Söz konusu kurumanın bu şekilde devam etmesi halinde, 2030- 2040 arasında yüzey alanının yüzde 70'inin kaybolacağının öngörüldüğünü vurgulayan Dr. Kesici, şu uyarılarda bulundu:
"Gölün doğal dengesi, ekosistemiyle birlikte mutlak suretle korunmalı. Havzadaki tarımsal veya yerleşim amaçlı tüm kıyı işgallerine son verilmeli. Gölü besleyen yer altı suları ve yüzey sularının akışlarına müdahale edilmemeli. Sondajlara son verilmeli ve kapatılmalıdır. Tarım ve hayvancılık modern uygulamalarla yapılmalıdır. Vahşi sulama yasaklanmalı ve damla- sulama sistemi zorunlu olmalıdır. Burdur Gölü'nü temsil eden dünyanın en önemli kuşlarından biri olan dikkuyruklar, artık göle gelmiyor. Bu kuşun da gelmemesi, bu gölün kan ağladığının en önemli göstergesidir. Çünkü aşırı su kaybı nedeniyle, kalan su neredeyse deniz suyundan fazla tuzluluk oranına ulaştı."
(Kaynak: AA)