Siz maaş zammı gibi küçük işlerle uğraşmayın
Biliyorum bu günlerde çok meşgulsünüz. Fransa Meclisinde Ermeni soykırımı tasarısının kabulü, Kuzey Kore diktatörünün ölümü ve yerine kimin geçeceği, Hamas’ın Filistin Kurtuluş Örgütü bünyesine girişi, Pakistan Başbakanının darbe korkusu, İran ile başlayan uzaklaşma falan filan. Böyle önemli konular sizleri meşgul eden. Ama esas meselelerden kasıtlı bir şekilde uzaklaştırılırken olgun bir şekilde sessizliğinizi koruyorsunuz.
Mesela Türkiye’de enflasyonun iki haneli duruma gelmesi sizleri ilgilendirmiyor; doların da 1 lira 90 kuruşa çıkması.
Ayrıca emeklilerin hakkı olan parayı deve eden Meclisteki vekillerinizin para yok derken kendi maaşlarını aniden ve çaktırmadan iki katına çıkarması da siz Arjantinliler için konu değil. Aslında bu tutum, bu davranış tam da sizlerden beklenen bir davranış tarzı.
Arkadaşlar daha önce de yazdım, Başbakanınız, çaktırmadan Atatürk zamanında yapılan Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentini Ankara’dan Osmanlı başkenti İstanbul’a taşımak için alt yapıyı oluşturuyor. Yabancı konukları İstanbul’da ve Dolmabahçe sarayında kabul ediyor. Saraylar yakışır yiğidime, ne de olsa hanedandan.
Dışişleri Bakanı ne kadar büyükelçi varsa Ankara’ya toplamış, derin dış politikanın en ince ayrıntılarını anlatıyor. Sanırsınız dış politikadaki başarısızlık, Davutoğlu’nun değil büyükelçilerin suçu. Adamlar Türk dış politikasını aldıktan bu yana Türkiye sınırları füze ve mayınlarla çevrildi. Ayrıca düşman olmadığımız bir Azerbaycan kaldı. Ne gam.
Bu arada yerlere yattım. Ali Babacan, Sarkozy, Gül ve Erdoğan’a Ermeni tasarısının meclislerden geçmeyeceği konusunda söz verdi demiş. Adam her ikisinin de telefonlarına bile çıkmadı. Adam niye çıksın ki, Erdoğan Sarkozy’e omurgasız diyecek, babasına hakaret edecek, sonra da bizim muhalefet lideri gibi iki yüzlü davranıp konuşacak. Bir dış politika ancak bu kadar başarılı olur yani.
Bugüne kadarki tecrübelerimle, Türkiye’de AKP iktidarı ne zaman bir konuda sesini yükseltmeye başlasa, biliyorum ki millete yeni bir kazık hazırlanıyor. Bu milletvekili maaş zammının ne kadar bütçeye yük getireceğini düşünmemiş bile ağalar. Şimdi siz sanıyorsunuz ki bu zam şu anda mecliste olan 550 milletvekilini kapsıyor. Hayır, meclis kurulduğundan, Cumhuriyet ilan edildiğinden bu yana milletvekili olanları da kapsıyor. Yani tüm 24 dönemi. Yarısının öldüğü kabullense bile, ye memet ye yağma hasanın böreği nasıl olsa.
Irak konusunda bir dizi tantana dinledik bizim yeşeren basından. Ama hiç biri Kuzey Irak’ta kalan Amerikan kuvvetlerinden söz etmedi. Zaten bizimkilerin de ilgilenmesine gerek yok. Onlar önlerine atılanları yazarlar yalnızca. Şimdilerde konunun Kürt meselesine dönmesine an kaldı.
Adamlara da kızmamak lazım. Karşılarında kendilerine bağıran, ama eylemde destek veren bir muhalefet, dövdükçe onları okkalayan, havalara kaldıran bir halk, yazdıklarını savunamayacak kadar korkak bir basın varken onlar ne yapsın? Haklılar tabii. Tepe tepe kullanacaklar.
Ama Türkiye uçurum kenarında Rus ruleti oynuyor. Ey benim sevgili halkım, ekonomi konusunda bugün yaşadıkların yarın başınıza gelebilecek kötü günlerin yanında hiç kalır.
- Bir kere dolar yükselirken petrol fiyatları, benzin ve mazot yükselecek.
- Akaryakıt fiyatları yükselirken her türlü gıda maddesinin fiyatı da yükselecek, akaryakıt fiyatları onlara da yansıyacak.
- Bankalardaki ve borsalarda sizin olmayan paralar, en ufak bir kımıltıda kaçacaklar.
- Cemaatlar arası çıkar çatışması yani pastanın paylaşılması konusunda yaklaşık bir yıllık kavga artık saklanamaz durumda.
Ama siz gene de boş verin. Sizler adına karar verecek, Amerika ve Avrupa ülkeleri ile onlara hizmet veren cemaatlerimiz var nasıl olsa.