Tasfiye mi, taviz mi?
“PKK silah bırakıyor, tasfiye ediliyor” gibi söylemler giderek artmaktadır. Cumhurbaşkanı Gül ve Irak Cumhurbaşkanı Talabani bu konuda bazı gelişmelerin olduğunu ima eden sözler etmişlerdir. Ancak bu söylemlerin arka planını izlemek ve bu arada terörle mücadele konusunda rehavete kapılmamak gerekir. Terör örgütlerinin silah bırakması matematik işlemlere tabi değildir. Umudu kırılmayan terör örgütü silah bırakmaz. PKK’nın umudu da bilinen sebepler yüzünden kırılamamakta, hatta malum odaklar tarafından umut haline getirilmektedir.
Türkiye’de birçok etkili ve yetkili kişi PKK’ya doğrudan ya da dolaylı olarak destek vermektedir. “Biz hata yaptık” , “asimile etmeye çalıştık”, “kart-kurt” diyerek “Kürt kimliğini inkâr ettik”, bu şartlar PKK’yı doğurdu diyenlerin yaptığı budur. Bu durumda PKK’yı “misyonun bitti” , “gerilla savaşları tarihte kaldı”, “artık silah bırak” demek ikna etmez. Kaldı ki siyasi varlıklarını dağdaki silahlı adamların eylemlerine borçlu olanlar, onların tasfiyesine de razı olmazlar.
Uluslararası gelişmeler PKK terör örgütünün varlığını sürdürmesini giderek zorlaştırmaktadır. Bilindiği gibi ABD, Irak’tan askerlerini çekeceğini açıkladı. ABD’nin Irak’tan çekilebilmesi orada kurduğu “Kürt Yönetimi”nin güvenliğinin korunmasıyla yakından ilişkilidir. ABD’nin bölgeden çekilmesinden sonra çıkması muhtemel Arap-Kürt çatışmasını önleyecek ve Kürt yönetiminin güvenliğini de Türkiye’den başka sağlayacak bir güç yoktur. Bu nedenle de ABD’nin, Irak’tan çekilmesi büyük ölçüde Türkiye’nin vereceği desteğe bağlıdır. ABD, Bush döneminde de bunun farkındaydı. Sürekli Türkiye’yi Kuzey Irak’ta kurdurduğu Kürt yönetimiyle muhatap etmeye çalışıyordu. Bush’un yardımcısı Dick Cheney, Türkiye’ye Erbil üzerinden gelmiş ve Ankara’ya bu mesajı iletmişti.
Önce PKK’nın beli kırılmalıdır!
Kuşkusuz Türkiye’nin yeni ABD yönetiminin taleplerine destek vermesi büyük ölçüde PKK’ya karşı takınılacak tutumla yakından ilişkilidir. Bunun farkında olan yeni ABD yönetimi eski yönetimin yaptığı gibi oyalayıcı “koordinatör” kurumu icat etmek yerine terör örgütü PKK’nın tasfiyesi konusunda düğmeye bastığı anlaşılmaktadır. Ancak örgütün tasfiyesi konusunda arzu edilen sonucun alınması için ABD’lilerin istekli olması yetmez, aynı zamanda PKK’nın da bu sürece hazırlanması gerekir.
Bir defa PKK, Türkiye’nin sorunudur, ihale konusu yapılamaz. Soruna ABD’nin ya da Barzani’nin inisiyatifiyle yaklaşılamaz. Ancak Barzani ve ABD’nin PKK’ya verdikleri destekleri kesmesi de iyi bir gelişmedir. Teröre karşı işbirliği yapılabilir. Ancak bu yapılırken de Türkiye’ye karşı PKK’yı yıllarca bunların kullandıkları da unutulmamalıdır. Talabani, Erbil’de “PKK’yı silahlı eylemden vazgeçirmek” üzere bir Kürt konferansının toplanacağını açıkladı.
ABD ve Barzani/Talabani ikilisi bölgedeki PKK varlığından kurtulmak istemektedir. Bu nedenle de PKK’ya af çıkarılmasını ve Türkiye’de siyasi alanda istihdam edilmesini istemektedirler. Türkiye, Barzani’yle PKK’dan önce Türkmenleri, Kerkük’ü ve Irak’ın bütünlüğünü konuşmalıdır.