Teslim alınamayan irade ve mayın
Sıkılan kurşunun hedefi ıskalamasını ve amaçlanmayan sonuçlar doğurmasını anlatmak için “Kurşun adres sormaz” derler. Mayın ise kurşundan çok daha kalleştir, onun için adres bile söz konusu değildir. Kör şiddetin aracıdır. Toprağın üstünde değil, altındadır. Döşendiği yoldan ya da mekândan kim geçerse onu paramparça eder, havaya uçurur, terörist söylemle demokratikleştirir.
Batman’ın Hasankeyf karayoluna PKK’nın döşediği mayın aynen böyle yapmıştır. Üzerine basan tekerleğin hangi araca ait olduğunu sormamış ve infilak etmiştir. İçindeki dört yurttaş ile birlikte araç paramparça olmuştur. Batman Barosu eski başkanı ve kapatılan HEP adlı partinin Batman eski il başkanı olan Salih Özdemir ve İHD Batman eski şube Başkanı Sadi Özdemir’in de içinde bulunduğu araçta dört kişi hayatını kaybetmiştir. Cenaze töreninde mayını döşeyen PKK’nın savunucusu ve siyasi uzantısı olduğunu her fırsatta dile getiren BDP’nin Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak “Ailemizin acısını paylaşıyor ve bu bizim de acımız diyor ve son olsun istiyoruz” der.
İradesini teslim etmedi!
PKK’lıların döşediği mayınlı saldırı sonucu parçalanarak ölen HEP’in Batman eski il başkanı olan Salih Özdemir’in cenaze töreninde kardeşi Sabri Özdemir de şu konuşmayı yapar: “Sayın eş başkanın yaptığı açıklama kendi iradesini, kendi fikirlerini ortaya koymaktadır. Salih ağabeyim hiçbir zaman silahı tasvip etmedi. Salih ağabeyim barışı istediği için iradesini istediler partinin içinde kalması için. Salih ağabeyim iradesini hiç kimseye teslim etmedi. ‘Ben irademi sizin gibi insanlara teslim etmem’ dedi. Ben iradem için 30 sene mücadele vermişim, Demokratik bir ülkede yaşayabilmek için. Ben irademi sizlere teslim ettiğim zaman boş bir insan olurum. İradesini teslim etmeyip siyasetten geri çekildi. Ve köyüne yerleşmişti. Ona olan hediye, 30 senelik demokrasi mücadelesinin hediyesi bir mayın olmuştur. Allah bırakmasın. Biz biliyoruz ne olduğunu tüm PKK, tüm partililer bu köyün Salih Özdemir’e ait olduğunu biliyordu”. Sabri Özdemir’in sözlerinin içinde çözüm için dikkate alınması gereken ciddi mesajlar var.
Güneydoğu’da yaşayanlar PKK’nın rehinesidir!
Kardeşini PKK mayınına kurban veren kardeş Sabri Özdemir’in bu sözleri ciddi mesajlar içeriyor. Bu mesajların başında da Güneydoğunun PKK’nın kuralsız şiddetinin rehinesi haline geldiği tespitidir. “Barış istediği için iradesini istediler” söylemi bunu anlatıyor. PKK örgütü, insanlardan PKK’lı olup olmadığına bile bakmaksızın kayıtsız/şartsız iradesini istemektedir. Robot gibi PKK’nın her istediğini yapmayan “İrademi sizin gibi insanlara teslim ettiğim zaman, ben boş bir insan olurum” diyenler acımasızca infaz edilmekte ve ortadan kaldırılmaktadır. İşte bölgedeki manzara budur. Bu manzara Güneydoğu’daki sorunun ne olduğunu da ortaya koyar niteliktedir.
Güneydoğu’da iradesi olmayan STK’lar
“Eller tetikten çekilsin”, “Akan kana dursun”, “Analar ağlamasın”, “şiddet bitsin” türünden açıklamalar yapmak üzere zaman zaman bir araya gelen STK’lar tarafından sonuç alması mümkün olmayan açıklamalar yapılıyor. Diyarbakır’da 20 ilden toplam 649 STK bir araya geldi, ama kan döken teröristlere “silahı bırak/kan dökme, yeter” diyemedi. Şunu demek zorunda kaldılar: “TSK ile terör örgütü karşılıklı silah bırak”sın. Şiddeti PKK yaratıyor. Mayını o döşüyor. İnsanları o öldürüyor. Terörü o yaratıyor. Güvenlik güçleri ise halkın güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Hukuk düzenini korumaya çalışıyor. PKK’nın eylemlerini engellemek amacıyla da operasyon yapıyor. Çok açıktır ki PKK silahı bırakıp, şiddetten vazgeçmiş olsa, bölgede ne dökülen kan ne de gözyaşı olur. Ancak insanlar PKK’ya “silah bırak, insan öldürmekten vaz geç” demiyor, daha doğrusu diyemiyor. Çünkü şiddet ve kan ile beslenen eli kanlı ve silahlı PKK örgütü bunu söyleyenleri yok ediyor. Can korkusu içinde olan insanların özgür iradeleri olmaz. Japon atasözünde belirtildiği gibi “Güneşe tapılan yerde ısı kanunları önemini yitirir”. Bu gerçek, işe nereden başlamak gerektiğini de söylemektedir.