Terör örgütünün ekmeğine nasıl yağ sürüldü?...
Her gün bölük bölük şehit cenazesinin geldiği günlerde Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İmralı canisini “barış sürecine” dahil etti. Milletin aklı ile dalga geçip kafa buldukları yetmiyormuş gibi işi o kadar ilerlettiler ki artık vatandaşın acısını da tiye alıyorlar.
AKP iktidarı döneminde azgınlaşan bölücü terör fotoğrafını daha net ortaya koymak için Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde iç güvenlik harekatlarına katılmış emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’la söyleşimize bugün de devam edeceğim.
* AKP Hükümeti 2002 yılında iktidara geldiğinde terörle mücadele ne durumdaydı, AKP Hükümetlerinin 10 yıllık iktidarı döneminde ne oldu ?
“2002 Yılının Kasım ayında yurt içinde ortalama 40-50 terörist, Kuzey Irak’ta ortalama 800 ile bin arası terörist vardı. Dağdan iniş devam ediyor, silahını bırakan teröristler ya teslim oluyor ya da ortadan kayboluyordu. Kuzey Irak’ta mevcut olan tampon bölge sayesinde, Metina, Zap, Avaşin, Basyan ve Hakurk kampları tamamen askerin kontrolünde olduğundan, anılan kamplarda bir tek terörist bile yoktu. Ayrıca Kandil Dağı gözetim altına alınmış ve teröristlerin hareket kabiliyeti kısıtlanmıştı. Dağılma sürecinde olan PKK’nın lider kadrosu, bu dağılmanın önüne geçmek için ısrarla olağanüstü hal’in kaldırılmasını istiyordu. AKP iktidara gelir gelmez ilk iş olarak olağanüstü hal’i kaldırdı. Terörle mücadele eden başta asker olmak üzere bütün güvenlik güçlerinin bütün yetkileri elinden alındı. Alan kontrolü, yol kontrolü, araç araması, şahıs araması, köy ve mezra araması, gözaltına alma ve bunun gibi bütün yetkiler ve faaliyetler sona erdi.
* ABD’nin rolü?..
“2003 Yılında Amerika’nın Irak’a girmesi ile birlikte örgütte kıpırdanmalar başladı. Çuval hadisesinden sonra Amerikan yönetimi çeşitli yol ve usulleri kullanarak tampon bölgenin kaldırılmasını istedi. AKP Hükümeti, 1926 tarihli Ankara Andlaşması kapsamında, yasal dayanağı olmasına rağmen, sınırlı sayıda birlik bırakarak tampon bölgeyi kaldırdı. Tampon bölgenin kaldırılması, PKK terör örgütünün yeniden toparlanması ve güç kazanması için bir dönüm noktası oldu. Metina, Zap, Avaşin, Basyan ve Hakurk kamplarına teröristler yeniden yerleşti. Kandil Dağı’ndaki lider kadro ve teröristler derin bir nefes aldı. Çünkü bu sayede Kuzey Irak, PKK için güvenli bir sığınak
oldu.
* Diğer etkenler..
“AKP Hükümetinin özelleştirme adı altında fabrikaları kapatması, hayvancılığı ve tarımı bitirmesi, işsizliği körükledi ve dağa çıkışın yeniden başlamasına sebep oldu. Yakalanan veya teslim olan teröristlerin ortak hikayesi işsizliktir. Avrupa’da iş bulma vaatleri ile kandırılan gençler otobüse bindikten sonra kendilerini Kandil Dağı’nda buldular. Dağa çıkış ve terör örgütüne en fazla katılım, İstanbul, Adana, Diyarbakır, Van ve Hakkari illerinden sağlandı. Bu illerde görev yapmasına rağmen, dağa çıkış ve örgüte katılımı engellemeyen veya engelleyemeyen MİT ve Emniyet teşkilatından kimse hesap sormadı. Örgüt bu arada Mahmur Kampı için Türkiye’nin sınır illerinden göç sağlayarak, kampın nüfusunu 4 bin’den 12 bin’e çıkardı. AKP Hükümetinden önce, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile koordineli olarak gözetim altında tutulan Mahmur Kampı artık terör örgütünün nüfuzu altında ve örgüte eleman temininde en çok istifade ettiği yerler arasında.
Habur sınır kapısından günde ortalama 80-100 araç geçerken, 2003 Yılında Irak savaşının başlamasından sonra, Amerika’nın dayatmasıyla günde bin 500 araç geçmeye başladı. Irak’ta yaşayan Türk soydaşlarımızın bölgesine, doğrudan ulaşım sağlayan Ovaköy ve benzeri hudut kapısı alternatiflerinin olmasına rağmen, ısrarla Barzani’nin bölgesinden geçen Habur sınır kapısı kullanıldı.”
* Ya, koruculuk sistemi..
“Tayyip Erdoğan ve AKP’nin yaptığı icraatlardan birisi de korucu sayısını 85 binden 55 bin’e düşürmek oldu. Bu durum PKK’nın ekmeğine yağ sürmüş ve teröristlerin hareket serbestisini artırmıştır.”
* OHAL’in kaldırılması..
“ AKP iktidara gelmeden önce, bölgede görev yapan asker, polis ve sivil personele OHAL tazminatı verildiği ve THY uçaklarında yüzde 50 indirimli seyahat imkanı sağlandığı için, izine gidiş ve gelişler hava yolu ile yapılıyordu. Konvoy intikalleri ise sadece üs bölgelerine yapılan kısa mesafeli intikaller olduğu için sorun yoktu. Şimdi OHAL yok, tazminat yok, uçaklarda indirim yok. Haliyle terörist saldırılarına açık, uzun mesafeli intikaller yapılıyor. Otobüslerin zırhlı olması da mümkün değil. Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin övünerek bahsettikleri OHAL’in kaldırılmasının sonuçları ortada. İntikallerde onlarca askerimiz ve polisimiz şehit oluyor.
AKP Hükümeti’nin 10 yıllık iktidarı döneminde terörle mücadele ve Oslo’da müzakere kapsamında yaptıkları ortada. Yurt içindeki terörist sayısı 40-50’den bin-bin 500’e, Kuzey Irak’taki terörist sayısı 800’den, 3 bin-3 bin 500’e çıktı. Sıfır düzeyinde olan PKK terörü tekrar tırmanışa geçti. Dağılma noktasındaki terör örgütü yeniden toparlandı, semirdi ve 90’lı yıllardaki gücüne ulaştı.”