Türkiye Devriminin Yol Haritası ve Avrasya Rotası
İki yüz yıllık tarihimizin bilinmezleri, bilinip de doğru yorumlanmazları, dönülmezleri, ibret alınası yenilgileri, yanılgıları, ezinçleri... En umulmadık dönemlerde tartışmasız utkuları, analarının ak sütü övünçleri, dünyaya ve kendine yeni coşku, yeni ivme ve yeni hayat veren devrimleri.
Sonra bugün... Emperyalist devletler ile bunların üstünde yer alan dev küresel sermaye şirketleri, dini-ticari-masonik örgütler ile işbirlikçi STK ve cemaatlerin yönettiği bir dünya. Eğitim, savunma ve ekonomisi artık milli olmayan; tam bağımsızlığı yiten, devletçilik, milliyetçilik, laiklik, halkçılık gibi, Cumhuriyetinin kolon ve kirişleri kesilip inceltilen, ipi dışarının elindeki Ilımlı İslamcıların, canıyla oynadığı bir Türkiye.
Yeni bitirdiğim 750 sayfalık bir kitap... Yazarı: Okan Gökay Emgengil, adı: “Türkiye Devriminin Yol Haritası ve Avrasya Rotası” , yayınevi: Asya-Şafak.
Benjamin Franklin “Kitaplar, benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir. Çünkü ikiyüzlülük etmeden bana görevimi hatırlatırlar” der. Bu kitabın işlevi ve misyonu da tam olarak bu işte. İçeriğine değin aşağıya yazacağım örnekleri okuyunca hak vereceksiniz bana.
Buyrun, işte onlar:
-1856 Islahat Fermanı ile yabancılara toprak satışı serbest bırakıldı. İngiliz Times Gazetesi “Önümüzde işlenmemiş ve zengin bir toprak bulunmaktadır, Batı sanayisi bu toprağa nüfuz etmeli ve ona sahip olmalıdır” diye yazdı.
-Mustafa Kemal’e göre Tanzimat, Avrupa istediği için gayrimüslim unsurları memnun etmek zaruretinden doğmuştur. Tanzimat devrinden sonra ecnebi sermayesi memlekette müstesna bir yere sahip olmuştur.
-Emperyalist sömürü Osmanlı ekonomisini nasıl teslim aldı? Önce dış borçlarla siyasi ve ekonomik olarak kendine bağladı, iflas eden maliyesini Düyun-u Umumiye ile kendi yönetim ve denetimine soktu. Yabancı şirketlere demiryolu ve madencilik imtiyazları verildi, doğal kaynaklar talan edildi, topraklar satıldı. Kapitalizmin yarattığı tekelci şirketler yüzünden milli burjuvazimiz olamadı. Ve Osmanlı yok oluşa sürüklendi. Tıpkı bugünkü gibi..
-Atatürk Cumhuriyet ilan edecek, Karabekir karşı; Atatürk devrim yapacak Rauf Bey karşı, “Devrim sözü sermayeyi ürkütüyor” diyor.
-1920-1930 arasında kurulan 201 adet Türk Anonim Şirketi’nden 66’sında yabancı sermaye yer aldı, Türk Burjuvazisi emperyalizmle ekonomik bağlarını kesmedi, bu da 1930’dan sonraki devletçi ekonomi uygulamasının ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Vehbi Koç bile İktisadi Devlet Teşekküllerinin önemini vurguluyor.
-Mustafa Kemal’in tarih anlayışı: 1- Türk tarihi, İslâm kimliği içindeki kaybolmuşluktan kurtarılmalı, 2- Tarih aynı zamanda Türkçe’nin de geçmişini araştırmayı içerecektir, 3- Ulusal anlayışlı bir tarih yaklaşımı esas alınacaktır.
-27 Mayıs Hareketi, DP diktasına karşı siyasal nedenlerle yapıldığı gibi, ABD-DP-MAH (o zamanki MİT) üçgeninden oluşan Gladyo ve uzantılarına karşı da yapıldı.
-Atlantik’ten esen rüzgârlar sonucu, 1961 Anayasasına 1924 Anayasasında bulunan 6 ok giremedi.
-Demokrasi havarisi ABD, 12 Eylül’de fetvasını Özal için verdi.
-Uluslararası işçi sınıfı diye bir olgu kalmamıştır. Artık Ulusal işçi sınıfı vardır.
-Türk-Rus-Çin-Latin Amerika devrimlerinin 5 temel esası ve niçin Avrasyacılık...