''Terörist''lerin ''kaçma şüphesi'' yok galiba…
Önceki güne, oldukça ilginç bir operasyonla başladı Türkiye.
Emniyet ekipleri, "PKK''lı terörist" olduğu iddia edilen bir sosyal hizmet görevlisini, görev yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler binasına girişinden sadece 5 dakika sonra enseledi!
*
Söz konusu kişinin "PKK''lı bir terörist" olduğu istihbaratı ellerine ulaşır ulaşmaz, hiç zaman kaybetmeden, ivedilikle harekete geçmiş olmalılar; ki, bir kişinin bile saçının teline zarar veremesin!
Yoksa, İBB''nin kapısında teşrifini bekleyip de, bir "terörist"in, oraya gelene kadar sokaklarda, halkın arasında elini kolunu sallaya sallaya dolaşmasına, tehdit potansiyelini bile bile metroya, otobüse, dolmuşa binmesine filan göz yumuş olamazlar!
*
Söz konusu şahsın, PKK kılığı içinde, eline uzun namlulu silahlarla çekilmiş fotoğrafları ekranlarda dönüp dururken, ilk anda böyle düşünüyor insan haliyle.
Ve fakat…
Yummuşlar iyi mi!
*
Benim iddiam değil, İBB''yi Kandil''le bir tutar dille yapılmış haberlere göre, ta 2016 yılında, Şırnak''ta yapılan bir baskın sırasında ulaşılmış bu şahsın PKK''lılığını delillendiren fotoğraflara.
Yani tam 6 yıl önce!
İBB''yi yönetenler bunu bilmek durumunda değiller. Devletin ilgili kurumları kendilerini ve dahi kamuoyunu bilgilendirmediği, yahut bununla ilgili resmi bir kayıt oluşturmadığı müddetçe bilemezler. Ancak bu haberler doğruysa, emniyet güçlerimiz, PKK/KCK üyelerinden elde edilen dokümanlar arasında, söz konusu şahsın elinde uzun namlululu silahlarla çekili fotoğrafları bulunduğundan bu yana, yani 6 yıldır vakıflarmış, bu şahsın terör örgütüyle bağlantısına.
Peki ne yapmışlar?
Yakalamışlar mı?
Yakalaya çalışmışlar mı?
Buna çalışıp da yakalayamamışlar mı?
*
Bu "teörist" ifşa olduğu tarihten sonra;
Tam 2 yıl boyunca, İstanbul''da bir özel yaşlı bakım evinde çalışmış.
Öyle gizli saklı da değil ha; kayıtlı, yeri yurdu belli olarak.
Kimse dokunmamış.
AK Partili Sultanbeyli Belediyesi ile de çalışan Mülteciler Derneği''nde görev almış.
Kimse dokunmamış.
Dön geri…
Sakarya''da, üniversite öğrencisi olduğu yıllarda, PKK''nın gençlik yapılanması YDG-H bünyesinde faaliyet gösterdiği yazılıyor; üniversiteyi bitirdikten sonra Bakanlığa bağlı bir çocuk evinde staj yapmış; kimse "Nasıl olur" sorgulamamış!
*
18 Nisan 2022 günü, ameliyat olmak üzere, Haydarpaşa Numune Hastanesi''ne yatmış mesela. "Aranıyor" olsa, şıp diye düşmesi lazımdı değil mi sisteme; hemen bir ekip gönderilmesi, taburcu olana kadar kapısında nöbet tutulması gerekirdi…
Sonra hoooop; hastaneden emniyete.
E, öyle de olmamış!
"Terörist", kendi adıyla, devletin hastanesinde, resmi kayıtlı olarak tedavi görürken, emniyet, 19 Nisan 2022 günü İBB''ye gelmiş kendisini "almaya"!
Teröristi alamamış ama bütün bu bilgileri almış, neden nerede olduğunu öğrenmiş.
Öğrenmiş de ne yapmış?
"Terörist" ya; polis tarafından arandığını duyunca kaçmaya kalkar diye herhangi bir önlem almış mı mesela yattığı hastanede?
Hayır.
Hastane çıkışı gözaltına almış mı?
Hayır.
Evini çembere almayı, izlemeyi geçtim; izinde olduğu 7 gün boyunca, bir kere olsun evine gitmiş mi polis bu teröristin?
Hayır.
*
Gazetecinin oluşturduğu, yazarın oluşturduğu, akademisyenin oluşturduğu, üniversite öğrencisinin oluşturduğu, askerin oluşturduğu, doktorun oluşturduğu, rektörün oluşturduğu "kaçma şüphesi"ni, "terörist" oluşturmuyor demek ki yurdum emniyetinde!
6 yıl istediği yere gidip geldikten ve polisin işyerinde aramasından sonra da 7 gün boyunca "izin" yapmasından sonra, yeniden göreve başladığında, kurum kapısından içeri giriş yaptığı anda lüzum görmüş polis "terörist"i almaya!
Sanırsın atfedilen suç "PKK''lı terörist" olmak değil de, "İBB''de çalışmak"; "suçüstü(!)" için ille de kurum çatısı altında olacak!
*
Ha bu arada, İBB''nin dün yaptığı açıklamaya göre, öyle teknik olarak "dağ kadrosu"ndan "İBB kadrosu"na transfer de yok ortada; söz konusu "terörist" İBB kadrosunda da değil, İBB''nin yahut iştiraklarının maaş verdiği bir çalışanı da değil zira!
İBB''nin, ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ve Almanya Ulusal İşbirliği Teşkilatı (GIZ) ile yürütüldüğü proje kapsamında, bu kuruluşların kontenjanından geçici görevle gelmiş İBB''ye…
Ama bu bilgi, devletin ilgili kurumlarının "PKK terör örgütüyle bağlantısını" bildikleri birinin 6 yıl boyunca, aramızda dolaşmasını, tertemiz bir sicille istediği yere girip çıkmasını, hatta kamu kurumlarına sızmasını sadece "izlemiş" olması yanında, teferruat sadece!
*
Ayrıca…
Bir kişi ya teröristtir, ya değildir…
AK Partili belediyelerle proje yürüten kuruluşlarda çalışırken "toplum gönüllüsü", CHP''li belediyelerle proje yürüten kuruluşlarda çalışırken "PKK üyesi" olunabilir mi!