Tayyip Erdoğan, Süleyman Demirel’i ziyaret etti...

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i evinde ziyaret etti. Demirel’in Kuleli Sokak’taki evine 11.25’de gelen AKP Lideri Erdoğan’ı eski bakanlardan Ekrem Ceyhun karşıladı..
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaretine ilişkin olarak, “Kendisinin engin siyasi tecrübelerinden istifade ediyoruz” dedi.
Erdoğan, Demirel’i Kuleli Sokak’taki evinde ziyaret etti. Erdoğan’a yaklaşık 45 dakika süren ziyareti sırasında, Genel Başkan Yardımcıları Abdulkadir Aksu, Vecdi Gönül ve Grup Başkan Vekili Hüseyin Çelik eşlik etti. Erdoğan, ziyaret sonrasında gazetecilere, “Sayın Cumhurbaşkanı seçimlerden hemen sonra bizi tebrik etti. Tebriklerinde kendilerini ziyarete geleceğimizi ifade etmiştik. Bugün bu ziyareti gerçekleştirerek engin siyasi tecrübelerinden istifade ediyoruz” yorumunda bulundu.
Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğine işaret eden Erdoğan, siyasi deneyimlere sahip büyüklerden yararlanacaklarını dile getirdi. Meclis dışındaki siyasi tecrübelerden de istifade edeceklerini daha önce dile getirdiklerini kaydeden Erdoğan, “Bunlar bizim attığımız adımlardır ve aynı şekilde sürecektir. Bu adımlar birlik ve beraberliğimizin ifadesi olacaktır” şeklinde konuştu. Erdoğan, Demirel’in kendisine tavsiyede bulunup bulunmadığına yönelik sorulan bir soruyu, “Ortaya çıkan tablo hakkında olumlu yaklaşımlarını ve atılabilecek adımları ifade etti” diye yanıtladı.
Yukarıdaki satırlar bana ait değil. Ajanslar, okuduğunuz haberi 17 Kasım 2002 tarihinde abonelerine geçmişti. Tayyip Erdoğan, siyasi yasaklıydı. Partisi seçimlerden tek başına iktidar olarak çıkmıştı ama başındaki sıkıntılar haliyle oldukça fazlaydı.
Aynı Tayyip Erdoğan bugünlerde ne diyor?
Süleyman Demirel’i 28 Şubat, yani darbe sürecinin bir numarası olarak gösteriyor. Aynı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun bir yol arkadaşı var. Eski Başbakan, eski Cumhurbaşkanı...
Bu zat şapkasını kaptırmaz, şapkasını alır gider ama, 12 Haziran seçimlerinde Kılıçdaroğlu ile al takke ver külah yapmaktan kaçınmadı.” diyor. Erdoğan’ın Bakanları sıraya geçmiş gibi Demirel’e peş peşe eleştiriler patlatıyor.
En son Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da 28 Şubat’ı kastederek, Demirel’in konuşmasının şart olduğunu belirtti ve bunu “boynunun borcuna” bağladı.
Tayyip Erdoğan, 2002 yılında Demirel’i evinde niye ziyaret etmişti, biliyor musunuz?
İcazet almak için.
Ben o günlerin yakın tanıklarından biriyim. Partisi tek başına iktidardı ama Hükümet kurma görevi de Abdullah Gül’de olduğu için Tayyip Erdoğan sanıldığı gibi hiç de öyle rahat değildi. Avrupa ülkelerinden, siyasi yasağının kalkıp hem milletvekili hem de Başbakan olması için icazet isteyen Erdoğan, iç dengeleri de çok iyi kolluyordu. Yapılan tüm iç toplantılarda, “Mutlaka Demirel’i ziyaret etmek gerekir. Hem Ahmet Necdet Sezer’in muhalefetini kırmak hem de askeri ikna etmek ve askeri karşıya almamak için Süleyman Demirel’in desteğini almamız lazım. Bu aşamada Demirel’den yükselebilecek en ufak bir muhalefet bize zarar verir. Süleyman Demirel’in gönlünü hoş tutalım” değerlendirmeleri yapılıyordu.
Tayyip Erdoğan, Demirel ile yaptığı görüşmede, “Biz hem parti, hem de hükümet olarak sizinle sürekli bir paylaşım içinde olmayı arzu ediyoruz. Devlet yönetimi ve dış dünyaya dair engin tecrübenizden yararlanmak, gerektiğinde size danışmak ve önerilerinize göre hareket etmek istiyoruz” demişti. Kapılar basına kapatıldığında Tayyip Erdoğan, Süleyman Demirel’e bu çerçeve içinde arz-ı endam etmişti.
Siz, yalnızca görüntüde olan bu ziyarete bakmayın. O günlerde, Tayyip Erdoğan hem Genelkurmay Karargahına hem de Güniz Sokak’a aracı üstüne aracı gönderiyordu.
Aynı Tayyip Erdoğan, 2004 yılında da Güniz Sokak’a benzer bir ziyaret gerçekleştirmiş ve Demirel’e yine dil dökmüştü. Çiçeği burnunda Başbakan Tayyip Erdoğan, o günlerde merkez sağda olabilecek bir toparlanma ve Rifat Hisarcıklıoğlu isminden pek korkuyordu. Onun için de en azından görüntüde dahi olsa, Demirel ile ilişkileri sıcak tutmaya çalışıyordu.
O günlerden bugüne ne değişti?..
“Demirel’in engin siyasi tecrübelerinden istifade eden” Tayyip Erdoğan’a ne oldu?
Bu Erdoğan değil mi, Süleyman Demirel’i “dün dündür, bugün bugündür” ile vurmaya kalkan?
Tayyip Erdoğan; “siyasetin delikanlılık abidesi” ha!..
Alın size!..
Çok değil 10 senelik süreçten kareler...
Peki, Süleyman Demirel bu olup bitenlere, kendisi hakkındaki iddialara cevap vermeyecek mi?
Demirel, söylenenleri cevap vermeye değer bulmuyor, susmayı tercih ediyor.
Yılların büyük siyaset ve devlet tecrübesi Süleyman Demirel konuşmalı mı?
Bana göre de Demirel konuşmalı. 9’uncu Cumhurbaşkanı, Tayyip Erdoğan’ın hem 2002’de hem de 2004’te gelip kendisine hangi konularda dil döktüğünü kamuoyuna anlatmalı. Demirel anlatmalı ki, bugün başörtüsünün altına sığınıp, TSK’ya karşı kışkırtmacılık yapanların gerçek yüzünü millet görsün.


