“Suriye Planı”
“Orta Doğu politikalarında yanılanlar, genelde ‘bilmiyorum’ diyenler olmuştur.” sözleri ile başlamış kitabına... İyi de etmiş. Elinde işaret sopası ile harita önüne geçip Orta Doğu üzerine ahkam kesenlerin sınıfta kaldıkları gibi “stratejik çukur” da boğulduğuna da tanık olduk. Satır aralarında yakalayabildiğim çok özel konuları çizip, sayfaların altına, üstüne, kenarına küçük notlar çıkarmadığım bir kitabı okudum diyemem. Bu sütunlarda kitaplardan seyrek bahsetmemin sebebi de sindire sindire okuyabilmek içindir. Doçentliğine sayılı günler kalan Ali Poyraz Gürson geçmişte asker... Atılım Üniversitesi’nde Reklam ve Halkla İlişkiler Bölüm Başkanı’ydı. Ancak onunla “PR” meselesini doğru düzgün konuşmadık. Uluslararası ilişkileri, her bir dağını-taşını avucunun içi gibi bildiği Orta Doğu coğrafyası üzerine tartıştık hep. Konuk ettiğim televizyon programlarında, izlediğim konferanslarda izleyicilerin ezberini bozdu. Henüz basıma girmeden notlarına göz gezdirmiştim. “Bunları kamuoyu ile paylaşmalısın! Hemen kitap haline getirmelisin...” telkinlerine kayıtsız kalmadı. Türk düşünce hayatımızın en güzel eserlerini yayınlayarak okuyucu ile buluşturan Kripto Yayınevi de pırıl pırıl basıp vitrinleri süsledi.
Poyraz Gürson, bir sinema ya da dizi kahramanı değil. Olayların içinden gelen gerçek bir bilim adamı. “Savaş herkes için ayrı bir anlam taşır; gazeteci için haber; akademisyen için araştırma konusu, diplomat için bir iş sahası, savaşan için bir kıyamet! Sadece insanoğlu savaşta, doğada hiç bir canlının yapamadığını yapar ve gençlerini yer. Bu kitap, büyük güçlerin neden olduğu savaşlar sonucunda hayatlarını kaybeden suçsuz ve gençlere ithaf olunmuştur...” sözleri ile Hilal için yazmış. Atılım Üniversitesi’nin eski dekanlarından Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Halil İbrahim Ülker sunuş yazısında “Özellikle uluslararası ilişkiler konusuyla ilgili herkese (özellikle sorunların yaşandığı bu ülkeye karşı tutum geliştirecek sivil/askeri her kademe yöneticiye) hararetle tavsiye edilecek bir kaynak eser niteliğindedir” dedikten sonra “Biraz da bölgeyi, bölgenin adamlarından dinleyelim tercihi, Poyraz Gürson’un yeni bir Samir Amin, Amin Maalouf gibi olması ve okunması dileklerimizi de çağrıştırıyor” cümlesi ile hislerimize tercüman olmuş. NATO’da Terörle Mücadele Direktörlüğü yapan emekli Albay Altan Öztaş ise “Bu kitap Suriye’yi bizler için bir nebze daha bilinir ve tahmin edilebilir hale getirecektir. Komşumuz, akrabalık ilişkilerimiz olan sınırdaşımız Suriye’yi uzun yıllar yabancılardan öğrenmeye çalışan bizlere bu sefer bizden birinin, üstelik bizim anlayabileceğimiz açıklıkta, anılan ülkeye yönelik durumsal ve kültürel farkındalığımızı bu denli artıran bir yayın sunması nedeniyle derin şükranlarımızı sunuyorum” diyor.
Geçen süre içerisindeki “derinlik” iki milyon Suriyeli mültecinin Türkiye’ye sığınması sonucunu getirmiştir. ABD bir düdük öttürerek bütün El Kaide’yi Suriye’ye toplamıştır. Artık “umarız Suriye’deki savaş bitmez” noktasındayız. Suriye’deki savaş bittiğinde Suriye de kalmamış olacak. El Kaide’nin ise “işsiz” kalmayacağını düşünmek zorundayız! 1 Mart 2003’deki tezkerenin reddi, küresel pivot aktörlere ABD’nin olası hareket tarzlarının analizi imkanını vermiştir. Çok kutuplu dünyaya geçişi Suriye bağlantılı Kırım ve Ukrayna’da da izlemekteyiz. Kaya gazının bulunması Orta Doğu’nun dış politika etmenlerini (enerji, silah) etkileyecektir. Dünya önce İslamsız, sonra da çok kutuplu ve dinsiz bir dünyaya doğru ilerlemektedir. Dünyanın kontrolü; uzayın, kanalların, kaynakların, denizlerin kontrolünü gerekli kılar. 90 dakikada dünya etrafında bir tur tamamlayan uydulardan en çoğuna sahip olan ABD bile her türlü teknolojik askeri üstünlüğüne rağmen Çin’in kontrolünde zorlanacak gibi gözükmektedir. 21. yüzyıl savaşlarını “Tom ve Jerry” dekinin aksine artık Tom kazanacak gibi görünmektedir. 4. nesil robotik askeri gücü kullanacak olan ABD, kaynak bağımlılığı da kalmadığından güç kullanmaktan Tom olarak çekinmeyecektir.
Tom ve Jerry’i uzun süredir seyretmiyorum. Ama Orta Doğu’da dönen dolapları, Suriye’deki gelişmeleri öğrenmek için, “Büyük Güçlerin Suriye Planı” adlı bu eseri okumak şart.
Bu arada değerli Hocam Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tavsiye ettiği “Topal Osman”ı okudum. Mustafa Kemal’in muhafızı Topal Osman’ın İstiklal Harbi öncesi ve sonrasındaki müthiş hayatı, Ali Şükrü Bey cinayetinin gizli kalmış gerçeklerini uykusuz iki gecede bitirdim. Titiz bir çalışmanın ürünü, didik didik etmiş Ümit Doğan’ın eline, yüreğine sağlık. Kütüphanelerin demirbaşına kaydedilmeli. Kripto Yayınevi’nin değerli yöneticisi Ümit Çıkrık kardeşimi her iki eserden dolayı kutluyorum.