Türk'üm, gururlu ve namusluyum
Bir süredir çevremdeki herkes bana neden habergazete.com adlı haber sitesi için zaman harcadığımı sorup duruyor. Gerekçelerim tüm Türk basınını ilgilendirdiği için anlatmak zorundayım. Aslında neden çok basit. Yayımlanmayan haberlerimi yayımlamak ve dürüst bir gazeteci olarak halkıma doğru haber vermekti amacım.
Ben gazeteciliğe Radyo ve TV haberciliği yaparak TRT’de başladım. Yazılı basına sonradan geçtim. Yanlış anlamayın 1980 öncesi TRT’den söz ediyorum. Bana göre o dönemlerin TRT’si günahı ile sevabı ile Türkiye’deki gazeteciliğin en iyi okuluydu. Daha sonra ABD’ye gelerek VOA’de, yani Amerika’nın Sesi Radyosu Türkçe bölümünde bir süre çalıştım. Oradan da ilk kuruluş yıllarında Sabah ve daha sonra da atv’de uzun yıllar görev yaptım.
Sabah gazetesi ilk yıllarında tam bir Don Kişot gibi kuvvetliyle mücadele etti. Özal başbakanken korkmadan muhalefet yapıp halkın hakkını savundu. Sabah gazetesinin son dönemlerinde, yani 2000’li yıllara girerken ne zaman gazeteye bir haber yollasam haberin patronun hangi ilişkisine zarar vereceği korkusu ve nasıl makaslanıp gazetede kullanılmayacağı korkusunu yaşamaya başladım. Birçok haberim ya kullanılmadı veya makaslandı. Daha sonra girdiğim Vatan gazetesinde de durum değişmedi.
Düşünün Amerika’da inşaatçılık yapan bir Türk müteahhitin kurduğu mahalleye Ermeni ve Rumlarla mücadele ederek koyduğu Atatürk Sokağı ve Atatürk Mahallesi adını vermesiyle ilgili haber bile küçük bir resimle kullanıldı ve müteahhiti de işçi yapıp adamı rencide ettiler. Bakmayın çoğunun Atatürkçülük ve laiklik söylemlerine.
Dünyaya açıldığımız iddia edilirken Türkiye’deki gazetelerin özellikle dünya veya dış haberler sayfası küçüldükçe küçüldü, reklam geldiğinde ilk makaslanan bu sayfa oldu. Ve bu site bu gerekçelere hizmet için ve dış dünyadan haber vermeyi amaçladı.
Yurtdışındaki bir muhabirin en büyük sıkıntısı haberlerinin kullanılmamasıdır. Haberiniz kullanılmazsa kaynaklarınızı kaybedersiniz. Ya da kaynağınız başka sesini duyuracağı muhabir arar. Gazeteye haberleri yollayıp 24 saat bekliyor ve ardından kullanılmadıysa bu kez internet sitesinde tüm ayrıntılarıyla yayımlıyordum.
Bazen yazıişleri toplantılarında da komik olaylar oluyordu. Bir gün önce yazıişleri toplantısına getirilen, ancak kullanılmayan haber Amerika’dan yayımlanan bir sitede çıkınca “ad vermeden” Amerika’daki bir sitede çıktı diye kullanıldı. Yani onlar kullanmamış ama elin gâvurunda çıkan haber onların suçu olmaktan da çıkmıştı.
Bu sitenin bir başka özelliği de hükümetlerin, patronların duymak istemedikleri konuları dile getirmek oldu ve yayına başladığı günden bu yana bir kere bile tekzip yemedi. Yanlış anlamayın, yayımlanan yazı ve haberler kimseyi rahatsız etmedi veya itiraz olmadı demek istemiyorum. Öyle konular yayımlandı ki bu sitede, iktidar kadar siyasi parti liderleri, asker-sivil liderleri oldukça tedirgin etti. Sonuçta, sabırlı ve istikrarlı okuyucu kitlesi olan saygın bir haber sitesi ortaya çıktı.
Bugün Türk basınının içinde olduğu durumu gördükçe yıllar önce ne kadar doğru bir iş yaptığımı anlıyorum. İnternet siteleri furyasında ise haberden çok porno resim yayımlayan, hepsinde aynı kalemden çıkmış daha çok ajanslardan kopyalanmış haberlerin yer aldığı siteler patladı. Bu arada bizi susturmak için siteyi satın alma teklifleri de geldi.
Ben hâlâ yüreğimde vatan ve millet sevgisi taşıyan gurbetteki bir Türk’üm. Türkiye’yi içerideki karmaşa ve toz toprak arasından değil dışarıdan net olarak görürüm. Ülkesini, halkını sevmeyen bir gazeteci onlar için değil kendi cebi için çalışır. Bana neden iç karartan konularda yazdığım soruluyor. Memleket günlük güneşlik de ben mi olaylara kötümser bakıyorum.
Ben başka türlü davransaydım cebim dolu ama vicdanım boş olurdu. Kusura bakmayın bu yaşıma kadar onur ve namusumla yaşadım. İster beğenilsin ister beğenilmesin kalan ömrümde de namussuz olmaya hiç mi hiç niyetim yok.