Terim kim ki!
CUMARTESİ günü bir televizyon kanalındaki spor programında Sinan Engin''i izledim. Türkiye''de yapılan Avrupa kupaları kura çekimine ülkenin en ünlü teknik direktörü Fatih Terim''in davet edilmeyişinin vefasızlık, nezaketsizlik ve yanlış olduğunu ifade ediyordu.
Evet Sinan, maalesef Türk futbolunda da Türkiye''de de geldiğimiz son nokta budur. Ne acıdır ki Fatih Terim ve diğerleri ancak bir "sportif açılış ve siyasi şov" yapılırken "dolgu malzemesi" olarak hatırlanır. Şimdilerde bir meslekte ünlenmek 30-40 yılını vererek hizmet edip, o ülkeye mâl olmak çok mu mühimdir? Faruk Süren, Aziz Yıldırım, Serdar Bilgili, Şenes Erzik, Abdullah Kiğılı kimdir? Türk futboluna bir hizmetleri mi olmuştur!. Hele hele dün 100 Gönüllü 100 Tesis projesine katkı sağlayarak devlete tesis yaptığı için kendilerine ömür boyu serbest giriş kartı DEVLETÇE verilen iş ve spor adamları; Turgay Ciner, Zafer Yıldırım, Mehmet Kazancı, Mehmet Yıldırım, Orhan Özokur, Aziz Yılmaz ve diğerleri kimdir!. Şimdi bırakınız kura çekimine davet edilmeyi yandaş olmak dışında sporla hiç ilişikleri olmadıkları halde, protokol tribünlerine doldurulan sıradan adamların yanında bu "ömür boyu kart sahipleri" protokol tribünlerinde "yer bile bulamamaktadır." Gerekçesi ise trajikomiktir.
Devlet dün "tesis yap ömür boyu kart al" dediği iş adamına bugün bu "hakkını kaldırdım" demektedir. Elbette kadim devletin asla demeyeceği bu beklenmeyen tutarsızlığın bir vesilesi vardır. Bu liyakatine bakılmaksızın 20 yıl önce göreve getirilen bir spor cahilinin vesile olduğu bir ayıptır ve hayret ki sürdürülmektedir. Bundan da yara alan devlettir. Yani böylelikle devletin verdiği "söz yedirtilmiştir." Sevgili Sinan Engin o nedenle Fatih Terim ve yukarıda saydığım spor adamları kim ki. Şimdi itibar sporla ilgileri olmasa da "kuvvetliden yana olan taklacılarda." Burada acı olan ne biliyor musunuz? Gerçeği gördüğü halde ağzını açamayanları tebessümle izlemek. Umarım bir gün bu da geçecek, az kaldı.