"Son Menderes"de Hakk’a yürüdü!

Geçen yılın son günlerinde, Yüce Allah’ın rahmetine kavuşan Aydın Menderes’e öncelikle dualarla anıp, mekânının cennet-i âlâ olmasını dilemek gerekiyor.
Rahmetli Aydın Menderes’i ve kardeşi rahmetli Mutlu Menderes’i, 1974’te yakından tanıma talihine nail olmuştuk.
O tarihlerde, rahmetli babası Başvekil Adnan Menderes ve “demokrasi şehidi” arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan’ın naaşlarının İmralı’dan getirilme kampanyası yürütülüyordu.
Çalıştığımız gazete Tercüman, milletin isteğine tercüman olarak bu girişimi ısrarlı yayınlarıyla destekliyordu.
Üstlendiğimiz görev, gazetecilik sınırlarını aşıp, insani bir kimlik kazanmıştı.
İşte 1974’lerden itibaren hem rahmetli Aydın Menderes hem de rahmetli Mutlu Menderes tabii ki, rahmetli Berin Menderes hanımefendiyle “dost” olmadan duyduğumuz büyük haz halen benliğimizi sarıyor.
Talihsizlik, acı ve keder ne yazık ki, Menderes ailesinin yakasını bırakmıyordu.
Adnan Menderes, darağacında can veriyordu.
Sonra ortanca oğul Mutlu Menderes bir trafik kazasında vefat ediyordu.
Büyük oğul Yüksel Menderes ise, canına kıyıyordu.
Arkasından da, Berin Menderes Hakk’ın rahmetine kavuşuyordu.
Zaman içinde, Özal ve Menderes adları, yeni bir siyasi partinin çatısı altında birleşiyordu.
Fehmi Koru’nun “Kader galiba en çok onun hayatında kendini belli etti.
Özal’ın vefatı onun için bir kapıyı kapattı, açılan bir başka kapı ise kendi başından geçen bir trafik kazası sonrası daraldı. Hareket kabiliyeti kısıtlanınca, yalnızca kendisine ulaşanların verdiği bilgilerle kararlar almak zorunda kaldı.
Etrafı tenhalaşmış insanların aldığı kararlar her zaman doğru sonuç getirmiyor ne yazık ki” şeklindeki tespitleri gerçekleri yansıtıyor.
Çünkü, yeni parti ve özellikle Aydın Menderes ismini bizzat rahmetli Özal’dan işitenlerin arasında olmak, ister istemez bu tarihi tanıklığı bize de kazandırıyor.
Yalnız kalan Aydın Menderes acılar ve badireler içinde, fedakâr eşi Ümran Menderes’in şefkatli ellerinde hayatını sürdürüyordu.
Ne var ki, bütün ihtimama rağmen, Aydın Menderes Hakk’a yürürken geride gözü yaşlı binlerce sevenini bırakıyordu.
Rahmetli Aydın Menderes, her şeyden önce ihtiraslardan arınmış, nezaket ve dürüstlükle bezenmiş müstesna bir portre çiziyordu.
Aynı zamanda, büyük bir kültür şahsiyeti olan rahmetli Aydın Menderes’i takdir ve rahmetle anmak aslında hepimizin bir görevi de oluyor.
Geride kalan kederli Mendereslere, Yüce Allah’tan sabır ve baş sağlığı dilemek huzuru, onları seven gönül insanlarına yetmiyor.

Yazarın Diğer Yazıları