Stadın adı AYASOFYA!..

ANTİK çağlardan beri devam eden sportif oyunlar "barışın simgesi" olarak bilinirdi. Spor ve barış o denli iç içeydi ki; olimpiyat meşalesi yandığı sürece savaşlara ara verilir dostça yarışılırdı.

Günümüzde savaşlara ara verilmese de, bazı ülkelerin anlamsız tahrik ve sportif ruha ters tavırlarına rağmen, kanlı bıçaklı ülkelerin sporcularının barış içinde hâlâ yarıştıklarını hep birlikte izliyoruz.

Buna rağmen mesela komşumuz Yunanistan, Atina''da AEK Kulübü için yaptığı yeni stada Ayasofya ismini vermiş. Yetmemiş açılış törenlerinde çim zemin üzerinde komşusuna inat kemençe ile horon tepiyor. Spordaki yüzlerce yıllık Fair-Play geleneğine rağmen "ırkçılık ve düşmanlık" tohumlarının bariz örnekleri bunlar. Elbette böyle hasmane bir davranışın (siyahî bir futbolcuya muz gösterenleri) haklı hassasiyetle cezalandıran FIFA, UEFA ve IOC gibi kurumlarda bir karşılığı olacak. Bu davranışın değerlendirileceğine inancım tamdır. Ancak biz Türkiye olarak bu işten rencide olmuş bir ülke sıfatı ile niçin hâlâ uyuyoruz? Niçin hâlâ bir söylem ve bir müracaatımız yok. Tabii elbette savaş ilan edecek değiliz, zira biz sportif anlamda Fair-Play önceliyoruz. Fakat ilgili kurumları uyarmak ya da bu "ırkçı, bölücü, şovenist" tavıra tepki göstermek de bizim hakkımız ve görevimiz değil mi? Öyle olduğunu düşünüyor ve bunu önce hükümetten bekliyorum. Hatta bu durumu Sayın Cumhurbaşkanı ile sportif paydaşlara hatırlatıyorum.

Gerek kürsülerde, gerekse sosyal medyada yerli ve millî nutuklar atarken şimdi suskun kalanlar... Uyuyor musunuz?

Yazarın Diğer Yazıları