Türk Milleti için borcunu ödeme vakti
“Kürtlerin devletten ayrılarak İngilizler himayesinde bağımsız Kürdistan kurmaları teorisini tasvip etmem. Çünkü bu teori, ...Ermenistan lehine İngilizler tarafından tertip edilmiş bir plandır.”
(16 Haziran 1919)
* * *
“Ermenilere hiçbir kötü kastımız yoktur. Bilakis onların her türlü tabiiyet haklarına tamamen riayetkârız. Bunun aksi olan yayınlar, düzmeceden ve İngiliz aldatmacasından ibarettir. Ermeni facialarının hâlâ mevcut eserlerinin gösterilmesi uygun olur.” (21 Eylül 1919)
* * *
“Maraş’ta, Fransızlar, Ermeniler, Müslümanları katliam etmektedirler. İnsanlık âleminden bu katliama nihayet verilmesini...” (25 Ocak 1920)
* * *
“Maraş’ta, Fransız ve Ermeniler tarafından Müslümanların katliamı, insanlığı dehşete düşürecek şekilde devam ediyor.” (29 Ocak 1920)
H H H
“On yedi günden beri Maraş’ta cereyan eden feci ve kanlı vakalara nihayet verilmesi hakkında, medeniyet ve insanlık âleminin duyup öğrenmesi için yükseltilen feryat ve acının yankılanacak bir yer bulmadığı, hâlâ bu vahşetin devamıyla sabit oluyor.” (8 Şubat 1920)
H H H
“Hiçbir yerde Ermeni kıtali (kırımı) yapılmakta değildir... Milletimiz sebepsiz hiçbir yerde hiçbir yabancı unsura mütecaviz değildir.” (22 Şubat 1920)
H H H
“Milyonlarca Türk’ü binlerce Ermeni’nin hakimiyetine terk etmeye kalkışan Wilson projesi sadece gülünçtür.” (26 Şubat 1920)
* * *
“Bir uydurma Ermeni kırımı meselesi ve tüm dünyayı aldatmak için yaratılan bu kin ve hırs ürünü propagandaların niteliği hakkında, uygarlık ve insanlık dünyası, bir kere daha aydınlatılmalı ve bu suretle haksızlığa uğramış Türk ulusunun iğrenç ve alçakça bir suçlamadan arındırılması...” (7 Mart 1920)
* * *
“13 Mart tarihli Temsp gazetesinde Lord Curzon, Avam Kamarası’nda irad ettiği nutukta Ermenilere dair demiştir ki “Bana öyle geliyor ki siz Ermenileri sekiz yaşında pek temiz ve masum bir kız gibi zannediyorsunuz. Bunda pek yanılıyorsunuz. Zira Ermeniler bilhassa son harekâtı vahşiyaneleri ile ne derecelere kadar hunhar bir millet olduklarını bizzat kendileri ispat eylemişlerdir.” (27 Mart 1920)
* * *
“Esirlerin hastalık sebebiyle bile olsun elimizde ölmeleri, dini ve milli ahlakımıza uygun düşmedikten başka vatani çıkarlarımızı da gerçek biçimde yaralar.” (13 Nisan 1920)
* * *
“Adana, Maraş, Antep ve Urfa gibi en eski İslam memleketleri, Fransız zabitlerinin
idaresinde Ermeni kin ve öfkesine, Ermeni ruhunun yırtıcı kabalık ve düşmanlığına, yenecek, parçalanacak bir av gibi terk edildi.” (9 Mayıs 1920)
* * *
“Üç sancaktaki Türk halkı Ermeniler tarafından devamlı olarak katliam edilmektedir. Ermenilerin böyle hareket ettiklerini Avrupalılar da kabul etmektedirler.” (13 Haziran 1920)
* * *
“Ermenistan, Doğu’da büyük bir inkılap gayesi için çalışan mazlum milletler arasında, ...bozguncu bir unsur vazifesi yapıyordu. Doğu milletlerinin temasına engel oluyordu. Doğu’da İngiliz emperyalistleri için bir dayanak noktası hizmeti görüyordu.
Ermenistan, doğu ihtilal makinesinin iyi işlemesine mani olmak için, bu ihtilalden etkilenecek olanlar tarafından makinenin çarkları arasına sıkıştırılmış ecnebi bir cisimden başka bir şey değildir.” (13 Kasım 1920)
* * *
“Türkler tarafından Ermeniler aleyhinde katliam iddiaları, uydurulmuş rivayetler ve birtakım yalan ve iftiralardan ibarettir.” (17 Ocak 1921)
* * *
“Ermeni sorunu, Ermeni milletinin gerçek olmayan isteklerinden çok, dünya kapitalistlerinin ekonomik yararlarına göre çözülmek istenen sorun(dur).” (1 Mart 1922)
* * *
İmza:
Mustafa Kemal Atatürk
Kimi Yıldırım Orduları Grup Komutanı, kimi Dokuzuncu Ordu Kıtaları Müfettişi, kimi Üçüncü Ordu Müfettişi, kimi Heyeti Temsiliye adına, kimi TBMM Reisi olarak, kimi Başkumandan, kimi Cumhurbaşkanı olarak yaptığı yazışmalar, konuşmalardan alıntı. Özellikle bir tanesi var ki “izindeyiz”diyen herkese bir sorumluluk yüklüyor bence:
“Mübarek vatan ve milleti, parçalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni emellerine kurban etmemek için açılan milli mücahede uğrunda, milletle beraber nihayete kadar çalışmaya mukaddesatım adına söz vermiş olduğum için, pek aşığı bulunduğum yüce askerlik mesleğine bugün veda ve istifa ettim.” (8 Temmuz 1919)
Milleti adına yaptığı bu fedakarlıktan sonra, bugünlerde çok tartışılan/tartışılacak “Ermeni Meselesi”de, Selina Doğan, Etyen Mahçupyan, sağdan, soldan, Türk-Ermeni hiç fark etmez, nihayetinde bu ülkeyi soykırımcılıkla, cellatlıkla suçlayanlar yerine, Erzurum Kongresi Beyannamesi’ni, Sivas Kongresi Açılış Konuşması’nı, General Harbord’a verilen muhtırayı, TBMM konuşmalarını, Rus misyonuyla görüşme tutanaklarını, yabancı gazetelere demeçlerini “referans” kabul etmek, başta kurduğu parti, sonra kurduğu devletin vatandaşları ve esir ettirmediği milletin mensuplarının görevi/Atatürk’e ödemekle sorumlu olduğu borcu olmalı!
Kırmızı alarm
AKP seçim müziğinde ilan etti:
- Bize her yer Türkiye!
Referansları da Gazze, Somali, Bosna, Kafkasya, Kerkük... Kimi Amerikan sömürgesi olmuş, kimi paramparça, kiminde taş taş üstünde kalmamış, kimi barut tütüyor hâlâ...
Lafın kısası;
Koru kendini Pekin, Moskova, Paris, Roma, Madrid, Rio, Londra;
Taş düşebilir, maden çökebilir, bebekler açlıktan değilse soğuktan ölebilir, ordunuza “kumpas” kurulabilir, “vatan”ınız itina ile geri çekilmek suretiyle terör örgütlerine bırakılabilir; her şey dahil bu korku senaryosu gibi vaade!