Ünsal Aktaş'tan söz etmek...
Onu 1975 yılından beri tanırım. Sık görüşmeyiz. Ama ikimiz de birbirimizin uğraşından haberliyizdir. Her birimiz, ‘kültür’denilen, ‘bilgi’denilen deryada nasip peşinde attığımız çılgınca kulaçların sesini nerede olsa duyarız.
1978’de ABD Başkanı Carter’ın “Beyaz Saray Sözcüsü” olan Jody Powell 20’li yaşlarda bir gençti; ama 50 yaşındaki bir insanın bilgi birikimine sahipti. Gençlik yıllarımda ABD yurttaşı Powell’e, insanım adına imrendiğimi itiraf etmeliyim. Daha sonra ülkemde de yaşı bilgi birikimine uygun olmayan insanlar tanıdıkça çok rahatladım. İşte sevgili dostum Ünsal Aktaş onlardan birisidir; çünkü ondaki bilgi birikimi dehşet derecede yoğundur. Böyle olmasına karşın; sessiz, sakin bir duruşu vardır. İlk bakışta, “elbette öyle olacak; hukukçu ne de olsa” dersiniz; ama yanılırsınız. Konu Türkiye’nin sorunları, konu Kırım Türk’ünün ‘kırımı’ olunca; Ünsal Aktaş’ın mantık süzgecinden geçen bilgileri ‘Kıpçak asabiyeti’yle çağlayarak dökülür irfan sofrasına ve siz, zorlu bir ‘bilge’ ile konuştuğunuzu anlarsınız...
Ünsal Aktaş’tan söz etmek zor. Zorluk şurada ki; onun çalışmalarını, ufkunun derinliğini, geleceği görme yetisini aktarmak için değil birkaç satır; sayfalarca yazmak gerek. (Bir küçük iliştiri: ‘Geleceği görme’demişken, Ünsal Aktaş’ın yayımladığı Emelimiz Kırım Dergisi’nde, Uygur Türklerine günümüzde uygulanan katliamı on yıl önceki Başyazı’sında adeta haber verdiğini burada belirtelim.)
Doğrudur; Ünsal Aktaş Türkiye’mizin Ceza Hukuku Uzmanı seçkin avukatlarımızdan birisidir; ama o, bir o kadar da Türk kültür dünyasında iz bırakacak çalışmalarda emek sahibidir. Şu an aklıma gelenleri saymak isterim: Sanırım 80’li yıllardı. Mavi Yayınları adıyla Kırım Türklerinin sorunlarına yönelik bir yayın çalışmasını başlatmıştı. 90’lı yılların başında ise Emelimiz Kırım Dergisi gibi görkemli bir işi son yıllara kadar getirdi. Atatürk’ümüzün Samsun yolculuğuna çıkış günü olan 16 Mayıs tarihini ad olarak taşıyan ve halen yayında olan çok seçkin bir hukuk dergisi 16 Mayıs Ulusal Hukuk ve Tavır Dergisi’nin Yayın Kurulu Üyesidir. Ünsal Aktaş Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Vakfı’nın Kurucular Kurulu arasındadır... Yayınlanmasına öncü olduğu sahasında özgün kitaplar... Makaleler... Yazılar... Yazılar... Ve daha benim bilmediğim birçok sosyal ve kültürel çalışmalar!
Ve sonra şair! Sözde ben bu yazıda Ünsal Aktaş’ın şiir kitabı İsimsiz’den söz edecektim; ama olmadı. Burada şiirden özür dilerim. Kısaca şöyle diyebilirim. Aktaş’ın, kendine özgü (nev’i şahsına münhasır) bir şiiri var. 40 yılı aşkındır bu işin içindeyim; onun şiir tekniğine benzer bir şiire rastlamadım. Kitabını bir solukta okudum. Aşk’ı dillendirişi pek güzel. “Ankara”, “Portakal Çiçeği”, “Zorba”, “Hoş geldin Ellinci Yaşım”, “Sen Kork”, “Gel”, “Çelme” beni etkileyen şiirlerdendi. Özellikle Portakal Çiçeği, Sen Kork, Hoş geldin Ellinci Yaşım şiirleri gerçekten harika. Sevgili Necip Haplemitoğlu’nun yürek parçalayan ölümünü anlatan “Portakal Çiçeği” için özellikle teşekkür ederim Ünsal kardeşime.
Sözlerime son verirken saygıdeğer eşleri Ayşe Önder Aktaş’ın “Geleneksel Kırım -Türk Yemeklerinden Örnekler” adlı eserinden çok etkilendiğimi belirtmeliyim. Rahmetli anamın çokça yaptığı “Omaç” ın da nazlı Kırım’da biliniyor olması kültür birliğimiz açısından kıvanç verici.
Haftaya buluşmak dileğiyle esen kalın.