Uzman Erbaşların yaşadığı sorunları Yeniçağ’a anlatan Toprak, sözleşmeli statüsünün kaldırılması ve uzman erbaşlara kadro verilmesinin önemine değindi. Toprak şöyle konuştu: “Bizlerin en baştaki ve en büyük sorunu kadrosuzluktur. Bizler ‘ulusal güvenliğin sözleşmesi olmaz’ diyoruz. Peygamber ocağı diye sıfatlandırdığımız silahlı kuvvetlerimize sözleşmelilik kavramının yakışmadığını düşünüyoruz. Bütün arkadaşlarımıza kadro istiyoruz. Bunun akabinde spolet, orduevi ve silah sorunu gibi sorunlar da mevcut. Mesela polisinden astsubayına kadar birçoğunun okulda geçirdiği süreler hizmetten sayılıyor ama
uzman jandarmanın sayılmıyor. Bu bir haksızlıktır. Biran önce çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz.” Sözleşmeli görev yapmanın aile hayatından birçok alana kadar olumsuz yansımalarının olduğunu aktaran Toprak, kadrosuzluk sorununun çözülmesi durumunda birçok sorunun da çözüme kavuşabileceğini dile getirdi. Noter senedi ile Toprak şunları söyledi: “Uzmanlar her yıl sözleşme yenileme korkusu yaşıyor. Sözleşmenin yenilenmesi, bağlı bulunduğu birlik komutanının iki dudağının arasına sıkışıp kalmış durumda. Komutan eğer isterse sudan sebeplerle sözleşmeyi yenilemeyebiliyor. Sözleşmeli bir Türk askeri, kendini orduya ait hissedemez. Bu çocuklarnoter senedi ile şehit oluyorlar. Herkesin bakmakla sorumlu olduğu bir ailesi var. Böyle bir sorumluluk üzerinizdeyken bir uzman olarak seneye benim sözleşmem olur mu olmaz mı endişesi ile yaşıyor ve görev yapıyorsunuz. Bunun manevi ağırlığı
insanı yıpratıyor. Bu psikoloji ile insanlar cephede mücadele ediyor.” Uzmanlar Derneği olarak Uzman Jandarmaların, uzman erbaşların ve uzman çavuşluktan sivil memurluğa geçmiş herkesin sorunları için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerinibildiren Toprak, yetkililerin ise bu konuda ihmalkâr davrandığını ifade etti.