Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Uyanalım artık!

Sevgili okuyucum; Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bizi yöneten iktidarın, ülkemizi felâkete götürecek olan yanlışlarını açıkça ortaya koyuyorlar. Özellikle MHP bu konuda doğru tespitlerle; hiç çekinmeden, korkmadan -vatanımızın esenliği için- her fırsatta Türk milletine uyarılarda bulunuyor. Nitekim MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli 01 Mart 2015 tarihinde, partisinin İl Başkanları Toplantısı’nda, Türk milletinin nasıl bir felâketle karşılaşabileceğini çok açık biçimde dile getirdi. Bu konuşma metninden çok kısa bölümler sunabileceğim. Şöyle diyor Sayın Bahçeli:
(...) “Milliyetçi Hareket Partisi nereye gideceğini, nasıl gideceğini, hangi vasıta ve yolları kullanacağını iyi bilmektedir. Bizim rotamız güçlü, kudretli, büyük ve sözü geçen bir Türkiye’ye çevrilmiştir. Bizim düşüncelerimiz berrak, sözümüz doğru, yönümüz Hakk’a dönüktür. Demokrasiye bağlılığımız, millet ve vatana duyduğumuz muhabbet ve sadakat tartışma götürmeyecek düzeydedir. Ve bu alanlarda hiç kimse bizimle aşık atamayacak; atmaya da kalkışamayacaktır. Türkiye’nin Milliyetçi Hareket’e ihtiyacı vardır. Milliyetçi Hareket Partisi iktidar olacaktır.” (...) “Küçük hesaplar, basit hesaplaşmalar, kısır çekişmeler, dar bakışlar Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in esaslarıyla, gelecek hayalleriyle çelişmektedir. Sevdamız Türkiye, sevincimiz Türk milletidir. Yüklendiğimiz millî vazife ihmalkârlığa müsamaha göstermeyecektir.”
(...) “Öcalan canisi sözde mesajında, ‘30 yıllık çatışma sürecinin kalıcı barışa götürülmesinden ve demokratik çözüme ulaştırılmasından’ bahsetmektedir. Devamla, asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde, silahlı mücadeleyi bırakma temelinde, stratejik tarihi kararı vermek için PKK’yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet etmiştir. Ve bu daveti, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanı olarak formüle etmiştir. Bebek katili, 21 Mart 2013 Nevruz’unda, maşaları kanalıyla Diyarbakır’da kalabalıklara okunan mesajında; artık silahlar sussun diyordu. Kan döken teröristlerinin sınır dışına çekilmesini istiyordu. Ve yeni bir sürecin başladığını söylüyordu. Aradan geçen iki yıllık süreye rağmen PKK ne sözde geri çekilmesini sağlamış ne de silah bırakmıştır. Bilakis, teröristler dağ kadrosunu tahkim ve takviye etmişlerdir. 2013’de silahlar susuyor diye milleti aldatanlar, izleyen yıllarda Mehmetçiklerimizin, polislerimizin şehadetini korkakça izlemişlerdir. AKP, Dolmabahçe’de PKK’nın mesajlarına şüphesiz ki ortak olmuş, onay vermiş, Kandil denetim ve yazımından geçen talep listesini makul bulmuştur. Demek ki, PKK’nın siyasete taşınmasına, genel affa, caninin serbest kalmasına AKP evet demiştir. Demek ki, PKK’nın sözde silah bırakması için akla hayale sığmayan tavizler sıraya konulmuş ve icrası için uygun zamana bırakılmıştır. Ne var ki, PKK’nın silah bırakacağını iddia etmek, bu yolla milleti avutup oyalamak tamiri imkânsız bir şuursuzluktur. PKK’dan kongre toplayıp karar almasını ummak, buna da payanda olmak saflık değilse, ihanet ve suç ortaklığıdır.”
(...) “Türk milletine olayların tüm içyüzünü anlatmalıyız. İhanetin maskesini düşürmeli, millî iradeyi milliyetçi iradeye dönüştürmeliyiz. 7 Haziran’ın kazası yoktur. 7 Haziran’ın rövanşı, tehiri, ikamesi, telâfisi yoktur. AKP-HDP sandığa gömülmezse, Türkiye gömülecektir! AKP-PKK bozgun yaşamazsa, Türkiye Cumhuriyeti rahmete kavuşacaktır! Yıkım yakındır; görünüz! Tehlike dibimizdedir; uyanık olunuz! Bölücülüğün kıvılcımları tüm yurdumuzu saracak ateşi körüklemek üzeredir. AKP- PKK seçim öncesi sanal bahar havasıyla 400 milletvekili çıkarıp despotu başkan yapmak için durmayacaktır. Oyun acımasızdır...” (...) “Ne mutlu Türküm diyene!”
Sevgili okuyucum, Sayın Bahçeli’nin konuşma metninin tamamını ve 03 Mart 2015 tarihinde Grup Toplantısı’nda yaptığı -zehir zemberek- konuşmasını www.mhp.org.tr sitesinden okumanızı özellikle öneririm.
Esen kalın efendim.

Yazarın Diğer Yazıları