Washington’da kısa adı ATC olan Türk Amerikan Konseyi yıllık toplantıları başladı. Bu örgüt yıllar önce Türkiye’de görev yapmış Amerikan Dışişleri ve Savunma Bakanlığı görevlileri tarafından Türkiye’nin Amerikalı dostları adı altında kurulmuştu. Ancak daha sonraki yıllarda örgüt Türkiye’ye Amerikan silah sanayiini pazarlar hale geldi.
Toplantılarda Amerikan tarafından Gates ve bir kaç önemli konuşmacı var. Türkiye tarafında ise Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve işadamları bulunuyor. Türk konuşmacılardan herkesi şaşırtacak bir çıkış beklenmiyor. Büyük bir olasılıkla İsrail’i Mavi Marmara olayından dolayı suçlayacaklar.
Konuşmalarda, ABD Savunma Bakanı Gates ve müsteşarı Versbow’dan Afganistan ve İran ile füze savunma radar sistemine değinmesi, ABD dışişleri yetkililerinin de İran ve İsrail ilişkilerini vurgulaması bekleniyor. Amerikalı konuşmacıların satır arasında ima edecekleri önemli. Sakın ola ki Türkiye’yi öven basmakalıp laflara kanmayın. Bu gelişmeleri bundan sonraki yazımda ayrıntılı anlatacağım.
Aylardır, yıllardır sizlere anlatmak istediğim bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Tayyip Erdoğan ve Bakanlarının muhteşem dış politikaları ve İsrail gerginliği bizi Amerikan kamuoyuna başka tanıtıyor. Artık Amerikan halkı Türkiye’ye, Kore savaşında Amerikan askerlerinin hayatını kurtaran kahramanlar olarak değil de İslam’ın kılıcı gibi görüyor.
Bu durum New York’taki 11 Eylül saldırıları ile ilgili tanıtımlarda ortaya çıktı. 11 Eylül 2001 saldırılarında yıkılan ikiz kulelerin bulunduğu yerde yapılması düşünülen caminin ülke de büyük tartışma konusu olduğunu daha önce belirtmiştim. Adamlar belki haklı belki haksız, İslam adına yapıldığı ileri sürülen bir saldırı ile 3 bin kişinin bir kalemde öldürüldüğü yere inat gibi bir caminin yapılması ne denli doğru bilemiyorum. İşin bu tarafını tartışmıyorum
Buraya caminin yapılmasını istemeyen grup ve kişilerin hazırladığı bir filmin broşürü ve giriş jeneriğinde enkaz üzerinde bir Türk bayrağının dalgalanması Amerika’da yaşayan Türk toplumu arasında tepki yarattı. Sanki saldırıyı Türkler yapmış gibi gösteriyor. Ama özellikle Hıristiyan Eylem Komitesi adındaki bu grubun çıkışı bir tesadüf veya lalettayin bir durum değil.
Bundan 10 sene öncesine kadar Türkiye’yi her zaman Arap ve Orta Doğu ülkelerinden farklı tutan Amerikalılara ne oldu da böyle oldu. Basit. Başbakan Erdoğan’ın Hamas çıkışları, Sudanlı lidere kucak açma, Kaddafi ile muhabbet, sanki bizi İslam âleminin bayrağı haline getirdi. Tabii ki dinimizle iftihar edeceğiz ama biz Türklerin İslam dinine bakışı temelde Araplardan farklı. Ya da farklıydı.
Bu aralar hatırlarsanız, girmek için bizim ampul takımının yırtındığı veya yırtınır gibi göründükleri Avrupa Birliği ülkelerinde de Müslümanlara yönelik büyük tepki var. Almanya bir türlü Müslümanlarla kendi toplumlarının uyuşamadığına karar verdi. Fransa, İspanya, Hollanda, İtalya, İsviçre ve Avusturya deseniz aynı şekilde. Hıristiyan dünyasında aniden Müslümanlara karşı olumsuz reaksiyon bulunuyor. Şimdi bu olay Amerika’ya sıçradı.
Diyebilirsiniz, bize ne? Pek bize ne değil durum. Zira bize her söylediğini yaptıran bir Avrupa, Ankara’ya talimat veren ABD’den söz ediyoruz. Evet, Türkiye daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Uluslararası arenada ne yazık ki ikinci kümeye düşmüş durumda, orada oynuyor, birinci küme laflar ediyoruz. Hele hele Hıristiyan dünyası bu gidişle bizi El Kaide ile bir tutabilir. O zaman ne olacak merak ediyorum.
Merak ediyorum dedim ya aklıma geldi, hani şu Türkiye’ye yerleştirilecek füze kalkanı hikâyesi vardı ya, işte o konuda sanki bizimkiler egemen bir devletmiş havasındalar. Ben sizlerle iddiaya hazırım bu işi kabul edilmiş bilin. Füzeler yerleştirilecek. Şimdilik atılan nutukları seçim için yatırımdan sayın.
