Taştaki Türkler, Aral'ın Sırları ve Posta...
5 kilo geliyor bu albüm-kitap, 543 sayfadan oluşuyor. 150 bin km. yol kat etmiş kitabı hazırlayan Servet Somuncuoğlu, 6 ülkede 138 gün alan çalışması yapmış ve 65 ayrı alandan kaya resimlerini çekerek, derc eylemiş bu esere. Böylesine oylumlu ve pahalı bir eseri basabilecek yayınevinin olduğunu sanmıyorum Türkiye’de. TRT Prodüktörü Somuncuoğlu’nun bu eserine de “A-Z Yapı” ağalık etmiş (sponsor sözünü sevmiyorum).
“Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler” adını taşıyor bu eser. Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Azerbaycan ve Türkiye’deki kaya resimleri incelenmiş, fotoğraflanmış, birbirleri ve Anadolu ile benzerlik ve yakınlıkları gösterilmiş. Kaya resimlerinin Türk tarihi açısından ne denli önemli olduğunu Somuncuoğlu’nun bu çalışması bir kez daha ve tartışma götürmez bir biçimde kanıtlıyor bizlere. Bu resimlerden öyleleri var ki (Lena Kaya Resimleri gibi), M.Ö. 14-12 binlere dek uzanıyor. Kaya resimleri, bir şaman alfabesi aynı zamanda, yazının da atası. Resimden tamgaya, tamgadan yazıya geçildiği de biliniyor artık.
Somuncuoğlu ve ekibini kutluyorum, tarihi tarihe geçiren, görkemli ve kalıcı bir çalışma yapmışlar. Bu esere yakışmayacak iki kusur gördüm, onları demem gerek. Somuncuoğlu, yazdığı önsözün bir yerinde (17. sayfada) “maalesef ki” deyimini kullanmış. Maalesef, ki ekini zaten içerir, “ne yazık ki” demektir. Kitaba ekli bir harita var. Bu haritada da kimi yanlışlar gördüm. Sözgelimi Azerbaycan’da Gence’nin adı hâlâ Kirovabad olarak geçiyor, Kelbecer’e de Kelbazar denmiş.
Turan Yolunda Aral’ın Sırları
Turan coğrafyasına dönük bir albüm kitabı da Atatürk Üniversitesi çıkarmış. Kitabın yazarı Dr. Tahsin Parlak. 526 sayfa olan kitap, kuşe kâğıda basılmış. Renkli resimlerden ve önemli tarihsel bilgilerden oluşuyor. İki örnek vereyim, yukarıda söz ettiğim Somuncuoğlu’nun kitabında, kaya resimlerine Cızık, üstatlarına ise Cızık-Ata dendiğine dair bir bilgi yok. Parlak, bu değerli bilgiyi vermiş (ben de bir ekleme yapayım: Erzurum’da çizgiye “cızık” denir hâlâ). Erzurum-Oltu’daki Dölgâh Dikilitaşı’nı ve Şenkaya-Bardız’daki OQ damgasını da ben bir başka eserde görmedim.
Daha neler var, neler... Ben birkaç başlık vereyim, ötesini siz bilirsiniz gayrı. 1-Köktürk paralarında ay-yıldız var. 2-Turan ve tufan ilişkisi. 3-Bronz devrinde (M.Ö. 8 ve 7. yüzyılda) Kazakistan’da maden işlenmiş. 4-Aral’ın dibinde yatan Türk tarihi. 5-Türk’ün en eski halısı Pazırık Kurganı’nda bulundu, motifleri bir Öntürk yazısı.
Geçmişten Günümüze Posta
Köhne zihniyet ve laçkalıktan hızla kurtularak atılımlar yapan PTT Genel Müdürlüğü, şimdi de postanın dünyadaki ve bizdeki tarihine dair emsalsiz bir albüm-kitaba imzasını atmış. Bu eserden de önemli bulduğum başlıkları hemen aktarayım: 1-Babil’de kargo sözleşmesi. 2-Sümer’de haberci, oğlağı kovalayan kurt gibi aceleci... 3-Ateş ve davulla haberleşme. 4-Tarihte ilk posta teşkilatı Persler tarafından kurulmuş. 5-Orhun Anıtları’ndan Tonyukuk Yazıtı’nda haberci ve ateş kulelerinden söz ediliyor. 6-Uygurlarda zarf vardı, mektuplar bir kulede saklanırdı. 7-Divanı Lügat’it Türk’e göre Türk Dünyası’nda posta. 8-İslam’da Berid Teşkilatı. 9-Osmanlı’da Derbent ve Menzil örgütleri. 10-Osmanlı’da posta ve ecnebi postalar, Talat Paşa’nın postacılığı. 11-Manastırlı Telgrafçı Hamdi Bey. 12-Lozan’da ecnebi postaların ilgası. 13-Cumhuriyet Dönemi’nde posta. 14-Tarihten Mektuplar (Hz. Muhammed, padişahlar ve Atatürk’ün mektupları).