"YAPTIĞINIZ ŞEREFSİZLİKTİR, ALÇAKLIKTIR DEDİM"
Kışladan giriş ve çıkışların esasları bellidir. Özel Kuvvetler, zırhlı birliklerin dışarı çıkmasına hangi akıl müsaade eder? 'Şapkalarınızı giyin, yemeklerinizi yiyin' diye emir verilebilir mi? Benim mizacımı biliyorlar. Anayasa, hukuk, mevzuat diyordum hep. Ne olduğumuzu anlamaları lazım. Kendilerine bir hayal kurmuşlar. Orada bana 'darbe başarılı ile devam ediyor' başımıza geçin dediler. Biz de küfürlü bir şekilde 'yaptığınız büyük şerefsizlik, alçaklıktır' dedim. 'Siz bir kere bataklığa battınız, bundan sonra erkeklik, mertlik gösterip, gidip savcıya, polise, inzibata kime teslim olacaksanız olun' dedim. Bunlar birkaç kez gidip geldiler.
"SİZİ FETULLAH GÜLEN'LE GÖRÜŞTÜREBİLİRİZ DEDİLER"
Ömer, Devrim, Mehmet Dişli, Akın Öztürk, Kubilay vardı. 'Bu bildiriyi bana okur musunuz' dediler. Elimin tersiyle ittirdim, almadım. Bu sefer kendileri okudular. Bildiride ekonomi konusunu okudular. 'Siz kimsiniz ne anlarsınız' diye bağırıp çağırdım. 'Başınız, kıçınız kim?' dedim. İsterseniz kanaat önderiyle Fetullah Gülen'le sizi görüştürebiliriz' dediler, reddettim. Sabaha karşı moralleri bozulduktan sonra beni Cumhurbaşkanımızla görüştürmek için uğraştılar, ulaşamadıklarını söylediler.