhlayın ki hem de ne yuhlayın...


Kuran’ı çizdiler
Bu Aleviler var ya bu Aleviler...
Kuran-ı Kerim’deki Maide Suresi’nin 51. ayeti olan ’Ey İman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin.’biçimindeki ayeti, 2007 yılında Eminönü Zeynep Sultan Camii duyuru tahtasına yazıldı. İşte bu ayeti yazan imam hakkında soruşturma açtıran da bunlar.
Yine: Al-i İmran Suresi’nin 19. ayeti ’Allah katında hak din İslam’dır.’ayetini de Diyanet’in hutbelerinden bu Aleviler çıkarttırdılar.
Yuhlayın...
Hatta bu Aleviler ne dediler biliyor musunuz?
Kelime-i Şahadet’i okurken, ’La ilahe illah’ demek yeterlidir; ’Muhammeden resulullah’demesek de olur...
Gördüğünüz gibi Peygamber’e de bu Aleviler çizik attı...
Yuhalayın...
Hatta Guantanomo’da Kuran-ı Kerim’i bunlar yırttı.
Yuhalayın...
Amerika’da Kuran yakan da rahip Terry Jones değil idi bu Aleviler idi...
Korkmayın onları yuhalarsanız Amerika kızmaz; yuhlayın.
Peygamberimizi Avrupalı karikatüristler terörist ve şehvetperest gibi gösterdi...
Yuhalayın; mutlaka Alevilerin parmağı vardır...
...
Alevileri yuhalarsanız, cennete gidersiniz...
Hatta bir Alevi öldürürseniz Cennet-i Âla’da yeriniz şimdiden hazırlanır.
Yuhalayın...
Sünnet ehli olmak kolay değildir...
...
Yuhalayın ki işsizler iş bulsun...
Yuhalayın ki karnınız doysun.
2023’e şurada ne kaldı ki...
...
Yuhalayın yuhalayın da...
Ehl-i sünnet vel cemaatten olanlar bile ölümü tadacak...
Ve bir melek gelip soracak:
-Hıristiyan ve Yahudilere gösterdiğinizin dostluğu Alevilerden neden esirgediniz?
Ahirete inanıyorsanız cevabı şimdiden düşünseniz iyi olur.
Rıza Zelyut / Güneş

+++

Uçkur muhabbetine kurban etmeyin

Yaşananlar endişe verici.
Çünkü olanlar basit bir uçkur davası değil! Aylarca, yıllarca izleyip, dinlenmişler insanları. Kim yapmış?
Adına ’Farklı ülkücüler’ dedikleri bir şehir efsanesi.
Şehir efsanesi diyorum çünkü ne gören var onları, nede tanıyan! Ama gelin görün ki hayalet gibi çöktüler çevirdikleri dolaplarla 12 Haziran seçimlerinin üzerine.
Görmüyoruz, tanımıyoruz, bulamıyoruz, seyrediyoruz. Biz seyrediyoruz da ’devlet görevlileri’de seyrediyor bizimle beraber olan biteni.

***

...MHP Lideri Bahçeli yaşananları özetlerken, ’Devlet yokmuş, milletime gidiyorum’diye kurdu yutkunarak ömrünü adadığı devlet için kullandığı bu zor cümleyi. Çünkü biliyordu ’Büyük Ortadoğu Projesi’peşinde koşanların; ayaklanmanın gündemde olduğu ülkeleri, bir o yandan, bir bu yandan çekiştirip durduğunu. Sokaktaki tahrike kaptırmadı ülkücü gençleri, ’bu ülkenin ve bu milletin güvencesi MHP’dir’ diye. Uzun lafın kısası, kimse savunmuyor kasetin içeriğini ve yaşanan görüntüleri. Ama cambaza bakarken hatırlayıverelim, ’Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete’ sözlerini. Kurban etmeyelim birkaç kişinin uçkur muhabbetine ülkemizin geleceğini.
Metin Özkan / Güneş

+++

Dönek ne yana döne...

Böyle günlerde...
Yani neyin ne olacağının, kimin kazanacağının, kimin kaybedeceğinin henüz belli olmadığı günlerde, dönek zor durumdadır...
Ne yana döneceğini
bilemez...
Şaşırır... İçinden, sonuçlar belli olana dek susmak, sonuçlar belli olunca “yaşasın, biz kazandık...” diye ortaya çıkmak gelir...
Aynı zamanda geveze olduğu için, yapamaz...

