Uyan artık!
Sevgili okuyucum; Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) Başkanı değerli dost; bilge insan, şair ve yazar sevgili Yahya Akengin, "Uyan artık" başlıklı, kısa ama öz, bir Türkiye gerçeği metin gönderdi.
Buyurun efendim, okuyalım:
"Türkiye üzerinde "Şark Meselesi" diye bin yıllık planları olan haçlı ruhundan vazgeçmeyen odaklar, Anadolu'yu işgal ettiklerinde hedeflerine varmak üzere olduklarını düşünmüşlerdi. Millî Mücadele ile onların kursaklarına Türk şamarı inmiş oluyordu. Yenildiler ama hedeflerinden vazgeçmediler. Türk milletini cephede dize getiremeyenler, onun başka hassas noktaları üzerinden yeni planlar yapmaya koyuldular. Bu milletin duyarlı yanı olan dindarlığı üzerinden hesaplar yaptılar. Ajanlarını din mahfillerinin, tarikatların, cemaatlerin, din adamlarının arasına sızdırdılar. "Türkiye laiklikle kâfir oldu, Mustafa Kemal dini ortadan kaldırıyor, halifelik olmayan yerde Müslümanlık olmaz, Türkiye artık darülharptir..." gibi sinsi propagandalarla devlet ve milletin kaynaşmasını engelleyip, arayı hep açık tutma yoluna girdiler. İşte caniyane Fetö darbe kalkışması böyle bir uzun sürecin sonucudur. Dindarlığın dinbazlığa dönüştürülmüş olmasının ürünüdür. Yani Türk milletini kendi dini ile kendi imanı ile vurmaktır. Vurulma ey sevgili millet! Akılsız imanın, düşüncesiz din anlayışının bizleri uçurumun kıyısına getirdiğini anla artık!"
Köşemi şereflendirdiği için, kendisine teşekkür ediyorum.
Sevgili okuyucum; Osmanlı'nın Arka Bahçesi adlı kitabımda Takiyüddin Mengüberdi'nin 1578 yılında kurduğu -adeta bir matematik okulu olan- Rasathanenin, devrin kindar Şeyhülislamı tarafından "Gökleri incelemek uğursuzluk getirir" diye bir gecede yıkılışı, çok acı bir olaydır. İşte Dr. Mühendis Sayın Yavuz Dedegil Beyefendi, yaptığı araştırmada Osmanlı'da yıkılan Rasathanenin aynı tarihte Danimarka'da da kurulduğunu, Papazlar tarafından yıkılmadan devam ettiğini anlatıyor... Sayın Yavuz Dedegil'i bu dikkatinden dolayı kutluyorum. Uygun bir zamanda daha genişçe bu acı olayı anlatacağım.
Efendim, bu ülkenin has evlatları boş durmuyor. Halil İbrahim Yıldırım adlı bir 'kahraman' yazar, öyle bir çalışma yapmış ki, hayran olmamak elde değil. Kitabın adı: "İşgâl ve Kurtuluş Günlüğü- Kurtuluş Savaşı'nda Mersin ve Tarsus". İnanın, az rastladığım görkemli eserlerden birisi. Yoğun bir fotoğraf destekli kitap, büyük boy, tam 504 sayfada 486 farklı konuyu anlatıyor. Hemen hemen her sayfada fotoğraf var. Tam 80 kaynaktan beslenmiş bir büyük eser... Sayın Yıldırım, o yılların fotoğraflarını nasıl bulmuş, hayret ediyorum. Millî Mücadele yıllarındaki Mersin ve Tarsus'u -hiç bir olayı, hiçbir kahramanı ve kahramanlıkları atlamadan- görkemlice anlatan böyle bir esere ilk kez tanık oluyorum. Mersin ve Tarsus'un yüz akı bu büyük esere tüm yurttaşlarımız sahip olmalı. Kitaba gerçekten çok yoğun bir emek veren yazar Sayın İbrahim Halil Yıldırım'ı, Toroslar Belediyesi'nin vatansever Başkanı Sayın Hamit Tuna'yı gönülden kutluyor; sizleri kucaklıyorum. Sevgili okuyucum bu büyük ve anlamlı esere 0531 522 98 33 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Ve Yesevî...
Sevgi Dergisi Yesevî'nin Ağustos sayısı yine dopdolu... Okunması gereken anlamlı konular var. Erdoğan Aslıyüce'nin "Bağıra çağıra gelen darbe girişimi ve Büyük Alperen Sarı Saltuk Gâzi", "Yrd. Doç. Dr. R. Halûk Kul'un "Bilişim sistemlerinin kullanımı ve Türkiye'nin geleceği hakkında", "Prof. Dr. Metin Akar'ın "Tarihi yeniden yazdıracak kitaplar", "Yücel Tanay'ın "Medeniyetler merkezi olarak Doğu Türkistan", Seyhan Çağlar Emen'in, " Gök Teslime'nin ağıtı", "Dr. Yusuf Gedikli'nin "Yakut Türkleri'nin bazı halk inançları", "Ali Gülen'in derlediği "Nevzat Yalçıntaş, Halil İnalcık, Kâzım Mişan ve Yaşar Nuri Öztürk adlı bilgelerin kısa bilgileri" okunmalı.
Esen kalın efendim.