CHP-AKP kapışması!..

Arap ülkelerinde “Arap Baharı” adı altında ABD’nin tezgahladığı oyunlara karşı CHP, Arap ülkelerinin Sosyalist temsilcilerini bir araya getirecekti. CHP’nin söylediklerine bakarak bu konuda gerçekten ABD ve yerli işbirlikçilerine karşı muhalif bir duruş bekliyorduk. Fakat, CHP’den dün önümüze bir basın duyurusu geldi. “Değişen mevsimler: Arap Halklarının Demokrasi ve Özgürlük Yürüyüşü konferansı, 28-29 Nisan günleri İstanbul’da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımı ile yapılacak. Libya, Tunus, Fas, Filistin, Cezayir. Bahreyn, Mısır, İran, Irak, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Suriye, Sudan, Suudi Arabistan, Moritanya, Umman, Arap Ligi, KKTC, ABD ve AB ülkelerinden Hükümet yetkililerinin, kanaat önderlerinin akademisyenlerin ve STK temsilcilerinin katılacağına ilişkin program şöyle:...” diye devam ediyor duyuru.
Program metninde ABD ve sonrasını görünce aklımıza düştü;
Acaba CHP, AKP’den rol kapmaya mı çalışıyor?

Yazarın Diğer Yazıları