*


Küçümsemeyin; Türkiye’nin bu hale gelmesinin sebebidir dönek...
Bütün kötü yönetimler güçlerini dönekten
aldılar...
Ve toplum bile bile, göre göre onu adam yerine koyduğu için, bütün günahlar döneğin tuttuğu örtünün arkasında işlendi...

*

Bugünlerde döneceği yeri şaşırdı dönek... En çok kullandığı sözcüklerdir böyle zamanlarda:
“Ama”, “keşke”, “olabilir”, “yani”, “bakalım”, “gönül ister ki”, “şunu da unutmamalı”, “hoşgörü yani”, “uzlaşı hani”, “kimse kırılmasın bari”...
Hani her ihtimale karşı...
Her iki sonuca göre böyle yazıyor, böyle söylüyor
bugünlerde...

*

İşte....
Gazeteleri okurken,
televizyonlara bakarken “Aaaaa... bu da değişti sanki...” dediğinizde...
O dur...
Dönek, yine dönmekte...
Bakıyordur:
Ne yana döne?..
Bekir Coşkun / Cumhuriyet

+++

Statükocunun kralı

Madem artık Çankaya’nın en tepesinde sen varsın...
- Madem artık sesi en gür çıkan sensin...
- Madem artık birilerini mahpuslara tıkma sırası sana geçti...
- Madem artık TÜSİAD bile sana selam duruyor...
- Madem artık sana yan gözle bakan generalleri içeri atacak denli muktedirsin.
- Madem artık sana vurmak, Genelkurmay Başkanı’na vurmaktan daha riskli hale geldi...
- Madem artık adın geçtiğinde yer gök titriyor.
- Madem artık “istikrar sürsün” diye oy istiyorsun...
- Madem artık yüzde 10’luk seçim barajı için “fıstık gibi” diyorsun.
- Madem artık sen başkalarını “teröristlerle işbirliği yapıyorlar” diye suçlamaya başladın.
- Madem artık ele geçirdiğin YÖK’ten zerre kadar şikâyet etmiyorsun...
- Madem artık dinleyen, izleyen ve fişleyenin sen olduğu düşünülüyor.
- Madem artık ahlakı da, ahlaksızlığı da sen tanımlar oldun...
- Madem artık seninkilerin değil de başkalarının kasetleri çıkıyor...
- Madem artık sana soruyu soracak olanları sen belirliyorsun...
- Madem artık sana bağlı bir aydınlar ordusuna sahipsin...

***


O halde...
Ona, buna, şuna, ötekine, berikine, sağına, soluna, altına, üstüne “Statükocu! Statükocu!” diye haykırmaktan vazgeç.
Çünkü... En azından ayıp oluyor.
Ahmet Hakan / Hürriyet

+++

Yetmez ama evetçiler memnun mu?

Kasetler nedeniyle MHP masaya yatırıldı, sorgulanmaya başlandı..
Referandumda dengesinin bozulduğu, rayından çıktığı iddia ediliyor..
Yaşanan sıkıntıların kaynağı oymuş!.
Kasetlerin de!..
MHP referandumda ne yaptı?
Hayır dedi..
Suçu bu..
Peki, evet çıktı da ne
oldu?
Türkiye daha demokratik mi oldu?
Yargı bağımsız ve tarafsız konuma mı geldi? Olan biten belli.. Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değişti.. Bakanlık bürokratları HSYK’ya taşındı..
Yeri gelmişken yetmez ama evet diyenlere sorum şu.. HSYK’nın yeni yapısından memnun musunuz?
Mehmet Tezkan / Milliyet

+++

GÜNÜN SORUSU

Devlet Bakanı Egemen Bağış, dün Bağdat Caddesi’nde dolaşmış ve bir dükkânın duvarındaki Ernesto Che Guevara posterini görünce, “Che de yaşasaydı AK Parti’ye oy verirdi” demiş... Beyefendi acaba Che’yi Türk vatandaşı mı sanıyor?
Mustafa Mutlu / Vatan

Yazarın Diğer Yazıları