Türkiye Barolar Birliği'nin zaferi...
Sevgili okuyucum; ülkemizin Barolar Birliği hayranlık uyandıracak öyle güzel bir işler başarıyor ki, övünçle alkışlamamak elde değil!
Geçtiğimiz yıl Nisan ayında kurulan, Türk Dili Konuşan ve Akraba Ülkeler Avukat Örgütleri Birliği 'TÜRK-AV'ın, I. Olağan Genel Kurulu, Türkiye Barolar Birliği salonunda gerçekleştirildi. Bu toplantıyı özellikle takip ettim. Çünkü benim için önemli bir nedeni vardı. O neden şuydu: Üç yıl önce, can dostum sevgili Salim Taşçı ile Türkmenistan Büyükelçiliği'nin kuruluş gününe davetli olarak Swissotel'deki toplantıya gittik. Orada Avukat dostumuz sevgili Kürşat Karacabey'le karşılaştık. Sohbetimiz sürerken Kürşat: "Barolar Birliği olarak Türk coğrafyasındaki Avukatları birlik haline getirmeye çalışıyoruz" dedi. Ben bunun çok zor olacağını söyleyince, Kürşat "Her zoru aşacağız ve biz başaracağız" dedi. Kürşat öyle deyince artık ben sustum ve başka bir konuya geçtik...
Üç yıl sonra gerçekten, hem de en görkemli biçimde Türk dili konuşan ülkelerin Avukat örgütleri, Ankara'da Barolar Birliği salonunda buluştu! Ve ben bu toplantıyı heyecanla ve gururla takip ettim. Üç yıl önce "Biz başaracağız!" diyen, TBB Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜRK-AV Koordinatörü Avukat Sayın Kürşat Karacabey, Genel Kurul'un sunuş konuşmasını yaparken, mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Ve söz sırası 'usta'ya gelmişti... Üstün yetenekleriyle Türkiye'mizin yüz akı aydınımız olan Avukat Prof. Dr. Sayın Metin Feyzioğlu ve arkadaşları gerçekten zoru başardılar! Feyzioğlu'nun konuk Avukatlara yönelik şu sözü çok anlamlıydı: "Bu coğrafyadaki avukatlar artık yalnız değil, birliğimiz eskisinden daha güçlü olacak" dedi... Feyzioğlu "Uluslararası hukuki uyuşmazlıklar konusunda TÜRK-AV bünyesinde bir tahkim merkezi kurulacağının müjdesini" de verdi.
TÜRK-AV'ın Genel Kurul'una Kazakistan, Moğolistan, Arnavutluk, Gürcistan, Kırgızistan, Bosna Hersek, Tacikistan, Moldova, Kosova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Baro birliklerinin başkanları ve temsilcilerinin yanı sıra; Aksaray, Kırklareli, Tekirdağ, İzmir, Samsun, Yozgat, Manisa, Sakarya Baro Başkanları ve İstanbul, Ankara Barolarının delegeleri de katıldı.
Ama toplantının bir başka güzelliği ise, Şef Serdar Yasun yönetimindeki Türkiye Barolar Birliği'nin Türk Halk Müziği Topluluğu'nun varlığı idi. Topluluğun sunduğu türküler harikanın da ötesindeydi... Sevgili okuyucum; 20 yıl TRT'de ve özellikle Ankara Radyosu'nda "Program Denetçisi" olarak çalıştım. Barolar Birliği'nin bu görkemli müzik topluluğu beni çok etkiledi. 18 kadın ve erkek sanatçımıza ve 13 kişilik orkestraya saygılarımı sunuyor; Sayın Metin Feyzioğlu'nu tekrar gönülden kutluyorum.
Ve Galip Erdem adlı bir bilge...
Ankara Türkocağı'nın değerli Başkanı Sayın Türkân Hacaloğlu Hanımefendi, Galip Erdem ağabeyimiz için bir toplantı düzenledi. Toplantının konuşmacıları Prof. Dr. Sayın İskender Öksüz, Millî Düşünce Merkezi Başkanı Sayın Sadi Somuncuoğlu ve Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun idi. Konuşmacıların her biri rahmetli değerimiz Galip ağabeyimizin gerçekten eşsiz olan özelliklerini anlattılar. Salon tıka-basa doluydu. Böyle bir değerimizi hatırlattığı için Başkanımız Türkân Hacaloğlu Hanımefendi'ye saygılarımı sunuyorum.
Ve Yesevî...
Sevgi Dergisi Yesevî'nin Mart sayısı da yine dopdolu... Erdoğan Aslıyüce'nin "Türk'ün ve Dilinin çilesi-Kırıkkale'ye Şehir Müzesi Kurulmalı, Dr. Yusuf Gedikli'nin "2017'de Kıbrıs Görüşmeleri ve Tarihte Bugün Akçabat", Oğuz Çetinoğlu'nun "21 Mart/Nevruz ve Âşık Veysel", Süheyl Başaran'ın "Boğaziçi", Prof. Dr. Hilmi Özden'nin "Dîvan-ı Hikmet ve Dervişleri", Ord. Prof. Dr. Z.V.Togan'ın "İslâm Şarkı ile Garp Arasında", Mehmet Sayan'ın "Camiden Alınan Dört Odun", Mehmet Şadi Polat'ın "Zembil", Börteçine Karabay'ın "Kerbela'da Hz. Hüseyin Olmak", Muhsin Koç'un "Aydınlar nerede?", Seyhan Çağlar Emen'in "Öğretmenin Kanıyla Ödenen Borç", Prof. Dr. Musa Yıldız'ın "Ahmet Yesevî Üniversitesi Faaliyetleri", Burhan Akgün'ün "İlim, Fen ve Din", Nazan Sezgin'in "Kâğıdın Hikâyesi" yazıları okunmalı.
Esen kalın efendim.