Turgay Beşyıldız / YENİÇAĞ
Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde 6. maçına çıkan 10 puanlı 2. sıradaki Türkiye A Milli Takımı, 5. maçına çıkan 10 puanlı averajla grup lideri olan Hırvatistan önünde bu gece Osijek’te istediğini alnının teriyle aldı.
Ay Yıldızlıların çiçeği burnundaki İtalyan teknik adamı Vincenzo Montella, kadrosundaki yoğun sakat oyuncularına rağmen, elindekilerin en iyisini sahaya sürdü.
Milli takım oyuna hiç tahmin etmediğim gibi iyi başladı. Rahattı, özgüveni yüksekti, topa daha çok sahip oldu. Daha fazla şut denedi. Hırvatistan gibi iyi bir takım önünde kontrol ilk yarıda genelde Ay Yıldızlılardaydı.
Sahaya yayılışlarını ve topa hakimiyetlerini görünce arkama yaslanarak seyrettim.
Opus Arena’da deplasmanda değil de, sanki kendi sahasındaydı milli takım. Zlatko Dalic’in korktuğu başına geldi; ‘’Derinlemesine atılan toplardan çekiniyorum’’ dedi. Defans arkasına Salih Özcan’ın attığı derinlemesine uzun pası, santraforda çok izlemediğimiz Barış Alper, akıllı bir vuruşla filelere gönderdiğinde, oyunun içte birlik bölümü tamamlanmıştı.
A Milli Takım hak ettiği golü bularak öne geçince, tribündeki bir grup taraftarını da hareketlendirdi.
Uğurcan’ın uzun paslı asistini bir anda önünde bularak, Fenerbahçe’nin kalecisi Livakovic’i müsait olduğu ilk anda avlayamamasını ise Kerem’e yakıştıramadım. Oyunun başlarında kaçan bu gol, çok şeyi daha erkenden değiştirebilirdi.
Milli takımın baskın ve rakibine oranla fazla oyunu domine etmesi, ilk yarıda soyunma odasına galip gitmesini sağladı.
*
Fenerbahçe’de her nedense forma bulamayan stoper Samet Akaydın da, İsmail Kartal’ın çok göremediğini Montella görerek, kendisine ilk 11’de forma verdi.
Merih’in cezalı, Cengiz, Mert, Arda Güler, Çağlar, Enes Ünal, Ozan ve Yusuf Sarı’nın sakatlıkları nedeniyle kadroda olmamaları, gördüm ki Türkiye’yi etkilemedi. Yani olan olmayanı pek aratmadı. Maça üstelik etkili başlayandı.
Golden sonra yine resmen rakip yarı alana yerleşerek ve hazırlık pasları yaparak, Hırvat defansında boşluk aramaya devam etti.
Ev sahibi Damalılar da ise Kramaric, I.Perisic, İvanusec ve Trabzonsporlu Orsic’in sakat olması, Hırvat ekibini ne kadar etkilemiş olabilir ki? Sanmam!
İkinci yarıya da hızlı başlayan Montella’nın ekibi oldu. Kerem, Barış Alper, Yunus Akgün ve İrfan Can’ın son vuruşlarda telaşla acele etmeleri, kaçan gol listelerine eklendi.
Bu yarıda tempo biraz daha yükseldi. Özellikle orta bölge iki takım tarafından da hep hızlı geçilmeye çalışıldı.
Karşılaşmanın 63. dakikasında ilk kez ilginç bir durumla karşılaştım. Hırvat teknik adam Daliç, takımının for hattındaki 3 oyuncusunu aynı anda dışarı alarak, 3 hücum oyuncusu; Vlasic, Majer ve Bruno Petkovıc’i oyuna soktu.
Bu dakikadan sonra da Hırvatistan, Türk Milli Takımı’nın üzerine çok ciddi gelmeye başladı.
*
Fenerbahçe’de oynatılmayan Samet Akaydın, bu gece iyi işler yaptı. Son 10 dakikaya girildiğinde; Majer’in kaleye giden bir topunu da gol çizgisinden çıkardı ve İsmail Kartal’a bir selam daha gönderdi.
Bu dakikalarda, sahasından doğru dürüst çıkamayan Ay Yıldızlı ekibin şans faktörü de uzun zamandır ilk kez yanındaydı. Yorgunluk artık oldukça görülmeye başlayınca, Hırvat ekibi kaçırdıkça, kaçırdı. Uğurcan da sahneye iyi çıktı. Ev sahibinin son vuruşları da berbat olunca razı olduğu beraberliği bulamadı. İyi ki de bulmadı.
Bu gece, tüm milli takım iyi mücadele etti. Hepsini bireysel olarak tek tek yazmayayım ama özellikle yıllar önce Trabzonspor’un kapısından dönen İsmail Yüksek’i bu gece tek geçtim.
Son dakikada İngiliz orta hakem Anthony Taylor’un, Türkiye aleyhine verdiği olmayan penaltı önce VAR’dan, sonra da kendisi kenarda monitörden seyredince, kararından geri döndü ve iptal oldu.
…Ve Ay Yıldızlı bizim çocuklar; yeni hocaları İtalyan Montella ile Osijek’de, hem de liderin bahçesinde, 3 puanlık altın işlemeli bir liderlik koltuğu buldu.
