Ülkeyi ayakkabı kutusuna hapsettirmeyin
Samsun’dayız... Göçmenler Mahallesi, Köprübaşı ve tabelasını kaçırdığım irili ufaklı dört beş köyde yolu kesildikten sonra MHP Genel Başkanı’nın ilk “programlı” durağı Vezirköprü.
Burası bölgenin en eski yerleşimlerinden biri. AKP iki dönem üst üste yüzde 70’lere varan halk desteği ile kazanmış Vezirköprü Belediyesi’ni. Ve fakat halkın şimdiki hali tam da bir dokun, bin ah işit misali.
“10 yıldır AKP Belediyesi olan Göl Beldesi, sizin dönemizdeki hizmetlerle kaldı” pankartıyla karşıladı Vezirköprülü kadınlar Devlet Bahçeli’yi.
İsyan büyük:
“2 bin nüfuslu ilçeler kapanmıyor, 5 bin nüfuslu belde kapanıyor!”
“Samsun’un merkezine ulaşmak için iki araç değiştiriyoruz; ne yapayım böyle büyük şehri...”
Metropollerin çoğunda bir noktadan diğerine aktarmasız ulaşım mümkün olmadığından biraz abartılı geliyor bu tepki bana. “Kazın ayağı öyle değil” diyor Vezirköprülüler;
“Bizim geçim kaynağımız tarım. İn-bin, in-bin malımızı nasıl taşıyalım, nasıl satalım? Ürettiğimizi satamıyoruz; büyükşehir en büyük darbeyi çiftçiye vurdu... Ticaret kesildi. İletişim kesildi...”
Hal böyle olunca köy, belde, ilçelere verilecek hizmeti “büyükşehir belediyeleri”ne devreden yasanın toplumun yaşam koşullarını geriye götüreceğini savunan Bahçeli’nin eleştirileri tam destek alıyor Samsun’da.
***
Bölgede köylüsü çok Samsun’un ilçelerinde. Vezirköprü’deki ekmek kapıları olan kereste fabrikası özelleştirilince, istihdam alanları daralmış; bir yara da buradan almışlar.
MHP’nin Samsunlu MYK Üyesi Oktay Demir’le konuştuk ayaküstü. Vezirköprü’nün DYP’nin eski kalelerinden olduğunu söyledi. Bahçeli’nin önünde konuşma yaptığı parkın adı da Adnan Menderes’ti. O eski DP-DYP seçmeninin rotasını MHP’ye çevirdiği iddiasında Demir. 56 bin seçmeni olan Vezirköprü’de 5-6 bin oyu olan CHP’nin de AKP ile MHP arasında geçecek yarışta, MHP’den yana tavır alacağı inancında.
MHP Vezirköprü adayı Hasan Doğru, emekli astsubay. Bahçeli “adı gibi doğrudur” diye tanıttı adayını ilçe sakinlerine.
***
Bahçeli Samsun’da günün ikinci ziyaretini Havza’ya yaptı. Her zamanki gibi, yağmura rağmen otobüsün üzerine çıktı. Kendisini dinleyenlerle “aynı şartlarda” olsun diye palto ve şemsiye önerilerini reddetti. Fakat konuşma sırasında yağmur şiddetlenince, alandaki kadın ve çocukların daha fazla ıslanmaması için konuşmasını erken bitirdi.
***
MHP liderinin mimariye düşkünlüğü malum. Havza’dan Kavak’a geçerken yol kenarındaki sanayi sitesinin içinde bulunan cami dikkatini çekti. Geometrik hatlarıyla Selçuklu, kafesleriyle Osmanlı’yı andıran Sanayi Cami’sinin fotoğraf ve görüntülerini kaydettiren Bahçeli’nin Kavak’taki ilk adresi, MHP olan belediyeydi. Seçim bürosuna da uğrayan Bahçeli, burada halkla sohbet etti. Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen çocukları etrafına toplarken Erdoğan’ın “yavru muhalefet” sözüne gönderme yaptı:
“İşte bizim yavrularımız... Gelin çekin fotoğrafımızı...”
MHP, Kavak’ta 30 Mart’ta da mevcut belediye başkanı Şerif Ün ile çıkacak seçmenin karşısına.
Kavak’ta şiddetli yağmur altında konuşan Bahçeli’nin mesajı kısa ve netti:
“Ülkeyi ayakkabı kutusuna hapsettirmeyin...”
6. Filo Samsun’da!
Cumartesi günü Ankara’nın ilçelerini gezen MHP lideri, partisinin başkentte gördüğü ilgiden memnun çıktı Samsun yoluna. 1800’lerden bu yana bölgenin önemli dinlenme noktalarından olan Hancılar’da verdiği molada hayli neşeliydi; restoranda oyun oynayan çocukları izledi, yanına gelenlerle fotoğraf çektirdi.
Bahçeli’ye Karadeniz gezisinde Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin ve Genel Sekreter İsmet Büyükataman eşlik etti.Molada sohbetin öncelikli konusu “tahliyeler” oldu.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u cezaevinde ilk ziyaret eden siyasi liderdi Bahçeli. İlk günden itibaren hem maruz kaldığı hukuksuzluğu hem de Türk ordusunu hedef alan bu “kumpas”ın PKK’yı cesaretlendirdiğini anlattı. Peki tahliyeden sonra Başbuğ’u aramış mıydı?
Şimdilik hayır...
***
ABD 6. Filosuna bağlı USS Taylor Samsun’da demirli, Türkiye’nin pusulasını “milliyetçilik” olarak ilan etmiş tek siyasi partisinin liderinin rotası da Samsun’a doğru olunca “Kırım” değerlendirmesi olmazsa olmazdı. Daha önce yaptığı açıklamayı hatırlattı. MHP’nin Ukrayna merkezli gibi görünse de uzun vadede Türkiye’yi etkilemesi kaçınılmaz olan krizdeki önceliği “ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması”. Bahçeli, Kırım Parlamentosunun bir günde toplanması ve bir günde referandum kararı alması gibi gelişmeleri değerlendirirken “Türkiye’deki karşılığı”nı gözden kaçırmamak gerektiğinin altını özellikle çizdi.
“Türkiye’deki karşılığı ne” mi?
31 Mart günü ayrı bir devlete uyanmaktan bahseden bölücülerce artık neredeyse işgal altında tutulan Güneydoğu tabii!
Yolsuzluğun üstünü kanla örtmeye kalkışma
Yandaş medyanın finansı için oluşturulan dolar havuzunu yün döşeğe benzetiyor, günde üç öğün bal-kaymak yediğini söyleyen Erdoğan’a “Evet, ülkenin balını, kaymağını sen yedin” diyor, ayakkabı kutularını ti’ye alıyor ama bu esprili konuşmalarının arasına kritik bir uyarıyı sıkıştırmayı da ihmal etmiyor MHP lideri. İşte önceki gün “diktatörsem gelin indirin” diyen Erdoğan’a ikazı:
“Ne demek diktatörsem gelin indirin. Bin Ali, Tunus’tan kaçmak zorunda kaldı, Hüsnü Mübarek, Mısır’da hapse atıldı, Kaddafi, Libya’da linç edildi. Türkiye’de bunların yaşanmaması lazım. Bu milleti tahrik etme. Toplumsal öfkeyi kullanmak isteyenler çıkabilir, hepimize yazık olur. O zaman hiçbir siyasi partinin anlamı olmaz. Aklını başına al. Yolsuzlukların üstünü kanla örtmeye kalkışma!”