Türkiye bağımsız mı!

İngiltere’ye önemli hizmetler yapmış, “adanmış kişilere” takılan biri 4 köşeli kare şeklinde ve ikincisi haç şeklinde olan “Knight Grand Cross of the Order of the Bath” (Ruhani Safiyet Derecesinin Şövalye Büyük Haç Nişanı) taşıyan bir Cumhurbaşkanı tarafından yönetilen Türkiye bağımsız mı?
2004 yılında ’Amerikan Yahudi Kongresi’ (AJC) tarafından “cesaret ödülü” ve ABD’deki Musevi lobisinin etkin kuruluşlarından “Anti Defamation League” (ADL) tarafından 2. Dünya Savaşı’nda Türk diplomatların Musevilerin hayatını kurtarmasından dolayı “İlgi Göstermeye Cesaret Etmek Ödülü” ile taltif edilen Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yönetilen Türkiye bağımsız mı?
Amerika’nın Orta Doğuyu kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmek için oluşturduğu ve Türkiye’nin bir kısmının parçalanmasını da öngören “Büyük Orta Doğu Projesi” Eş-başkanı olan bir Başbakan tarafından yönetilen Türkiye bağımsız mı?
Yabancı istihbarat elemanlarının yardımıyla hazırlanan düzmece belgeler ile adaleti yönlendirilen Türkiye bağımsız mı? Yabancı istihbarat elemanlarının hazırladığı belgelerle Genel Kurmay Başkanını tehdit eden bir Başbakan tarafından yönetilen Türkiye bağımsız mı?
Irak’ta Amerikalıların Türk askerinin başına çuval geçirmesine karşı çıkmayan ve nota verilmesini uygun bulmayan yöneticilerin olduğu Türkiye bağımsız mı?
Yabancılara mülk edinme hakkı tanıyan gece yarısı baskınıyla yasalaşan kanunu kabul eden, tarım alanlarının ve orman varlıklarının bile yabancılara satılmasına imkan tanıyan Türkiye bağımsız mı?
Maden yatakları ve su havzaları yabancı şirketlere satılan Türkiye bağımsız mı? Stratejik kurumlarının çoğunun yabancılara satıldığı Türkiye bağımsız mı?
Mustafa Acer

+++

Günaydın
Ali Bayramoğlu

İçişleri bakanı beyanat verince mi aklına hukuk ve de hukukun vicdanı geldi? BDP’li vekiller polis tokatlarken, doktor döverken, her gün bu milletin meclisinden millete hakaret ederken aklına gelmeyen hukuk şimdi mi aklına geldi? Hukuk ve vicdan sadece BDP, KCK ve PKK’lılar için mi var?
Yaşar Kitapçı

+++

Başbakan 19 Mayıs törenlerinde artık tanklar, toplar yürümüyor diye övünüyor.
Sanki geçit törenini yapan düşman ordusu...
Levent Bulut

+++

Genel af yetmez PKK’lılara Emniyet teşkilatında iş imkanı da sağlanmalı!
“Barış ortamı tesis edilirse bu atmosferde genel af da gündeme gelebilir. Örgüt üst yönetiminden 250- 300 kişi üçüncü ülkelere gidebilir. Diğerleri demokratik ortama katılarak siyasal alanda faaliyet gösterebilir” demiş. Kim demiş; AKP Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ demiş.
...
AKP Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ eksik bile söylemiş. Bir iki öneri de ben ögetireyim. Dağdan inip gelen gençlerin (baksanıza vekil bile terörist diyememiş!) sosyal güvenceleri olmalı. Dağ imkanlarında yaşamanın verdiği zorluklar neticesi hasta ve sakat kalanların her türlü sağlık giderleri devlet tarafından karşılanmalı, yeniden silaha sarılmalarını engellemek için tez zamanda iş ve aş verilmeli, silaha olan yatkınlıkları göz önüne alındığında TSK veya Polis Teşkilatında görevlendirilmeleri sağlanmalı!!!
Sahi, birkaç yıldır orduda her kademede görev yapmış şerefli askerlerimiz terörist suçlamasıyla hapishane ve mahkeme arasında mekik dokuyorlar değil mi? Acaba bu af onların yargılandığı Balyoz, Ergenekon, 28 Şubat süreci gibi davaları da kapsayabilir mi? Yoksa devlete karşı tek bir mermi atmadıkları için kapsam dışı mı kalırlar???
Dr. S. Dündar Taşdemir

+++

Devletin bütün yükünü çeken memura ve bütün ömrünü bu ülkeye hizmet için harcamış emekliye yüzde 3 buçuk zam. Neymiş efendim, daha fazla zam devlet bütçesine yük oluyormuş. Memur da sokağa çıkınca üç buçuk atıyorlar.
Sefer Çetinkaya

