Türk mallarını yasaklayan Suudi Arabistan'dan bir hamle daha. Dünya gazetesi yazarı Kerim Ülker yazdı

Türk mallarını yasaklayan Suudi Arabistan'dan bir hamle daha. Dünya gazetesi yazarı Kerim Ülker yazdı

Dünya gazetesi yazarı Kerim Ülker, Suudi Arabistan’ın Türk mallarının ülkeye girişini yasaklaması kararının ardından şimdi de Türkiye’ye para transfer edenleri yakın takibe aldığını yazdı. Ülker, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı ile istihbaratın ülkeden para çıkışlarını takibe aldığını söyledi.

Dünya Gazetesi yazarı Kerim Türk mallarına ambargo kararı alan Suudi Arabistan’ın yeni hamlesini yazdı. Ülker, Suudi Arabistan’ın kendi vatandaşlarına baskıyı artırdığını ve 100 bin dolar ve üstü para transferine izin verilmediğini belirtti.  Ülker ayrıca, Son dönemde Türkiye’de ev sahibi olmanın Suudi Arabistan’da fişleme aracı haline geldiğini sözlerine ekledi.

Kerim Ülker’in “Suudiler, Türkiye'ye para transfer edenleri takipte!” başlıklı yazısı şöyle:

Bildiğiniz üzere Suudi Arabistan, son aylarda Suudi Arabistan’daki şirketlere “Türkiye’den mal almayın” çağrısı yapmış, hatta bazı “Made in Turkey” damgalı ürünleri ülkeye sokmayacağını bildirmişti. Kendi vatandaşlarına baskıyı artıran Riyad yönetimi, para çıkışını da yakın takibe aldı.

Bölge ülkelerinde yıllardır faaliyet gösteren ve o ülkelerin ünlü işadamlarıyla çalışan bir avukat ile görüştüm. Daha önce de bölgeyle ilgili birçok konuda beni bilgilendiren avukat, “Belirli bir miktarın üzerinde para transferine izin verilmiyor” dedi.

HEM İÇ HEM GENEL İSTİHBARAT TAKİP EDİYOR

Edindiğim bilgilere göre Suudi Dışişleri Bakanlığı ile Suudi Arabistan Genel İstihbarat Müdürlüğü (Riaset'ül-İstihbarat'il-Amme) ile İç İstihbarat (Mabahith) adlı iki kuruluş, para çıkışlarını yakın takibe almış. Eğer bir Suudi vatandaşı, Türkiye’ye 100 bin dolar ve üstü para transferi yapacaksa buna izin verilmiyor. Suudi işadamları ise bu sorunu şimdilerde özellikle Londra olmak üzere Avrupa şehirleri üzerinden çözmeye başlamış.

Türkiye’de Suudi Arabistan kökenli banka olmasına rağmen izin verilmemesi ise bir başka ilginç olan taraf.

Görüştüğüm avukat, “Bu sıkı politika şimdilerde Birleşik Arap Emirliği tarafından da başlatılmış durumda. Bazı müşterilerim Türkiye’de döviz kurundan ötürü fırsat doğduğunu, bu yüzden yatırım yapmak istediklerini dile getiriyor. Ancak orada da para transferine takılanlar oldu. Suudi rejimi kadar katı olmasa da bir karşıtlık söz konusu” diyor.

TÜRKİYE’DEKİ YATIRIMLARA MAHALLE BASKISI BAŞLADI

Edindiğim bir başka bilgi ise Suudi Arabistan’da “mahalle baskısı” oluştuğu yönünde. Türkiye’de 2015 yılında Suudi Arabistan vatandaşları 2 bin 704 gayrimenkul satın almıştı. Bu rakam 2017’de 3 bin 345’e kadar yükselmiş ancak 2018’de 2 bin 718’e düşmüştü. Bu rakamın daha da düşeceği tahmin ediliyor. 2015-2019 arasında Suudiler toplam 10 bin 653 gayrimenkul aldı. Bu rakamın içinde Suudi elitleri oldukça yüksek. Suudi Arabistan’da Türkiye’deki varlık sahibi olmak geçmişte bir ayrıcalık iken şimdilerde bir fişleme aracı olmuş durumda. Görüştüğüm avukata göre aralarında kraliyet ailesi üyeleri, bakan yardımcısı, müsteşar, kamu kurumu yöneticilerine ‘Türkiye’deki villayı ne yaptın?' diye sorular sorulmaya başlanmış. Birçoğu yerini korumak ve bunu ispatlamak için sahip olduğu gayrimenkulleri satmaya başladı. Üst sınıf kolaylıkla satıyor. Ancak orta ve alt sınıf örneğin 100 bin dolara aldığı evde zarar etmemek için şimdilik elinde tutuyor. O zaman 100 bin dolar, 250-300 bin lira ödemiş, şimdi 800 bine yaklaşmış. Dolar olarak satamıyor” diye anlatıyor.