İstiklal Caddesi’nin en işlek günü ve saatinde kamuflajlı, postallı, kafasında siyah çarşafı, ELİNDE DE KIRMIZI BİR GÜL olan bir kadın bomba patlattı ve evine gidip yakalanmayı bekledi.
Ben kargo pantolon giysem kafama da kapüşonumu çeksem işten eve gidene kadar 3 çevirmeye takılırım ama bu absürt giyimli kadın İstanbul’da en çok güvenliğin olduğu caddede kimsenin dikkatini çekmemiş.
Teröristin elindeki gül ise beni hiç mi hiç şaşırtmadı.
Konuşmaya kalksanız barıştan, kardeşlikten bahsedeceğine de eminim.
Çünkü bunların hepsi böyle; ellerinde gül, ağızlarında barış, kardeşlik söylemleri; düşüncelerinde hain emeller var her daim.
Bundan daha 15 20 gün önce TSK’ya iftira atanlar, onları destekleyenler de aynı tutum içinde değil miydi zaten?
Boğaziçi (İmralı!) Film Festivali’nde terörü destekleyenleri övenler de aynı masum görüntünün ardına saklanmadı mı?
Eli kanlı terör örgütlerini masumlaştırmak isteyenler her daim barış, kardeşlik söylemlerini ardına saklanmıyor mu sanki?
Elinizdeki gül, barış söylemleriniz artık pek de işe yaramıyor, bilesiniz…
İNANMIYORUZ SİZİN YALANLARINIZA ARTIK!
***
Sosyal medyada 2 gündür vatandaşlar tartışıyor. Terörist IŞID’li mi PKK’lı mı yoksa yabancı istihbarat örgütlerinin elemanı mı diye?
Son gelen resmi bilgilere göre ise, 6 masumun canına kıyan hain terörist sorgusunda PKK/PYD/YPG terör örgütü elamanı olarak yetiştirildiğini söylerken eylem talimatını Suriye Kobani’den aldığını itiraf etti.
Ahlam Albashır adlı teröristin ifadesine göre, terörist 4 ay önce ülkeye kaçak yollarla bir başka teröristle beraber giriyor.
Esenler’de Suriyeli birinin evinde kalan iki terörist karı koca rolü yapıyor ve bir tekstil atölyesinde çalışıyor.
Olay günü ise hiç mi hiç dikkat çekmeyen! kıyafetiyle Taksim’e gidiyor ve hain eylemini gerçekleştiriyor.
Biz ülke sınırları delik deşik oldu dediğimizde,
Ne idüğü belirsiz insanlar ülkemize doluşuyor dediğimizde,
Ülkenin demografik yapısı bozuluyor, güvenliği tehlikeye giriyor dediğimizde,
Sırf muhalif olduğumuz için uyarılarımız kulak ardı edildi.
Şimdi tekrar ve tekrar uyarıyor ve soruyoruz:
ACABA BU TERÖRİST GİBİ KAÇ TERÖRİST DAHA ARAMIZDA DOLAŞIYOR ELİNDE GÜL İLE?
ACABA DAHA KAÇ CANIMIZ YANACAK?
ACABA DAHA KAÇ ECRİN’İMİZİ TOPRAĞA VERECEĞİZ?
***
Ecrin daha 9 yaşındaydı...
O artık yok. Geride gözü yaşlı annesini bırakıp gitti bu diyardan, babasıyla beraber koparıldı hayattan.
Ecrin artık ilkokulu bitiremeyecek, liseye gidemeyecek, üniversiteyi bitiremeyecek.
Belki doktor olup insanların derdine derman olacaktı…
Belki öğretmen olup topluma faydalı bireyler yetiştirecekti…
Belki….
Artık bunların hiçbiri gerçekleşmeyecek!
Ecrin kimseyi sevemeyecek artık,
Anne olamayacak, evladının mis kokusunu içine çekemeyecek.
Ecrin artık o masum gülüşünü, şen kahkahalarını atamayacak.
Ecrin’e bunu reva gören her kimse, emri kim verdiyse, arkasında kim varsa, bu olaya göz yuman varsa her birini Allah kahhar ismiyle kahru perişan eylesin onları…
Çektirdiklerini çekmeden son nefeslerini veremesinler!
***
İnsanların öldüğü hiçbir dava haklı değildir!
The Piyanist