+++

Bilal Çetin’i ben de dinledim. Bu daha ilk tecrübeymiş dedi. Dedi ama kötü alışkanlıklar da ilklerle başlar. Bir kere sigara kullan, içki kullan, uyuşturucu kullan. Kendisine bunu hatırlatmak gerekir. “Yetmez Ama Evet”çilere Demokrat Yargu Başkanlığını yapmış Orhan Gazi Ertekin’in “Eşekli Demokrasi” kitabını salık veririm.
M. Metehan Oğuz

+++

Doğru siyaset, iktidarı doğru yaptığında takdir etmek, dış siyasetinde gereğinde yanında birlik olmak, yanlış yaptığında da ortaya alternatif çözümü üretmektir. Bizde bu var mıdır? Maalesef yoktur. Sarıgül gibileri de bunu çok iyi tespit ettikleri için kendi iktidarına oynuyorlar, takdir etmek lazım. İbrete liyakat olsa bizde, bugüne dek hiç bu rezalet tekerrür mü ederdi ?
Dursun Karatmanlı

+++

Yarın da
“ekselansları” mı
diyeceksiniz

Haberden öğrendik: Yargıtay, Abdullah Öcalan’a ‘Sayın’ denmesinin suç olmayacağına oy birliğiyle karar vermiş. Gerekçesini, Anayasa’nın 26’ncı maddesi ile İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’ncu maddesi olarak göstermiş.
İyi de... 2006 yılından bu yana 949 kişi Abdullah Öcalan’a “Sayın” dedikleri için suçlu görülüp cezalandırılırken Yargıtay üyeleri neden sessiz kalmışlar? Anayasa’nın 26’ncı maddesi ile İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’ncu maddesini gösteren mevzuat kitapçıkları kitaplıklarında bulunmuyor muymuş? Adalet mekanizması, Öcalan’a ‘sayın’ sıfatı verilmesinin ‘suçlu övmek’ anlamında olamayacağının kararını vermek için tam altı yıl beklemez. Eğer böyle bir şey olmuşsa, anlayamadığımız ‘devlet sırrı’ olgusu mutlaka işin içine girmiştir. Yarın, Öcalan’ın, ‘Sayın Öcalan’ olarak anılmasına devam edilecektir belki.
Gidişatta bir tuhaflık var: Tahminim o ki, hiç kimse, Abdullah Öcalan’ın Güneydoğu’da bir yerin başkanı olmayacağının garantisini veremeyecektir.
Onun için ne denecek o zaman?
“Ekselansları” mı?..
İbrahim Faik Bayav

+++

Atatürk’süz bayram
kutlaması

AKP Yalova İl Başkanı Mustafa Pehlivan’ın 19 Mayıs mesajını okuyun bakalım neyin eksik olduğunu bulabilecek misiniz:
“Türk milletinin kendi kaderinde ve ülke yönetiminde söz sahibi olmasının miladı olan 19 Mayıs, esaret zincirini kırmak adına attığı büyük adımın adıdır. 19 Mayıs, Anadolu’da esir olmak istemeyen milletimiz için adaletin başladığı tarih olması bakımından da önemli bir gündür.
Tarih boyunca esareti değil özgürlüğü benimsemiş olan milletimizin geldiği noktanın başlangıcı, gençlerimizin nice zaferlerde imzası olduğu tarihtir. Bu zamana, bize kanları ile köprü kurmuş olan ecdadımızın mücadelelerini ve haklarını yerde bırakmamak için daha çok çalışmamız gerektiğini hatırlatan önemli gündür.
Büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un
dediği gibi;
Atîyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.
Bu uğurda büyük mücadele veren ecdadımızı saygıyla anar, aziz milletimizin ve gençlerimizin bayramını en kalbi duygularımla kutlarım.”
Yakup Akkaya / Yalova Haber

+++

Vatan savunması ertelenemez
Kararlılıktan yoksun, devrimci atılımları ve görevleri öteleyen, vatan savunmasını erteleyen kişiler Atatürkçü iseler, ben bu anlayışa karşı çıktığım için galiba o sınıfın içinde yokum.
“Ben Erzurum’dan İzmir’e sağ elimde tabancam, sol elimde dar ağacı ile gittim.” Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye’de milli olmayan güçler, Kemalist Düşünce’ye, ülkenin ve milletin istiklâline, vatanın bölünmez bütünlüğüne, bağımsızlığına kast etmişlerdir. Bu nedenle;
“Geçme nadan köprüsünden
Ko aparsın sel seni..
Sinme tilki duldasına,
Bırak yesin arslan seni.”
Figen Özen / dunya48.com

Yazarın Diğer Yazıları